| Şu ana dek. Riskin farkındayım ama onu yakından tanımalıyım. | Open Subtitles | أدركُ بمقدرا المُخاطرة، لكن عليّ أنّ أتعرّف عليها. |
| Şu ana dek tehlikenin farkındayım, ama onu tanımam gerekiyor. | Open Subtitles | أدركُ بمقدرا المُخاطرة، لكن عليّ أنّ أتعرّف عليها. |
| Bak, işleri batırdığımın farkındayım tamam mı? | Open Subtitles | أنصتِ أدركُ أنى إقترقت خطأ فادحاً حسناً؟ |
| Onun sen olmadığını anlamam gerekirdi. Sonra evden çıktım, biri beni yakaladı. | Open Subtitles | حريّ أن أدركُ أنّها لم تكُن أنتِ، فبمجرّد خروجي من البيت قبض عليّ شخصٌ ما |
| Onun sen olmadığını anlamam gerekirdi. Sonra evden çıktım, biri beni yakaladı. | Open Subtitles | حريّ أن أدركُ أنّها لم تكُن أنتِ، فبمجرّد خروجي من البيت قبض عليّ شخصٌ ما. |
| Sana rahatsızlık verdiğimin farkındayım. | Open Subtitles | أنا أدركُ بأن الأمر غير مريح لكٌ قليلاً |
| Evet, gayet farkındayım. | Open Subtitles | -أجل ، في حقيقة الأمر ، أدركُ ما فعلتُ . |
| Bak, ikimizin şu anda nasıl bir konumda olduğunun ve, sanki eskiden nasılsak o zamanlara dönebileceğimizi düşünmenin bile bir aptallık olduğunun farkındayım ama ben dansa gidiyorum ve seninle beraber gitmeyi gerçekten çok isterdim. | Open Subtitles | انظر، أدركُ موقفنا الحاليّ، وأعلم أنّه غباء إن حسبتُ أننا قد نعود إلى ما كنّا عليهِ... لكنّي ذاهبة للرقص، وأودّ أن أذهب برفقتكَ. |
| Onunla yakınlaştığınızın farkındayım. | Open Subtitles | أدركُ أنكما تقربتما من بعضكما |
| Aptalca olduğunun farkındayım. Ben sadece... | Open Subtitles | أدركُ أنّ هذا غباء لكنّني... |
| Daha önce yaptığımın farkındayım. | Open Subtitles | أدركُ ما فعلته |
| farkındayım. | Open Subtitles | أدركُ ذلك |
| - Bunu anlamam gerekirdi. | Open Subtitles | كان يجب أنّ أدركُ ذلك |