"أدت" - Translation from Arabic to Turkish

    • yol
        
    • getirdi
        
    • yaptı
        
    • sebep
        
    • yaradı
        
    • sonuçlanan
        
    • hizmet
        
    • sonunda
        
    • sonucunda
        
    • teşhisine
        
    Düşman aşiretler arasındaki savaş görülmemiş bir kıtlığa yol açar. Open Subtitles سنوات الحرب بين القبائل المتنازعة أدت إلى حدوث مجاعة كبيرة
    2008 ekonomik krizinin neoliberalizmin çöküşüne yol açtığını düşünebilirsiniz. TED ربما تخيلتم الآن أن الأزمة المالية في عام 2008 أدت إلى انهيار الليبرالية الجديدة.
    Bu hikâye, haklı olarak, dünya çapında ses getirdi. TED أدت هذه القصة، وعلى نحو موائم، إلى إثارة الجدل حول العالم.
    Bu düşünceler,Hindistan'ı bugünkü haline getiren bazı şeyleri meydana getirdi. TED هذه الأفكار أدت مجتمعة إلى جعل الهند على النحو الذي هو عليه اليوم
    Savunma makamı buna yol açan olaylar hakkında olağandışı yaratıcı bir açıklama yaptı. Open Subtitles قدم لنا الدفاع تفسيراً عجيباً وإبداعي للأحداث التي أدت إلى هذا
    Mesozoik Çağ'da dünya üzerinde bulunan pek çok canlı türünün yok olmasına sebep olan iki ekolojik olay vardır. Open Subtitles العصور الوسطى تأخذ مكانا بين أزمِنتَينِ من الأزمات البيئية الرئيسية التي أدت الى انقراض الكثير من الأنواع على الأرض
    Sakinleştiriciler bir zaman işe yaradı, ama buna karşı dayanıklılık geliştirdi. Open Subtitles المسكنات أدت المفعول لبعض الوقت لكنه طور تحمله
    Diğerleri kalıcı özür ve şekil bozukluğu ile sonuçlanan hasarlar aldı. TED تكبّد غيرهم بإصابات أدت بعضها إلى تشوهٍ وإعاقاتٍ مستديمة.
    Yargılama yarıda kesildi ancak, maksatına hizmet etti. Open Subtitles لقد قوطعت المحاكمة ولكنها أدت ما نصبو إليه
    Fakat bu periyodun sonunda, türlerin %95 ten fazlasını yok eden bu felaketin sonunda en büyük yok olma yaşandı. Open Subtitles لكن هذه الحقبة اِنتهت بكوارث كبيرة ‏أدت الى اِبادة أكثر من 95 بالمائة من الأنواع أكبر اِبادة على مرِ العصور
    Yüksek sıcaklıklar sonucunda, toprağın buharlaşması etkileyici bir şekilde artar. Open Subtitles مأسي لا تصدق تُكشف هناك وهناك أسباب عديدة أدت إلى ذلك
    Polonya ve Moskova arasında on yıllardır süren ittifakları değiştirme stratejileri topraklarının bölünmesine yol açtı. TED وأن استراتيجيتهم الممتدة على مدى عقودٍ من تغيير التحالفات بين بولندا وموسكو أدت إلى تقسيم أراضيهم.
    Ama görevlerden biri biraz bile daha çok bilişsel yetenek gerektirdiğinde daha çok ödül daha kötü performansa yol açtı. TED قدرة عقلية، رغم أنها أساسية أدت المكافآة الأكبر لأداء أسوء.
    İkiz Kuleler'den düşen enkaz parçaları, binanın içerisindeki birkaç yakıt tankının tutuşmasına neden olarak, dahili bir yangın meydana getirdi. Open Subtitles الحطام الساقط من البرجين تسبب فى حرائق داخله أدت لاشعال عدة خزانات وقود داخل البناية
    ve okun üzerindeki kan da bizi size getirdi bay Smith, Open Subtitles وهذا هو الدم على السهم، السيد سميث، التي أدت بنا إلى لك.
    İşi hiç bilgisi olmadan yaptı. Open Subtitles لقد أدت العمل بدون أي معلومات عنه على الإطلاق
    - Gösterisini yaptı. Open Subtitles وبعدها أدت تمثيليتها بأنها تشعر بخجل كبير
    Önceki derste Lucifer'ın düşüşe sebep olduğu için nasıl gururlandığından bahsetmiştik. Open Subtitles في المرة الماضية ناقشنا كيف أن كبرياء الشيطان أدت إلى الهُبوط.
    Bunun sonucu olarak, saygın ülkelerin hükûmetlerinden gelen baskılar Orta Doğu'daki işimi kaybetmeme sebep oldu. TED كنتيجة، أدت ضغوط من قبل حكومات الدول المعنية إلى إجباري على ترك وظيفتي كصحفي في الشرق الأوسط.
    Her zamanki gibi karşı konulamaz cinsel çekimim işe yaradı. Open Subtitles وكالعادة, مغناطيسيتي الجنسية التي لاتُنكر .أدت ثمارها مجددًا
    sonunda, Dessalines’in yönetimi 1806’da suikastla sonuçlanan siyasi bir komployu teşvik etti. TED في النهاية، شجَّع حكم ديسالين على المؤامرة السياسية التي أدت إلى اغتياله في 1806.
    O hep tek bir amaca hizmet etti, Demir Savaşçı. Open Subtitles لقد أدت غرضها، أيها الفارس الحديدي
    Beraber bir plan oluşturdular ve sonucunda Millî Park Servisi'nin 1916'da kurulmasını sağlayan bir kampanya başlattılar. TED ووضعوا معًا خطة، وقاموا بحملة أدت في نهاية الأمر إلى "ناشيونال بارك سيرفرس" في عام 1916.
    Ve kendisine ilk başta motor sinir hastalığı teşhisine neden olan şikayetlerini sordum. TED ولقد طلبت من جون ان يحدثنا حول ماذا كانت مشكلته التي أدت إلى تشخصيه المبدئي بداء العصبون الحركي.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more