Gençlere rehberlik ederken, kendi hatalarını ve gençlerdeki imkanı görmeye başladı. | TED | وفي توجيه الشباب، بدأ برؤية أخطائه والإمكانات في المراهقين. |
Onun hatalarını biliyorum. Herkes değişebilir, değil mi? | Open Subtitles | . أعرف أخطائه الرجل يمكن أن يتغير ، أليس كذلك ؟ |
Onun hatalarını telafi edeceğine inanmak istiyordum. | Open Subtitles | كنت أرغب من أن أصدق بأنه سيكفّر عن أخطائه |
Ben de hatalarından ders alan yakışıklı bir adamım, Hatalarımı bağışlayacak ve onu gerçekten sevdiğimi farkedecek. | Open Subtitles | وأنا الشاب الظريف الذى تعلم من أخطائه وستسامحنى وتدرك أننى أحبها |
ayılıp hatalarından ders çıkaracak herkesten özür dileyecek ve daha da beter şeyler yapacaktır. | Open Subtitles | انه سوف تفيق وتعكس على أخطائه الماضية، أعتذر للجميع، ومن ثم نفعل شيئا أسوأ من ذلك. |
Kötü bir oğul olmanın hatasını anlasın böyle bir aileye layık olmadığının. | Open Subtitles | دعه يتحمل نتائج أخطائه فمثل هذا الشرير لا يستحق أباً وأماً مثلكما |
Ama onun hataları ciddi yaralanmalara ve ölümlere sebep oldu ve buna artık müsamaha gösterilemez. | Open Subtitles | لكن أخطائه أدت إلى إصابات بالغة وموت، ولا يمكن أن يتم التساهل بذلك بعد الآن. |
Tüm hatalarına rağmen olmak istediğim kişiyi olmam için bana izin verdi. | Open Subtitles | بكل أخطائه لقد سمح لي أن أكون ما أردته |
Ve ben sadece herkesin bize onun hatalarını... ödetmesinden bıktım usandım. | Open Subtitles | و انا سأمت من كون أن الجميع يجبرونا على دفع ثمن أخطائه |
Ailenin başına geçtim. hatalarını düzelttim. | Open Subtitles | أنتَ ستتولي أمر هذه العائلة وتتعلم من أخطائه. |
Sonuç olarak, yarın sabah itibariyle herkesten, onun hatalarını telafi edecek 10 fikir bekliyorum. | Open Subtitles | و غدا صباحا اريد 10 أفكار للتعويض عن أخطائه |
hatalarını düşünür, ve hapisten kardeşi gibi daha üretken bir vatandaş olarak çıkar. | Open Subtitles | يفكِّر في أخطائه ثم يخرج مواطن أكثر إنتاجية مثل أخيه |
Bence felç olayını hatalarını örtbas etmek için kullanıyor. | Open Subtitles | أظن أن السكتة الدماغية هي مجرد طريقة لتبرير أخطائه |
Davaya yardım ederek, bence hatalarını telafi etmeyi düşünüyor. | Open Subtitles | وبالمساعدة في هذه القضية أعتقد أنّه يظن بأنّه يكفر عن أخطائه |
hatalarından öğrendiğini duymam iyi oldu ama herkes eylemlerinin hesabını vermelidir. | Open Subtitles | أنا سعيد لكوني أسمع أنه قد تعلم من أخطائه لكن كل رجل يحتاج لأن يكون مسئولاً عن أفعاله |
Bir çok insan sefil sağduyu yüzünden ölür, ve birisinin hatalarından asla pişman olmadığını çok geç fark eder. | Open Subtitles | إن معظم الناس يموتون من زحف الحس السليم و الإكتشاف المتأخر أن المرء لا يأسف على أخطائه إن الشئ الوحيد الذي نندم عليه هو أخطائنا |
Lütfen onun hatalarından beni sorumlu tutma. | Open Subtitles | أرجوكِ لا تجعليني أدفع ثمن أخطائه |
Kötü bir oğul olmanın hatasını anlasın böyle bir aileye layık olmadığının. | Open Subtitles | دعه يتحمل نتائج أخطائه فمثل هذا الشرير لا يستحق أباً وأماً مثلكما |
Tüm bunlar ancak onun hatasını kabul edebilecek cesarete sahip olduğunu kanıtlar. | Open Subtitles | كل ذلك يثبت أن الرجل يملك الشجاعة للإعتراف بمدى أخطائه |
Fakat insanoğlu olarak, tüm hataları... | Open Subtitles | ، لكن بوصفه كائناً بشرياً ... لجميع أخطائه |
Tüm hatalarına rağmen Hank'in ruhunda savaş değil sevgi vardır. | Open Subtitles | بالرغم من كل أخطائه, (هانك) محبوب. وليس مقاتل |
Vurduğu, ıskaladığı, kutladığı, yuhaladığı yeri bulun." | Open Subtitles | " جدوا أين ضرباته , أخطائه , هتافاته , أستهجاناته " |
Kendi hatalarıyla yüzleşmenin sırası gelmişken bir adamın kapasitesini anlatabilirsin. | Open Subtitles | تستطيع أن تعرف منزلة المرء بالطريقة التي يواجه فيها أخطائه |
Herkesin yanlışlarını ödeme vakti geldi. | Open Subtitles | إنه وقت دفع كل واحد ثمن أخطائه |