Yorgun olduğum zaman metaforları karıştırıyorum. Nasıl gidiyor? | Open Subtitles | أنا متعب أخلط بين الإستعارات عندما أكون متعبًا |
Meksika yemeklerimi hep karıştırıyorum... ki yapmama izin verilir, çünkü ben Meksikalıyım. | Open Subtitles | أنا أخلط بين المكسيكيين دائما و ذلك يحق لي لأنني مكسيكية |
Hayır, işle arkadaşlığı asla birbirine karıştırmam. | Open Subtitles | كلا, أنا لا أخلط بين العمل والحياة الشخصية |
Arzu edersen, memnuniyetle bir uyarıcı karışım hazırlarım. | Open Subtitles | إن أردت، أحب أن أخلط بعض المنشطات |
Bilmiyorum, galiba ben geceyle gündüzü karıştırdım. | Open Subtitles | لا أعرف. أعتقد أنني كنت أخلط بين النهار والليل |
Hey, sadece karıştırmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | . فقط حاول أن أخلط الأمور ، نخبكم |
Tatları nasıl olur diye merak edip de gazozları hiç karıştırmadım. | Open Subtitles | ولم أخلط نوعين من المشروبات الغازية لأرى كيف سيكون طعمها |
Sık sık palyaçolarla otobüs kurbanlarını karıştırırım da. | Open Subtitles | أحيانًا أخلط بين المهرّجين وضحايا الحافلات |
O Afrika haberini yazdığım zaman, notlarımı karıştırmamıştım. | Open Subtitles | عندما كتبت قصة أفريقيا لم أخلط ملاحظاتي |
Bu çocuğun kupalarını karıştırıyorum hep. | Open Subtitles | دائما ما أخلط بين أوعية الفتيان |
Bu çocuğun kupalarını karıştırıyorum hep. | Open Subtitles | دائما ما أخلط بين أوعية الفتيان |
Bazen kafamda Amerikan kelimeleri karıştırıyorum. | Open Subtitles | أحيانا أخلط الكلمات الامريكية فى رأسى |
İkisini karıştırıyorum, ve umurumda da değil! | Open Subtitles | أنا أخلط بين الأمرين ولا أبالي |
İkisini karıştırıyorum, ve umurumda da değil! | Open Subtitles | أنا أخلط بين الأمرين ولا أبالي |
Her ne olursa. Sen ve ben, iş yapıyoruz. Elmaları ve portakalları karıştırmam. | Open Subtitles | -ما يربط بيننا هو العمل، و أنا لا أخلط بين ذلك وغيره |
Beni tanırsın. İşle zevki karıştırmam. | Open Subtitles | أنت تعرفني أنني لا أخلط العمل مع المتعه |
İş ve eğlenceyi birbirine karıştırmam. | Open Subtitles | لا أحب أن أخلط العمل مع المتعة لاني |
Yeni bir karışım yapmam icap etti. | Open Subtitles | يجب أن أخلط وصفة جديدة |
Bir grup şeyi karıştırdım. | Open Subtitles | .. كنت أخلط مجموعة من الأشياء بعض الحبوب |
Jim, şansım gayet iyi gidiyordu bu yüzden işleri biraz karıştırmaya karar verdim. | Open Subtitles | (جيم) ، كانت الليالي تتوالى بالتعرف على الفتيات لذا قررت أن أخلط بعض الأشياء قليلاً {n5} "الليلة الثالثة" |
Şansıma, diğer elime yazdığım, yeni keşfedilmiş nötron yıldızının koordinatları ile karıştırmadım. | Open Subtitles | من حسن حظي أني لم أخلط بينه و بين ما كتبتُه على يدي الأخرى و التي عبارة عن إحداثيات |
Şafakla alacakaranlığı karıştırırım. | Open Subtitles | أخلط بين الغسق والفجر |
Ben, seni ve Robert'ı hiç karıştırmamıştım. | Open Subtitles | أنا لم أخلط بينك وبين (روبرت) أبداً |