"أرديت" - Translation from Arabic to Turkish

    • vurdum
        
    • vurdun
        
    • vurulmuş
        
    • vuruldu
        
    • vurduğunda
        
    • vursaydım
        
    Seni tutan uçan şeyi vurdum, ...ve bacağındaki kurşunu çıkardım. Open Subtitles لقد أرديت ذلك الشيء الطائر الذي كان يحتجزك وكذلك أخرجت رصاصة من ساقك
    Önermediğim bir şekilde çözmeye çalıştım. Bir adamı vurdum. Open Subtitles حاولت أن أجد الحل بطريقة لا أقترحها أرديت رجلا
    Dostum senin tersine ben ıskalamak için ateş ediyordum, sense ortağını kıçından vurdun. Open Subtitles لقد صوّبتُ للخطأ، على عكسك يا رفيقي، يا من أرديت شريكك في المُؤخرة.
    - ise girecegim diye köpek mi vurdun sen? Open Subtitles وهل أرديت كلبًا قتيلًا من أجل الحصول على وظيفة ما؟
    Hatırlarsan, Owen bunun vurulmuş bir kadın olduğunu söylemişti. Open Subtitles كما تتذكرين ، فقد قال أوين في الموقع أن هذا الهيكل لامرأة أرديت بطلقة واحدة
    Demek başka yerde vuruldu katil öldüğünü düşünüp onu bagaja koydu. Open Subtitles إذن أرديت في مكان آخر، وظنّ القاتل أنّها كانت ميّتة، ووضعها بصندوق السيّارة.
    Yanılmıyorsam o hakkını, Armstrong'u vurduğunda kaybettin. Open Subtitles -أظنّكَ تنازلت عنه حين أرديت (آرمسترونج ).
    Birini vurdum. Open Subtitles كلا، لقد أرديت واحدًا منهم للتو.
    Bu yaz en iyi arkadaşımı vurdum. Open Subtitles وهذا الصيف، أرديت صديقي الصدوق.
    Bu yüzden bacadan girdim bütün şarjörümü boşalttım ve son adamı göğsünden işaret fişeğiyle vurdum. Open Subtitles "ولذا هبطت عبر منور المبنى" "استخدمت مشط ذخيرتي بأكمله ثم أرديت الرجل الأخير في صدره بمسدس للشعلات"
    Daha az önce Jack'i vurdum. Neden ona yardım ediyor olayım ki? Open Subtitles أخبرتك للتو، لقد أرديت (جاك) لمَ عساي أساعده؟
    O adamı kalbinden vurdum. Open Subtitles -كلا، لا لقد أرديت ذاك الرجل في قلبه
    Arkadaşını vurdum tamam mı? Open Subtitles لقد أرديت صديقكَ، اتفقنا؟
    Babamı sırtından vurdun. Ben sana senin ona göstermediğin nezaketi göstereceğim. Open Subtitles لقد أرديت والدي بظهره وسأمنحك فضلاً لم تمنحه إيّاه قطّ
    - İşe gireceğim diye köpek mi vurdun sen? Open Subtitles وهل أرديت كلبًا قتيلًا من أجل الحصول على وظيفة ما؟ نعم، قمت بذلك
    Sen kötü adamı vurdun. Hem de alnının ortasından. Open Subtitles أنت أرديت الشرير رصاصة في الرأس
    Aileni yüzünden sen mi vurdun yani? Open Subtitles أتقصدين أنك أرديت أبويك في الوجه؟ - لا أدري -
    Adamı sen vurdun. Open Subtitles لقد أرديت اللعين.
    İki kez göğsünden bir kez de başından vurulmuş. Open Subtitles أرديت برصاصتين في الصدر، وبرصاصة في الرأس.
    - Birisi onu kamyonetten atmış olabilir. - Ya da burada vurulmuş olabilir. Open Subtitles ــ ربما رماها أحدٌ من شاحنه ــ أو أنها أرديت هنا
    - Bu kız gösteri başlamadan hemen önce vuruldu demek oluyor. Open Subtitles حسناً، هذا على إفتراض أنّها أرديت حالما بدأ البرنامج.
    Ve sen Andre Ricks'i vurduğunda, senin tutuklanacağını biliyordu. Open Subtitles و عندما أرديت (آندر ريكس),علم أنكقديُقبضعليك...
    Eğer Barnett'i vursaydım, bazı şeylerin nasıl değişeceğini düşündüm. Open Subtitles أنا فقط أفكر كيف كانت الأشياء " ستختلف لو أننى أرديت " بارنيت

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more