"أذهب الى" - Translation from Arabic to Turkish

    • git
        
    • gidip
        
    • gitmek
        
    • giderim
        
    • gitmiyorum
        
    • gitmem
        
    • giderdim
        
    • gideceğim
        
    • gitmedim
        
    • gitmemi
        
    • gitmeliyim
        
    • gitmediğimi
        
    • gidiyorum
        
    • gitmeyeceğim
        
    • gitmeyebilirim
        
    Şimdi ofisimden siktir ol git şartlı tahliye memuruna rapor ver. Open Subtitles و الأن اخرج من مكتبي و أذهب الى شرطي اطلاق سراحك.
    Eve gidip çantamı hazırlasam iyi olacak. Open Subtitles من الأفضل أن أذهب الى البيت وأحزم الأمتعة
    Birilerinin bizi sosyal boru hattına bağlayabileceği bir yere gitmek istiyorum. Open Subtitles انا أريد ان أذهب الى مكان ما وننخرط في مجتمع آخر
    Ben işe giderim, insanlar ateş eder. Open Subtitles أنا أذهب الى العمل, أجد الناس تطلق علىّ النار
    Eve gitmiyorum ve koruma falanda istemiyorum. Arabana bomba yerleştirdi! Ve şu anda benden mümkün olduğunca uzak olman gerek. Open Subtitles لن أذهب الى المنزل ولا احتاج الى حراسة الشرطة أيضا الان انت تحتاج ان تكون بعيد عنى بقدر ما يمكنك
    Bu sabah işleri hızlıca hallettiğimizden "Belki de eve gitmem." diye düşündüm. Open Subtitles منذ انجزناها بسرعة هذا الصباح ان أفكر ربما لن أذهب الى البيت
    Küçükken sık sık alışverişe giderdim. Open Subtitles كنت معتاد ان أذهب الى محله عندما كنت صغير
    Çıkınca, Cono'ya yemeğe gideceğim. Open Subtitles بينما أنا هنا, سوف أذهب الى كونز على العشاء
    Yemek odasından bir şey alma. Mutfağa git. Open Subtitles لا تأخذ شيئا من غرفة الطعام أذهب الى المطبخ
    Kızın yaşadığı o çöplüğe gir, döküntülerini topla, nezarete git, onu çıkar ve başka isimle bir otele yerleştir. Open Subtitles أذهب للمكان القذر الذي تعيش فيه، أجمع كل أغراضها ، أذهب الى السجن ، و قم بأخراجها ، أصطحابها الى فندق تحت أسم مزيف.
    Kızın yaşadığı o çöplüğe gir, döküntülerini topla, nezarete git, onu çıkar ve başka isimle bir otele yerleştir. Open Subtitles أذهب للمكان القذر الذي تعيش فيه أجمع كل أغراضها أذهب الى السجن ، و قم بأخراجها أصطحابها الى فندق تحت أسم مزيف
    Bana Şiddet Suçları Bölümüne gidip bu cinayetlerin uzaylılar tarafından işlendiğini mi söylememi öneriyorsun ? Open Subtitles أنت تقترح أن أذهب الى قسم جرائم العنف و أقدم لهم الملف و أخبرهم أن هذه الجرائم تمت عن طريق أهل الفضاء
    Bazen işten sonra, parka gidip kuşları besliyorum. Open Subtitles أحيانا بعد العمل أذهب الى المنتزه لأطعم الطيور.
    Ben sosisçiye gidip sipariş verecektim. Open Subtitles أنا كنت أذهب الى بائع الهوت دوج وأطلب منه الذى أريده
    Hapishaneye böyle bir kıyafetle gitmek istemiyorum. Open Subtitles لا أود أن أذهب الى السجن مرتدى ملابس مثل هذه
    Yanılıyorsun, o Jüri Odası'na gitmek istememiştim, hasta rolü yapmayı istemiş, her şeyi düşünmüştüm. Open Subtitles أنت مخطيء ، أنا لم أكن أريد أن أذهب الى غرفة المحلفين أنا أردت التضاهر بالمرض و فكرت في كل شيء
    Sonuçta benim hayatım bu. Arkadaşlarımın evlerine giderim ve yemeklerini tadarım. Open Subtitles هذه هى حياتى فى الفترة الأخيرة أذهب الى منازل أصدقائى وأتذوق طعامهم
    - Spora boşuna gitmiyorum. Open Subtitles مهلا، أنا لا أذهب الى صالة الالعاب الرياضية كل يوم فقط لمشاهدة الرجال العجائز يستحمون
    Hikayeye bir dakika ara verebilir misin? Helaya gitmem gerekiyor da. Open Subtitles هل يمكنك أن تنتظرينى لثانيه واحده, يجب أن أذهب الى الحمام
    Bir köyde yaşardım ve kütüphaneye giderdim. Open Subtitles مع الأسطول خلفى فى ذاك الوقت أعتدت أن أعيش فى القرى وقتها و أعتدت أن أذهب الى المكتبه العامه
    Soğuk bir tane içmek için bir gün Londra'ya gideceğim. Open Subtitles أرغب فى العودة الى لندن كى أذهب الى احدى تلك الحانات
    Senin meşhur von Bohm'unun yemeğine, hizmetlisiyle tanışmak için gitmedim. Open Subtitles فأنا لم أذهب الى حفلة العشاء التي أقامها سيدك فون بوم لكي أقابل مدبرة منزله
    - Neden Londra'ya gitmemi istiyorsun, Lizzy? - Bir sebebi yok. Open Subtitles ـ لماذا تريديننى أن أذهب الى لندن ياليزى؟
    Okula gitmeliyim. Eğitimim ne olacak? Open Subtitles .علي أن أذهب الى المدرسة ماذا عن تعليمي ؟
    Hayır, tabi ki yok, ama nasıl oluyor da kumar oynamayıp bara gitmediğimi biliyorsun? Open Subtitles لا , بالتأكيد لا , ولكن كيف تعرفين بأننى لا أقامر أو أذهب الى الحانات
    Şimdi hemen malzemelerimi toplayıp uçağıma bineceğim. Buradan gidiyorum ! Open Subtitles الذي سأفعله أن أجمع أشيائي و أذهب الى طائرتي وأطير بعيدا من هنا
    Alderaan'a gitmeyeceğim. Eve gitmem lazım. Geç oldu. Open Subtitles لن أذهب الى الديران يجب أن أذهب الى البيت
    Artık eve hiç gitmeyebilirim Open Subtitles ربما لن أذهب الى البيت مرة أخرى

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more