Ben bunun için yaratılmamışım, dostum. Ben bunun için yaratılmamışım. | Open Subtitles | لم أخلق لهذا العمل يا صاح، لم أخلق لهذا العمل. |
Tutsaklık için yaratılmamışım. | Open Subtitles | أنا لم أخلق لأكون سجيناً لذا سأخرج طاقم طائرتي |
Bu nedenle laboratuvarda yaptığım şey henüz gelişmekte olan deneysel teknoloji için daha iyi deneyimler tasarlamama yardım edecek sanat yaratmak. | TED | لذلك، قد كنت أخلق في المختبر الفن كطريقة لمساعدتي على تصميم خبرات أفضل لمطلع التكنولوجيا. |
Hırs, kin, düşmanlık, bunları ben yaratmadım. | Open Subtitles | الجشع والكراهية والعداوة لم أخلق كل ذلك في هذا العالم |
Hayır. Benim hesabımın süresi doldu. Ben de geçici bir tane yarattım. | Open Subtitles | أنا كان لا بدّ أن أخلق واحد مؤقت. |
Ne zaman romantik bir an yaratmaya çalışsam, kendimi sınıfta buluyorum. | Open Subtitles | حاولت أن أخلق لحظة رومانسية, و أنتهى بي المطاف بدرس في الطبخ |
Ancak şunu iyi biliyorum, başarısızlık için yaratılmadım. Şunu da iyi biliyorum, bu uğultuyu seviyorum | TED | أعلم انني لم أخلق للفشل، وأعلم أيضاً أنني أحب الطنين. |
Kendi dünyamı yaratacağım ben. Kendi kendimi yaratacağım. | Open Subtitles | أنا أخلق عالمي الخاص، أنا أخلق كياني |
- Ben o işler için yaratılmamışım. | Open Subtitles | كلا إنه ليس كذلك تعرفينني، أنا لم أخلق لذلك النوع من الأشياء |
Sadece bir erkek olmak için yaratılmamışım. | Open Subtitles | أنا لم أخلق لأكون واحداً منهم. |
Ben bunun için yaratılmamışım. | Open Subtitles | أنا فقط.. لم أخلق لهذا |
Beni kimsenin bulamayacağı soğuk, kusursuz labirentimi yaratmak. | Open Subtitles | أخلق المتاهة المتقنة الفاترة الخاصة بي حيث لا أحد يمكنه إيجادي |
Beni kimsenin bulamayacağı soğuk, kusursuz labirentimi yaratmak. | Open Subtitles | أخلق المتاهة المتقنة الفاترة الخاصة بي حيث لا أحد يمكنه إيجادي |
O zamanlar Balkan Savaşları vardı ve birtakım güçlü ve etkileyici görüntüler yaratmak istedim, herhangi bir zamandaki herhangi bir savaşa hizmet edebilecek bir şey, çünkü Balkan Savaşları artık bitti, ama her zaman bir yerlerde bir savaş var. | TED | وكان ذلك الوقت لحروب البلقان، وأردت أن أخلق صورة شخصية جذابة وقوية، شيء يمكن أن يُستعمل في أي حرب وفي أي وقت، لأن حروب البلقان قد انتهت الآن، ولكن توجد دائما حرب ما في مكان ما، |
Başından beri beni kullanıyordu. Ben bir canavar yaratmadım, bir canavar tarafından kullanıldım. | Open Subtitles | "كان يستغلّني، لم أخلق وحشاً بل استغلّني وحش" |
Başından beri beni kullanıyordu. Ben bir canavar yaratmadım, bir canavar tarafından kullanıldım. | Open Subtitles | "كان يستغلّني طوال الوقت، لم أخلق وحشاً بل استغلّني وحش" |
Dünyayı ben yaratmadım dostum. | Open Subtitles | أنا لم أخلق العالم |
Kurallarla bağlanmış sınırsız bir dünya yarattım. | Open Subtitles | أخلق عالماً لا حدود له و أحكمه بقوانين |
Kendi kendimi yarattım. | Open Subtitles | أنا من أخلق نفسي |
Ambiyans yaratmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | أسكتي, أحاول أن أخلق جواً ملائماً هنا |
Yatıştırıcı bir ortam yaratmaya çalışıyordum. | Open Subtitles | كنت أخلق لكِ مشهد يهديء من روعك |
Genç kızlara eşlik etmek için yaratılmadım ben. | Open Subtitles | أنا لم أخلق لمواعيد اللعب مع الرفاق |
Belki de dans için yaratılmadım. | Open Subtitles | ربما لم أخلق لكي أرقص |
- Kendi geleceğimi yaratacağım. - Bir seçeneğin yok Kal-El. | Open Subtitles | أريد أن أخلق مستقبلي - ليس لديك خيار (كال إل)ـ - |