Bunun özel olduğunu, benim özel olduğumu düşünen birine kaybetmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أخسرها لشخص يعتقد أنها مميزة شخص يعتقد أنني مميزة |
Karımı sevdiğimi anladım ve onu kaybetmek istemiyorum. | Open Subtitles | أدركت أنني أحب زوجتي وأنا لا أريد أن أخسرها |
Seni zaten kaybettim. Onu da kaybedemem. | Open Subtitles | لقد خسرتكَ مسبقًا ، لا أريد أن أخسرها أيضًا |
Onu kaybedeceğim. Tanrım, onu kaybedemem! | Open Subtitles | و سأفتقدها ، يا إلهي لا أستطيع أنّ أخسرها |
Mutlaka onu kaybetmeyeceğim, ve istediği her şeyi yapacağım işte yemin ettiğim şey bu. | Open Subtitles | بالتأكيد لن أخسرها و سأفعل كل ما تريده هذا ما نذرت به نفسي |
Ya şimdi onun için bir şeyler yaparım ya da onu sonsuza kadar kaybedebilirim. | Open Subtitles | يجب أن أحاول كسب ودها الآن وإلا فقد أخسرها للأبد |
Sadece sana istediğin şeyi veremezsem kaybederim diye korkuyorum. | Open Subtitles | إنني قلق فقط بأنني لو لم أمنحكِ ماتريدينه .قد أخسرها |
Onu ben kaybetmedim. Benden alındı. | Open Subtitles | لم أخسرها لكنها سلبت مني |
- Onu kaybediyorum. - Hayır, kaybetmiyorsun. | Open Subtitles | ـ أنا أخسرها ـ لا ، لست كذلك |
Aramızdaki ilişki, benim için o kadar özeldi ki seni kaybetmekten korktum. | Open Subtitles | الأمر فحسب أن العلاقة التي كانت لدينا كانت مميزة لي جداً وكنت خائفاً من أخسرها |
Onu ne kaybedeceğim ne riske atacağım ne eskiden olduğum pisliğe döneceğim, ne de sersem bir çiftçinin teki atını geri istiyor diye asılacağım. | Open Subtitles | لن أخسرها أو أخاطر بها أو أعود لما كنت عليه فى الماضى أو أتقيد فقط لمجرد أن مزارع قذر يريد استعادة حصانه |
Bu hatıraları kaybetmek istemiyorum. | Open Subtitles | " هذه التذكارات ،، أنا لا اريد أن أخسرها " |
Mayıs'ta mezun olacaktık ve ben, onu kaybetmek istemiyordum. | Open Subtitles | وكنا قد تخرجنا... وأنا لَمْ أردْ أن أخسرها |
Sadece onu kaybetmek istemiyorum. | Open Subtitles | كلّ ما بالأمر أني لا أريد أن أخسرها. |
Ve onu tekrar kaybetmek istemiyorum. | Open Subtitles | و أنا لا أريد أن أخسرها مجدداً |
Hayatımda sadece Elena kaldı . Onu tekrar kaybedemem. Peki ya California? | Open Subtitles | الينا هى كل ما تبقى لى ولن أخسرها ثانية |
Hayatımda sadece Elena kaldı. Onu tekrar kaybedemem. | Open Subtitles | الينا هى كل ما تبقى لى ولن أخسرها ثانية |
Onu kaybedemem. Onu kaybedersem ölürüm. | Open Subtitles | لا يمكنني أن أخسرها سوف أموت إذا خسرتها |
Onu kaybetmeyeceğim. Beni duyuyor musun? | Open Subtitles | أنا لن أخسرها, هل تسمعينني؟ |
Ve onu asla kaybetmeyeceğim. | Open Subtitles | لن أخسرها أبداً |
Ve yakında bir şey yapmazsam, onu tümüyle kaybedebilirim. | Open Subtitles | و إذا لم أفعل شيئا في المستقل القريب سوف أخسرها للابد ماذا علي أن أفعل ؟ |
Onunla bir gün bile geçirmemişken onu kaybedebilirim. | Open Subtitles | والآن قد أخسرها بدون حتى أن أقضي يوماً واحداً معها |
İşimi korumak için. Batarsa, ben de işimi kaybederim. | Open Subtitles | لإنقاذ وظيفتي إن سقط هو الآن أخسرها |
- Bacağımı savaşta kaybetmedim. | Open Subtitles | . أنا لم أخسرها في قتال |
Onu kaybediyorum. | Open Subtitles | انا أخسرها |
Bu hayatta kaybetmekten korktuğum sadece üç şey var, Haley... sen, oğlumuz ve basketbol. | Open Subtitles | هناك 3 أشياء أخاف أن أخسرها في هذا العالم, ياهايلي -- |
Korkarım O'na yalan söylemeye devam edersem O'nu kaybedeceğim | Open Subtitles | انا قلقة من الاستمرار في الكذب عليها سوف أخسرها |