"أذنيكِ" - Translation from Arabic to Turkish

• kulaklarını
• kulaklarınıza
• Kulakların
• kulaklarına
• kulaklarının
• kulaklarınızı
• kulaklarında

Biri seni öldürmeden git kulaklarını bir doktora göster.
أفحصي أذنيكِ عند الطبيب، قبل أن يُقتل شخص ما.

Ellerinle kulaklarını kapa ve mektupları tekrar oku.
أعيدي قراءة الرسائل ويداكِ تحتضن أذنيكِ

Biraz eğil ellerinle kulaklarını kapat.
ميلي إلى الأمام وضعي يدكِ خلف أذنيكِ

O kadar yüksek sesle müzik... dinliyorsunuz ki kulaklarınıza zarar vereceksiniz.
حسناً، أنتِ تسمعين الموسيقى بصوت عال ستؤذين أذنيكِ

Hayır, çok güzel Kulakların var. Onlar çok güzel. - Hey, sarhoş musun?
كلا , ان أذنيكِ جميلة , جميلة انها أذنان جميلتان

Bu kadar yüksek sesle müzik dinlerseniz, yalnız... kendi kulaklarınıza değil komşuların kulaklarına... da zarar verirsiniz.
إن استمررتِ في سماع الموسيقى بهذا الصوت فلن تؤذي أذنيكِ فقط بل آذان جيرانك أيضاً

Neden kestirmiyorsun, ya da kulaklarının arkasına atmıyorsun?
لم لا تقصيه أو تلفيه خلف أذنيكِ ؟

Ama bu çok gürültülü olacak. O yüzden kulaklarınızı kapatmanız gerek.
لكن الصوت سيكون عالياً لذا اريد منكِ أن تغطيّ أذنيكِ

- Oh, anne, kulaklarını kapa!
أمي سدّي أذنيكِ

Ally, tatlım şimdi kulaklarını kontrol edicem tamam mı?
(آلى) يا عزيزتى, سوف أكشف على أذنيكِ الآن, اتفقنا؟

Ayırt edici özellikteki kulaklarını gördüm.
رأيت أذنيكِ المميزتين حقاً

kulaklarını kapatsan iyi olur.
ربّما ترغبين بتغطية أذنيكِ.

kulaklarını kapatmayı unutma.
استمري في تغطية أذنيكِ

Hitomi, kulaklarını tıka.
هيتومي"، غطـِّي أذنيكِ

Çünkü Kulakların kocaman olmuş.
أجل، لأنّ أذنيكِ أصبحتا أكبر

Tara Skye kulaklarınızı zehirle doldurdu, değil mi?
كانت (تارا سكاي) تملئ أذنيكِ بالسمّ، صحيح؟

Dilin olmayabilir ama kulaklarında bir sorun yok.
قد لا يكون لديكِ لسان، لكن لا يوجد خطب في أذنيكِ.