Onları bulamadım. Duyduğuma göre çoktan başka bir diyara taşınmışlar. | Open Subtitles | لمْ أستطع إيجادهما سمعتُ أنّهما انتقلا إلى أرضٍ أخرى |
Seyrüsefer becerilerin sayesinde Basilisk fırtınaları atlatacak ve Yaprak Kitabı'nın olduğu farklı diyara ulaşacak. | Open Subtitles | مع مواهبك في الملاحة, فإن الباسيليسك ستنجو من العواصف وستصل إلى أرضٍ جديدة تماما, |
Doğru söylüyorsun, oğlum kutsal topraklarda ruhları çok daha huzurlu olacaktır. | Open Subtitles | أنت على حق يا بنيّ سترقد أرواحهم بسلام في أرضٍ مقدسة |
İbrahim'in dediği gibi, "Yabancı bir ülkede bir yabancıyım." | Open Subtitles | كما قال "إبراهيم" "أنا غريبٌ، في أرضٍ غريبة " |
Sihirli bir diyarda büyümedim ben. Benim deneyimlerin sizinkilerden farklı. | Open Subtitles | لمْ أكبر في أرضٍ للقصص الخرافيّة تجربتي مختلفة |
Ailem için biraz arazi alacağım. Bu benim son şansım. | Open Subtitles | أُريدُ أن أحصل على أرضٍ لعائلتي هذه هي فرصتي الأخيرة |
Yani o buraya başka bir diyardan geldi, bambaşka hikâyelerle. | Open Subtitles | أيّ أنّه جاء مِنْ أرضٍ أخرى مع قصص مختلفة |
Her yeni toprak parçası kan ister. Biz ise bunu kabulleniriz. | Open Subtitles | كلّ أرضٍ جديدة تطلب دمًا ونحن نرقّ. |
Seyrüsefer becerilerin sayesinde Basilisk fırtınaları atlatacak ve Yaprak Kitabı'nın olduğu farklı diyara ulaşacak. | Open Subtitles | مع مواهبك في الملاحة, فإن الباسيليسك ستنجو من العواصف وستصل إلى أرضٍ جديدة تماما, |
Annemi bir süre önce uzak bir diyara sürgün ettim. | Open Subtitles | نفيتُ والدتي إلى أرضٍ بعيدة منذ مدّة. |
Yeni bir diyara gidiyoruz, kardeşim. | Open Subtitles | صحيح، سنذهب إلى أرضٍ جديدة يا أخي |
O zaman Kraliçe'nin laneti bizi yeni bir diyara götürecek. | Open Subtitles | سترسلنا لعنة الملكة إلى أرضٍ جديدة |
Doğru söylüyorsun, oğlum kutsal topraklarda ruhları çok daha huzurlu olacaktır. | Open Subtitles | أنت على حق يا بنيّ سترقد أرواحهم بسلام في أرضٍ مقدسة |
iç savasi baslatanlardan biri federal topraklarda ölü bulundu. | Open Subtitles | مُعاني إعادة تشريع حرب أهلية وُجد مقتولاً على أرضٍ فدرالية. |
İç savaşı başlatanlardan biri federal topraklarda ölü bulundu. | Open Subtitles | مُعاني إعادة تشريع حرب أهلية وُجد مقتولاً على أرضٍ فدرالية. |
Bir zamanlar bir ülkede. | Open Subtitles | ".. كان يا ما كان في أرضٍ ما" |
Bir zamanlar bir ülkede. | Open Subtitles | ".. كان يا ما كان في أرضٍ ما" |
Nerede olursan ol, hangi diyarda bulunursan bulun seni temin ederim ki, bebeğini alacağım. | Open Subtitles | أنّى تكونين، و على أيّ أرضٍ تجدين نفسكِ... أؤكّدُ لكِ أنّي سأحصل على طفلك. |
Yapmam gereken şeyi herhangi bir diyarda da yapabilirim. | Open Subtitles | -لا تكن واثقًا كثيرًا ما علّي فعله يمكنني القيام به من أي أرضٍ كانت |
Sizinki gibi bir arazi için bu çok güzel bir kelime. | Open Subtitles | هذا هو المضمون الجمالي في أرضٍ مثل أرضك على تلك التلال .. |
- Çünkü verecekseniz, başka arazi bulmak zorundayım. | Open Subtitles | لأنه إن كنت ستزايد عليّ العثور على أرضٍ اخرى. |
Ben başka bir diyardan geliyorum. Sihrin hayatın her yanında olduğu bir diyardan. | Open Subtitles | جئتُ مِنْ أرضٍ أخرى حيث السحر في كلّ مكان |
Ve burada garip bir toprak parçasında unutulmuş halde öldüler. | Open Subtitles | لمْ يروا أبداً وطنهم والآن هاهم ماتوا هنا ...في أرضٍ غريبة |