"أدلى" - Translation from Arabic to Turkish

    • verdi
        
    • yaptığı
        
    • verdiği
        
    • tanıklık etti
        
    Adamımız ifade ve 2 görgü tanığı verdi üstüne de tetikçiyi teşhis etti. Open Subtitles ذلك الفتى أدلى بإفادته شاهدان وهوية القاتل
    Burada mağdur olan benim ama buna rağmen o yine de piç babası lehine ifade verdi. Open Subtitles أنا الضحية في هذه الحالة, وعلى الرغم من ذلك فإنه أدلى بشهادته لصالح إبن الزنا لوالده.
    Çoğu kişi onun yaptığı bir kılıcı almak için köpek dişini verirdi. Open Subtitles أن معظم الناس سوف تعطي أسنانهم العين لديك السيف الذي أدلى به.
    Amerikan Başkanlığının şuanki favori Cumhuriyetçi adayı Donald Trump'ın yaptığı bir yorum. TED هو بيان أدلى به المرشّح الأساسي الحالي لرئاسة الحزب الجمهوري الأمريكي، دونالد ترامب.
    Fakat verdiği demeçin geçersiz kılınabilecek olması Başkan'ı memnun etmeyecektir. Open Subtitles ولكن الرئيس لن يكون راضياً أن يتم خرق الخطاب الذي أدلى به للتو
    Chumhum yönetim kurulu üyelerinin verdiği bütün beyanatların hiçbirinde Çin'den bahsedilmiyor. Open Subtitles كل تصريح أدلى به لكل عضو في مجلس إدارة جامهام،
    1985 yılında cunta rejimine karşı tanıklık etti. Open Subtitles في عام 1985، أدلى بـشهادته في محاكمات الدكتاتورية الـعسكرية
    Peki, o sırada davalı size ifade verdi mi? Evet, verdi. Open Subtitles وهل أدلى المدعى عليه ببيان لك في ذلك الوقت؟
    Gördüğünüz gibi, bugün ifade verdi ama herhangi bir şikayette bulunmadı. Open Subtitles فلقد أدلى بإفادة كاملة اليوم ولحسن حظك لم يقم بإتهامك
    Mahkemede ifadesini verdi, ama yapabileceği tek şey buydu. Open Subtitles أدلى بشهادته في المحكمة، لكن كان هذا كلّ ما إستطاع فعله.
    Araba servisindeki adam size bir şey verdi mi? Open Subtitles ماذا بشأن السائقِ من خدمة السيارات هل أدلى لكما بشئ؟
    O da, yani benim rahim dostum, tüm gizli bilgilerinizi verdi ve işverenim tüm istediğini aldı. Open Subtitles لذا فإن توأمي أدلى بكلّ معلوماتكم الخاصّة ونال ربّ عملي كل ما احتاج
    Sonrasında ise sanki yaptığı açıklamanın ne kadar önemli olduğunun farkında değilmiş gibi devam etti. Open Subtitles ثم أستمر فى الحديث وكأنه لم يدرك أهمية التصريح الذى أدلى به
    Şuan yakın zamanda Yureyovich'in yaptığı konut dışı gayrimenkul alımına bakıyoruz. Open Subtitles نحن نبحث عن المعاملات العقارية غير السكنية الأخيرة أدلى بها Yureyovich.
    Eminim bugün yaptığı o önemli duyurudan haberin vardır. Open Subtitles أنا واثق من أنك سمعت بأمر إعلانه الكبير الذي أدلى به اليوم
    Transworld yaptığı açıklamada; ...hak ettikleri cezayı aldılar. Open Subtitles أدلى مساعد المدير من "العالم الناقل" بتصريح حصلوا على ما يستحقونه
    Kocan, Ava'mın yaptığı hakkında yeminli ifade verdi. Open Subtitles لقد أدلى زوجك بشهادة تحت لقسم بشأنمافعلت"إيفا "
    verdiği ifadenin hepsi baskı altında verilen ifade olarak değerlendirilecek. Open Subtitles كما أعتبر أي شهادة أدلى بها تمت بالإكراه.
    İdarecilerine verdiği yazılı ifade ile yetineceğiz. Open Subtitles ستقدّم لنا ملخصات مكتوبة من تصريحات أدلى بها لمسؤوليه
    1985 yılında cunta rejimine karşı tanıklık etti. Open Subtitles في عام 1985، أدلى بـشهادته في محاكمات الدكتاتورية الـعسكرية
    Bu gece buraya davet edilen herkes Billy'nin duruşmasında tanıklık etti. Open Subtitles لقد دُعـي كل شخص أدلى بشهادته في محاكمة (بيلـي)

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more