"أخواتك" - Translation from Arabic to Turkish

• kardeşlerin
• kardeşlerini
• kardeşlerine
• kardeşleriniz
• kardeşlerinle
• kardeşlerinden
• kız kardeşlerinin
• kardeşin
• kardeşlerinizden
• kardeşler

Hiç şansın yoktu. Böyle bir baban ve kız kardeşlerin vardı.
لم تسنح لك فرصة كان لك والد بهذا الشكل ثم أخواتك

Eşcinsel ol veya olma, dışarıdakiler senin kardeşlerin ve senin onları temsil etmek gerekiyor.
إذا ما كنت مثليّا أم لا، فإن هؤلاء إخوتك و أخواتك هنا، ويحتاجون صوتك.

kardeşlerini getireyim.
أنا سأذهب لهم وفي طريقي سابحث عن أخواتك.

Kendi çıplak kız kardeşlerine bakmak, işlenebilecek en büyük günahtı. Kendi çıplak kız kardeşlerine bakmak için bir şilin almak.
التحديق في أخواتك العاريات أسوأ معصية على الإطــلاق

Anneniz, kız kardeşleriniz hatta babanızın münasip olmayan tavırları.
قلة لباقة أمك و أخواتك الثلاثة الصغيرات و والدك أيضاً

kardeşlerinle iyi geçin ve Efendine iyi hizmet et.
ستتفقين جيداً مع أخواتك إخدمي السيد جيدا

JellyBean seni kardeşlerinden daha çok sever. Herkes seni kardeşlerinden çok sever.
وجيلي بين يحبك أكثر من أخواتك والجميع كذلك يوماً ما ستكون رئيس أيداهو

Bu sabah babanın ve kız kardeşlerinin mezarlarını ziyaret ettik.
لقد أخذني اليوم إلى المقبرة لزيارة قبر والدك و أخواتك

Kız kardeşlerin çok gençken ayrıldı. Adeta ölümden kaçar gibi.
أخواتك غادرن نيو جيرسي و هن ما زلن صغار كنت لتعتقد أن هناك عقود جاهزة لهن في الخارج

Baban,annen,kardeşlerin,akrabaların...
ابائك , أمهاتك, إخوانك ,أخواتك وكل أقاربك

Artık kardeşlerin ve Bayan Dane ile beraber derslere katılmayacaksın.
لن تلتحقي بأي صفوف أخرى مع أخواتك والسيدة دين

Diğerleri gibi itaat edip otur. Kız kardeşlerin ses çıkarmıyorlar.
أنظرى إلى إخوتك و أخواتك إنهم أطفال صالحون

Yalan söyleyip hile yaptın, kardeşlerini ve arkadaşlarını sözle taciz ettin.
لقد كذبتى, تلاعبتي وإنتهكتي شفهيا أخواتك وزملائك الطلبة.

Sen altından kalkamazsan, kardeşlerini çağırabilirim.
اذا لم تتمكني من الحضور.. أستطيع أن أدعو احد أخواتك ..

Durumun çok kötü olduğunu biliyorum ama en iyi ihtimalle sen ve baban çocukların velayeti için uğraşırken eyalet, kardeşlerini koruyucu aile yanına yerleştirir.
أسمعي, أعلم أنه شيء كبير ولكن أفضل سيناريو هنا أن المقاطعه تفرق أخواتك وأخوانك

Güzel. Tamam. Gidip kız kardeşlerine bu haylazın gelmek üzere olduğunu söyleyeceğim.
حسناً، سأذهب لأخبار أخواتك بأن هذا الشقي يوشك على الولادة

Kardinal kardeşlerine mülk, kale ve makam vaad ettim.
رشوت عقارات و قلاع ورواتب إلى أخواتك الكاردينالات

Bu da senin ufaklık, kardeşlerinle paylaş.
هذا لك يا صغير. أقتسمه مع أخواتك

kardeşlerinden önce kraliyet yakutunu Bulmak zorundasın.
عليك أن تجد النواة الملكية التي في الياقوتة قبل أخواتك

Bu yüzden bir dahaki sefere kız kardeşlerinin önünde bana saygısızlık ettiğini unutma.
فتذكري ذلك إذًا في المرة المقبلة التي تقللي من إحترامي أمام أخواتك.

Eğer kötü olsaydım sence de kardeşin beni seninle yalnız...
كنت لا أعتقد حقا أخواتك سيترك أنت وحدك معي

Yakut kraliyet kolyesini kardeşlerinizden önce siz bulmalısınız.
عليك أن تجد النواة الملكية التي في الياقوتة قبل أخواتك

Otuz santimlik bir Noel ağacı kesmek, ve onu beraberce süslemek demek, erkek ve kız kardeşler, kuzenler, yeğenler... seni seven ve seni gördüğüne mutlu olan kırk kişi ile aynı odada olmak demek.
لكي تقطعوا شجرة عيد الميلاد طولها 12 قدماً و تقوموا يتزينها سوية أخواتك