Ben bu takıma koçluk edeyim, sen de bu takıma et. | Open Subtitles | ثانيًا، ما رأيك أن أدرب ذلك الفريق، أنت درّب هذا الفريق؟ |
Minikler Ligi'ne koçluk yaptığım bir beyzbol sahası var. Buradan yaklaşık bir mil uzakta. | Open Subtitles | يوجد ملعب بيسبول أدرب فية على بعد ميل من هنا |
Biliyor musunuz, çocuğumu da bu yöntemle eğitiyorum. | TED | أتعلمون، أدرب إبني بطريقة تدريب الكلاب. |
Şey, gündüzleri köpek eğitiyorum ve sonra akşam yoga dersi veriyorum. | Open Subtitles | حسنا أنا أدرب الكلاب في الصباح وأعلم اليوغا في المساء |
Sağ olun çocuklar ama artık koç değilim. | Open Subtitles | شكراً لكم ، يا رفاق أنا لن أدرب بعد الأن أنا كوتش فقط |
Ama şimdi dünyadaki en ünlü Glee klüplerinden birinin koçuyum. | Open Subtitles | لكنني الآن أدرب أشهر نادي غناء .بالعالم |
Aynı zamanda, özürlülük tecrübesi geçirmiş bir insanı eğitmek benim için de daha kolay. | TED | ومن السهل بالنسبة لي أيضا أن أدرب شخصا ما خضع بالفعل لتجربة الإعاقة. |
Kılavuz köpek eğitiyordum ve bugün mezun oldular. | Open Subtitles | أنا أدرب كلاب الرؤيه و اليوم كان يوم تخرجها |
Eğer teklif hala geçerliyse, takıma koçluk yapmak isterim. | Open Subtitles | إذا كان العرض مازال قائماً فأنا أحب أن أدرب الفريق |
Eğer teklif hala geçerliyse, takıma koçluk yapmak isterim. | Open Subtitles | إذا كان العرض مازال قائماً فأنا أحب أن أدرب الفريق |
koçluk falan yaparım. | Open Subtitles | بالقرب من هنا , انت تعرف ؟ أدرب الفتيه للأفضل |
Aynı zamanda McKinley Glee kulübüne koçluk yapıyorum. | Open Subtitles | أنا أدرب أيضا نادي ماكينلي غلي. |
Ben hamilelik iznindeyken yerimi alması için bir stajeri eğitiyorum. | Open Subtitles | أنا أدرب موظفاً مؤقتاً ليحل مكاني بينما أنا في أجازة الأمومة |
Kurtarılmış pitbullları her pazar servis köpeği olarak eğitiyorum. | Open Subtitles | إذًا، أنا أدرب كلاب البيتبول المُنقَذة كخدمة للكلاب كل أسبوعين يوم الأحد. |
Ben de oldukça zor problemleri çözmek için kendi bilinçaltımı eğitiyorum. | Open Subtitles | وإنني أحاول أن أدرب عقلي اللاواعي لحل المزيد من المسائل الغير قابلة للفهم |
Hayır, hayır... muhtemelen koç olduğum için heyecanlanmıştır. | Open Subtitles | لا لا ربما هو متحمس لأنني أدرب |
Ben Glee kulübü koçuyum. | Open Subtitles | أنا أدرب نادي غلي |
Bana en tehlikeli günlerinde bu tesisi korumaları veya keşif görevleri yapmaları için bir grup adamı eğitmek üzere görev vermiştin. | Open Subtitles | كلفتني أن أدرب مجموعة رجال قاموا في أسوأ أيامهم بحماية هذه المنشأة أو أدوا مهام استطلاعية |
İnsanları görülebilen bir dünyada yaşamak için eğitiyordum. | Open Subtitles | كنت أدرب المكفوفين على العيش في عالم المبصرين |
Ben ölüleri eğitmem. | Open Subtitles | وأنا لا أدرب الموتي |
Yenileri ben eğitirim. | Open Subtitles | أنـا أدرب الأشخـاص الجدد |
Bir gün bir köpeği eğitirken dank etti. | Open Subtitles | ذات يوم كنتُ أدرب جرواً فأدركت الأمر. |
Eğitilmiş bir katil olmayabilirim ama ilkyardım çantasını kullanmayı biliyorum. | Open Subtitles | لم أدرب لأكون قاتلة، ولكني متأكدة أنني الأولي في الإسعافات الأولية في معسكر الكشافة |
Buradan bir mil uzakta koçluğunu yaptığım küçükler takımının beyzbol sahası var. | Open Subtitles | يوجد ملعب بيسبول أدرب فية على بعد ميل من هنا |