Sonradan anladım ki bu hafta ne çeşit bir mal sattığımı soruyormuş. | Open Subtitles | ثم أدركت أنه كان يسأل أي نوع من الشراب أبيعه هذا الاسبوع |
O zaman anladım ki bir makineyi ne kadar karmaşık yaparsanız tamamen beklenmeyen bir sebepten dolayı başarısız olma ihtimali o kadar artar. | TED | هذا عندما أدركت أنه كلما زادت درجة تعقيد الآلة التي تصنعها، كلما زادت فرص فشلها بسبب أمر غير متوقع تماماً. |
Şimdi büyüdüm ve yaptığının numara olduğunu anladım. | Open Subtitles | الآن بعد أن كبرت، أدركت أنه كان مجرد ردة فعل |
Ama senden ve bu kasabadan uzaklaştığımda fark ettim ki, aklı başındaki herkes gitmeye devam ederdi benim dönmem gerekiyordu. | Open Subtitles | ولكن كلما أبتعدت أكثر عنك وعن هذه البلدة أدركت أنه رغم أن أي إنسان عاقل سيواصل الإبتعاد فإني أردت العودة |
O öldükten sonra, farkettim ki kimse bana artık yazmıyor. | TED | وبعد موته، أدركت أنه لا أحد يكتب لي بعد الآن |
Hatta sırf benim fonumun değil, tüm fonların aynı olduğunu fark ettim. | TED | ثم أدركت أنه لم يكن فقط صندوقي، كانت كلها. |
Ve gidip 'Merhaba!" diyecektim ama sonra sana benzediğini pek önemsemiyor olduğunu farkettim. | Open Subtitles | وكنت سأذهب و أسلم عليه ولكن أدركت أنه لا يبالي بالشبه بينكما |
Ama şuan sadece benim için aşikar olan nedenler yüzünden... anladım ki onu daha çok istiyormuş. | Open Subtitles | ولكن لسبب ما وهو شاهد علي الآن أدركت أنه إنما يريد المزيد |
Bir çok sene sonra anladım ki, öyle bir şehir yok ve Tanrı da yok. | Open Subtitles | ولكن بعد بحث عنها لسنين عديدة أدركت أنه ليس هناك مدينة وليس هناك إله |
Sonra anladım ki, seks olmadan sadece bir ilişki markette alışveriş yapmak gibi | Open Subtitles | و عندما وصلت لسن الثلاثين أدركت أنه بعد الخوض في عدة علاقات سيئة تفكر أنه لا يوجد علاقة جيدة |
O an anladım ki, bu filmde oynamamı istemiyordu. | Open Subtitles | حينها أدركت أنه لا يريدني أن اشتغل في هذا الفيلم |
Babam benim kahramanımdı. Ama anladım ki tam bir öküzmüş. | Open Subtitles | أبي كان بطلي حتى الآن، عندما أدركت أنه في الحقيقة حقيرٌ تماماً. |
Başta başka bir şey sandım ama sonra alyansı olan evli biri olduğunu anladım. | Open Subtitles | في البداية اعتقدت أنه خاتم عاديّ ثم بعدها أدركت أنه رجل متزوّج ولديه خاتم زواج |
Ama bir gün onu yitirince son kez olduğunu anladım. | Open Subtitles | ...وبعد ذلك عندما ... وعندما لم أعد أحصل على ... ... أدركت أنه كان في الأخير... |
Sen olduğunu anladım. Bütün aramalar, Newlywed maçının reklam arasında geldi. | Open Subtitles | أدركت أنه أنت ، لأن الإتصالات كانت في فترة الإشهارات و مسلسل " لعبة الزاوج الحديث " يعرض |
Ama senden ve bu kasabadan uzaklaştığımda fark ettim ki, aklı başındaki herkes gitmeye devam ederdi benim dönmem gerekiyordu. | Open Subtitles | ولكن كلما أبتعدت أكثر عنك وعن هذه البلدة أدركت أنه رغم أن أي إنسان عاقل سيواصل الإبتعاد فإني أردت العودة |
Hey, bir şeyi fark ettim de... İkimizin birlikte hiç resmi yok. | Open Subtitles | مرحبا , أتعرفين , لقد أدركت أنه ليس لنا صورة نحن الإثنان |
Ve kelebekler gibi, bir daha tırtıl olamayacağımı fark ettim. | Open Subtitles | ومثل القراشة، أدركت أنه لا يمكنني أن أصبح شرنقة مجدداً |
O anda farkettim ki onu hapse attırabilirdim. O da beni attırabilirdi. | Open Subtitles | وفجأه أدركت أنه يمكننى التسبب فى سجنها مثلما يمكنها التسبب فى سجنى |
Ve birden farkettim ki bir robot için yemek de, bilgi de aynı şeylerdi. | TED | وفجأة أدركت أنه بالنسبه لروبوت كلا المعلومات والطعام كانا ذات الشئ |
farkettim ki böyle daha fazla yaşayamazdım. | TED | أدركت أنه لا يمكنني العيش لفترة أطول بهذه الطريقة |
Birdenbire 21. yüzyılda bile her kadının bir hikayesi olduğunu fark ettim. | TED | وفجأة أدركت أنه حتى في القرن الحادي والعشرين، لا يزال لدى كل سيدة حكاية. |
Ve gidip 'Merhaba!" diyecektim ama sonra sana benzediğini pek önemsemiyor olduğunu farkettim. | Open Subtitles | وكنت سأذهب و أسلم عليه ولكن أدركت أنه لا يبالي بالشبه بينكما |
dedi. Ve yukarı baktığımda, Andrew' ın bu yolculuğun başlangıcı olan Blue Mountain' ı işaret ettiğinin farkına vardım. | TED | و بينما كنت أنظر نحو الأعلى ، أدركت أنه كان يشير ناحية الجبال الزرقاء حيث كنت قد بدأت هذه الرحلة. |
Olayın bu olmak zorunda olmadığını fark ettim. | TED | أدركت أنه لا يجب أن يحدث ذلك على الإطلاق. |