Her neyse, dedektifte bilmek ister, uykusuzluk çekmemesi için bir neden yok. | Open Subtitles | على أى حال , لا يوجد سبب يمنع المفتش أن يكون لديه أرق أيضاً |
Bazısında uykusuzluk olur, ötekinde mide ağrısı veya baş ağrısı. | Open Subtitles | بعض الناس لديهم أرق الآخرون ألم بالمعدة أو صداع |
uykusuzluk çekiyordu ve duygusal sorunları için son iki yıl boyunca Dr. Greenson'dan hemen hemen her gün psikolojik tedavi almıştı. | Open Subtitles | كان لديها ـ أرق و خلال السنتين الأخيرتين كانت تحت علاج نفسي بشكل يومي من الدكتور جرينسون ليخفف آلامها العاطفية |
Uyku sorunu. Bunun işi ne? | Open Subtitles | لا أنا لم استطعُ أَنْ انَامَ كان عندي أرق |
Şaşırtıcı derecede ince; dünyanın boyutu ile bizi koruduğu evrene kıyasla çap olarak kıyaslandığında bir elma kabuğundan çok daha incedir. | TED | إنه بشكل مبهر رقيق، مقارنةً مع حجم الأرض والكون الذي يحيطنا، انها أرق بكثير من جلد تفاحة مقارنةً مع قطر الأرض. |
Sağ elin neden sol elinden bu derece daha yumuşak? | Open Subtitles | لماذا يدك اليمني أرق و أنعم جداً من يدك اليسري؟ |
Yetişkinlerin yarısından çoğu haftanın en az birkaç günü uykusuz kaldığından şikayet ediyor. | Open Subtitles | أكثر من نصف البالغين يبلغون عن حالات ...أرق تحدث لهم فى بضع ليالى أسبوعياً |
Endişe etme sevgilim, herkes zaman zaman uykusuzluk sorunu yaşar. | Open Subtitles | لا تقلق حيال ذلك يا حبيبى الكل يحدث له أرق من آن إلى آخر |
Stres bağımlı uykusuzluk, bu yüzden bir sürü insan uykuda gezer. | Open Subtitles | وإن لم نعرف السبب... أرق الشدّة قد يسبّب المشي أثناء النوم |
uykusuzluk kaygıya, kaygı da geriye kalan her şeye neden oluyor. | Open Subtitles | حسنـاً ، أعتقـد أن هـذا أرق يسـبب بعـض القلـق والقلـق يتسبـب فـي بقيـة الأعـراض |
Bunalım, depresyon, agnozi, uykusuzluk, kas spazmları, yüksek kan basıncı hızla kilo verme. | Open Subtitles | القلق، كآبة الغثيان، أرق تشنّجات عضلية، ضغط دمّ عالي |
Mide bulantısı, kas yorgunluğu, uykusuzluk, iştah bozukluğu, ...ağız kuruluğu, kaşınma gibi. | Open Subtitles | غثيان, ضعف عضلي,أرق ,تغير في شهية الطعام جفاف الفم,مع نوبة هيجان |
Mide bulantısı, kas yorgunluğu, uykusuzluk, iştah bozukluğu, ...ağız kuruluğu, kaşınma gibi. | Open Subtitles | غثيان, ضعف عضلي,أرق ,تغير في شهية الطعام جفاف الفم,مع نوبة هيجان |
Tıbbi kayıtlarınızı istettik. Uzun zamandır kronik uykusuzluk sorunundan muzdaripsiniz. | Open Subtitles | لقد أحضرنا السجلات الطبية، أنّكِ تعانين من أرق مزمن لفترة طويلة من الوقت. |
Onun yerine Uyku problemleri olan ve haftalardır hayatını zar zor devam ettiren adam geldi. | Open Subtitles | أتى إليك بمشكلة أرق وفي غضون أسابيع أصبحت حياته متثاقلة |
Uyku problemim var ve karbonhidratlar uyumama yardımcı oluyor. | Open Subtitles | أنا لدى أرق الكربوهيدرات تُساعدنى على النوم |
Ve eğer yaşadığınız süreçte hastalıklar söz konusu oluyorsa tahta olması gerekenden daha ince. | TED | واذا كنت مريضا خلال الوقت الذي تعيش فيه، اللوح أرق قليلا. |
- Değsin ayağına yumuşak çayır. - Şiir gibi konuştun. O bizim şairimiz. | Open Subtitles | ـ ليس هناك أرضاً أرق من البلدة ـ انه تقريبا شعر |
Bir kaç yüz dolara bir kaç uykusuz geceye, gururuna mal olabilir... | Open Subtitles | ربما يُكلفكَ هذا بعض الدولارات، ليالي أرق قليلة، كبريائكَ... |
Sana baktığım zaman, şimdiye kadar tanıdığım en saf... en nazik insanı görüyorum. | Open Subtitles | ..عندما أنظر إليكِ أرى أمامي أرق إنسانة وأكثر الفتيات براءة |
Ve şimdi de Regina Moore, biraz tiner kokusu ve içgüdülerine dayanarak bir mucize olmasını bekliyor. | Open Subtitles | والآن ريجينا مور يسأل عن معجزة على أساس الطلاء أرق وغريزة القناة الهضمية. |
Bu birisinin bana söylediği en tatlı ve şefkatli şey. | Open Subtitles | هذا ألطف و أرق شيء قد قاله أحدُ لي من قبل |
İngiltere'nin en müşfik insanı olduğu için efendine, 'Baron' payesi ve 50,000 sterlin ödül vermeye geldik. | Open Subtitles | لقد جئنا لنُهدي سيدك 50,000 جنيه... ولقب البارون بلاكادر لكونه... أرق رجال إنجلترا. |
Onu ve kızkardeşlerini hep öpüyor ve okşuyordu. | Open Subtitles | كان يعاملها وإخوتها أرق معاملة |