Yaşlı dulu öldürmüş ya da öldürmemiş olabilirsin ama kesinlikle yaşlı bir avukatın hayatını kurtardın. | Open Subtitles | سواء قتلت أرملة فى منتصف العمر أم لم تقتلها أيها الشاب فاٍنك بالتأكيد أنقذت حياة محام كبير فى المحكمة العليا |
Evet, ben dulum. Adım Yvette Couderc. Sizin adınız ne? | Open Subtitles | .نعم , بسبب أنى أرملة .إسمى إيفيت كوديرك |
Platt'ın dul eşi ve kızı yönetim kuruluna geri döndü. | Open Subtitles | أن أرملة بلات وابنته تعود على متن الصاروخ. |
Elbisesi yalnız bir dul olduğunun sade bir hatırlatıcısı olacak. | Open Subtitles | سيكون لباسها رصين عبارة عن رسالة تذكير بأنها أرملة وحيدة |
Buraya gelişinizin nedeni bu mu, ejderha avcısının karısı? Ejderha katilinin dul karısı! | Open Subtitles | ـ ألهذا أتيت يا زوجة قاتل التنين ـ أرملة قاتل التنين |
Temsil ettiğin kurbanın dulu. | Open Subtitles | أنت تمثل أرملة رجل قتل بسلاح من صنع شركة فيكسبرغ |
Önce Wyoming dulu, şimdi de Oregon Mezarcısı. | Open Subtitles | بالبداية أرملة وايمونج والان الحانوتي أوريغون |
Önce Wyoming dulu, şimdi de Oregon Mezarcısı. | Open Subtitles | بالبداية أرملة وايمونج والان الحانوتي أوريغون |
Altı yıldır bunun böyle olduğunu gördüm ve beş yıldır dulum. | Open Subtitles | لقد رأيت ذلك يحدث طيلة 6 سنوات ولقد كنت أرملة طيلة 5 سنوات |
Evliliğe daha yeni alışıyordum ki şimdi dulum. | Open Subtitles | لقد بدأت أعتاد على كوني متزوجة حديثاً و الآن أصبحتُ أرملة |
Ama ben, sabah kahvaltı hazırlayacağına söz vermiş bir adamın sıcak koynunda uyuyakalmış güvenilir bir dulum. | Open Subtitles | عوضا عن أرملة واثقة غفت في إحتضان دافئ لرجل وعد بإعداد الفطور |
Utruvio'nun dul eşi, ve güzel yeğenleri Rosaline... | Open Subtitles | وسيدة أرملة فيتروفيو وابنة أختها، روزالين |
Sanırım artık Jules Gund'un dul eşi hakkında birşeyler yazabilirsiniz | Open Subtitles | أعتقد الآن أنك ستكتب كيف أن أرملة جولز جوند |
Siz konuştuktan sonra artık bir eş değil, bir dul olacak. | Open Subtitles | اللحظة التي تتحول فيها المرأة من زوجة إلى أرملة هي أنت |
Sekiz çocuğu olan bir dul gördüm, oturmuş ağlıyor ve ne yapacağını bilmiyordu. | TED | رأيت أرملة بصحبة خمسة أو ثمانية أطفال جالسة هناك تبكي ولا تعرف ما الذي يجب أن تفعله. |
Buraya gelişinizin nedeni bu mu, ejderha avcısının karısı? Ejderha katilinin dul karısı! | Open Subtitles | ـ ألهذا أتيت يا زوجة قاتل التنين ـ أرملة قاتل التنين |
Genç bir gelin yaşlı bir dulun görüşlerini dinlemek itemez. | Open Subtitles | فالعروس الشابة لا تريد أن تستمع إلى رأي أرملة عجوز |
Hafızanızı yerine getirecek ve size yardımcı olacak bir dula ihtiyacınız var. | Open Subtitles | أنت تحتاج إلى أرملة يُمكنها أن تثير ذاكرتك ويُمكن إملائها. |
Ayrıca boşanmış biriyle evlenmek, dulla evlenmekten iyidir. | Open Subtitles | ,الى جانب أنه من الأفضل الزواج بمطلقة عوضاً عن أرملة |
Yaşlı ve dulsun diye önüne ne gelirse yiyecek değilsin ya. | Open Subtitles | فقط لأنك أرملة عجوز، لا أرى ضرورة لتناولك الطعام قبالة الصينية. |
Oysa dul bir kadın belli koşullarda bir aristokratla evlenebilir. | Open Subtitles | ولكن, بالطبع, أرملة, تحت ظروف خاصة, قد تكون مقبولة |
Evime gelmenize gerçekten gerek yoktu. Kardeşinizin dul eşini dün gece sokakta tek başına dışarıda dolaşırken bulduk. | Open Subtitles | وجدنا أرملة أخيك، تجول هائمة وحيدة، بوقتٍ متأخرٍ من اللّيل. |
Sonra yeniden senin çemberinin içinde Conaughton'un dul eşinin evinde görüldü. | Open Subtitles | بعدها أخذ في الرجوع مرة أخرى لمنطقتك لمنزل أرملة "روجر كونتنن |
İlk başta bunun hesabını Widow verecekti. | Open Subtitles | ثم برزت أرملة لها حق المطلبة بالثروة فتم قطع رأسها |
Harry ile tanıştığımda ödeyecek faturaları olan ve bir karavan tamponunun nikelajını yalayarak sökebilecek genç bir duldum. | Open Subtitles | عندما قابلت هاري لاول مرة كنت أرملة شابة ومثيرة ...وفواتير أدفعها الذي بأستطاعتها.. |
Vaktiyle, eşi şehrin çoğunluğuna sahipti. Şimdi dul kaldı ve şehre o sahip. | Open Subtitles | فى وقت ما ،كان زوجها يملك معظمها الآن هى أرملة و هى ملك لها |