"أدرك ذلك" - Translation from Arabic to Turkish

    • Farkındayım
        
    • Anlıyorum
        
    • Bunu fark
        
    • anladım
        
    • farkına
        
    • fark etmedim
        
    Bunun Farkındayım. Ama bunun bir önemi yok. Bunu bilmesi gerek. Open Subtitles أجل، شكراً، إنّي أدرك ذلك لا يهم، عليه أنه يعلم هذا.
    Bunun Farkındayım, ama bu haberi almak hoşunuza gider diye düşündüm. Open Subtitles لمناقشة قراراتى أدرك ذلك يا سيدى . ولكننى أعتقدت أنك ستسعد بسماع الأنباء
    Hayat daima devam etmiyor. Bunu şimdi Anlıyorum. Open Subtitles ليس لدينا الكثير من الوقت، أدرك ذلك الآن
    Hayat daima devam etmiyor. Bunu şimdi Anlıyorum. Open Subtitles ليس لدينا الكثير من الوقت، أدرك ذلك الآن
    O zaman Bunu fark etmemiştim ama bu bir başarısızlık örneği değildi. TED لم أدرك ذلك حينها، لكن هذه لم تكن سمات الفشل.
    Daha önce mesajı anlamıyordum. Ama şimdi anladım. Open Subtitles كنت أفهم ذلك خطآ من قبل ولكني أدرك ذلك الأن
    Bunun Farkındayım, ama bu haberi almak hoşunuza gider diye düşündüm. Open Subtitles لمناقشة قراراتى أدرك ذلك يا سيدى . ولكننى أعتقدت أنك ستسعد بسماع الأنباء
    Evet, efendim, Farkındayım, fakat sizinle konuşmam çok önemliydi. Open Subtitles أجل أدرك ذلك لكن من المهم جداً أن أتحدث معك
    Farkındayım Binbaşı. Open Subtitles أدرك ذلك أيتها الميجور ، لكننى مللت من إرسال أشخاص جيدين
    Farkındayım. Asıl sen farkında mısın? Open Subtitles أدرك ذلك ، السؤال هو هل تدركين أنتِ ذلك ؟
    Evet, Farkındayım ama şunu da söyleyeyim, Colin ben her zaman popülerdim zaten. Open Subtitles أنا أدرك ذلك وعلي ان أقول, كولن لطالما كنت كذلك
    Farkındayım, ama yanımda olmadığı için onunla pek çok şeyi yaşayamadım. Open Subtitles أدرك ذلك, و لكنني أضعت قضاء الكثير من اللحظات معه لأنه لم يكن موجوداً
    Anlıyorum, Sayın Başkan, ama umarım zamanla beni bağışlarsınız. Open Subtitles أدرك ذلك, سيدى الرئيس لكن أتمنى على مدار الوقت أن أكسب مغفرتك
    Evet, Anlıyorum. Ahlak Motor'unuz işe yaradı. Open Subtitles أجل أنا أدرك ذلك , لقد نجح محركك للمبادئ الأخلاقية
    Evet, Anlıyorum, ama bu koşullar altında-- Open Subtitles أجل ، أدرك ذلك ، ولكن في ظل هذه الظروف --
    Anlıyorum fakat şu an ülkenin içinde bulunduğu durumda vatandaşlarımızdan, bize yardımcı olmalarını rica etmeyi makul buluyoruz. Open Subtitles أدرك ذلك يا سيدتى لكن فى ضوء ما يحدث فى البلاد... فلا نعتقد أنه من غير المعقول أن نطلب تعاون مواطنينا
    Evet, mümkün olabilir, Anlıyorum. Open Subtitles نعم ، أرى ذلك قابلاً للتصديق ، أدرك ذلك
    Su buharı buzu durdurmaz, Bunu fark etmeliydim! Open Subtitles بخار الماء لا يوقف الجليد كان يجب أن أدرك ذلك
    Bunu fark etmemiştim. Yardım etmeye çalışıyordum. Open Subtitles حسنٌ، لم أدرك ذلك كنتُ أحاول المساعدة لا غير
    Daha önce mesajı anlamıyordum. Ama şimdi anladım. Open Subtitles كنت أفهم ذلك خطآ من قبل ولكني أدرك ذلك الأن
    O an ne kadar yüce gönüllü davrandığının farkına varamadım. Open Subtitles لم أدرك ذلك الوقت ان ذلك تصرف نبيل من قبله
    Bir keresinde bacağımı büyük bir baltaya vurmuştum ve botumun tamamı kanla dolana dek fark etmedim. Open Subtitles ذات مرّه ضربت قدمي بفأس كبير ولم ... أدرك ذلك حتى . رأيت حذائي مملأ بالدم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more