yapmak istediğim şey bir kişinin bir çift gözlük yapabileceğini sizlere göstermek. | TED | ما أريد فعله هو أن أبين لكم أنه يمكن أن تصنع نظارات. |
yapmak istediğim sizinle alakalı en klas bazı şeyleri paylaşmak. | TED | وما أريد فعله هو مشاركتكم بعض الإشياء الممتعه التي تحصل معكم |
Her zamanki gibi, senden uzaklaştığım an tek yapmak istediğim sana kavuşmak. | Open Subtitles | إنه نموذجى بالنسبة إلى فبمجرد أن أنصرف فكل ما أريد فعله هو العودة إليكما سريعاً |
Tek istediğim kurabiye yapmak. Oh, aman Tanrım, harika bir fikrim var. | Open Subtitles | كل ما أريد فعله هو صنع البسكويت يا إلهي لدي فكرة عظيمة |
Onu aldattığımı herkese duyurmak en son isteyeceğim şey. Neden sana oyun yapayım? | Open Subtitles | آخر ما أريد فعله هو أن أنشر خيانتي له، لذا لمَ عساي أمازحكَ؟ |
Efendim, lütfen dinleyin. Tek istediğim sizin için oynamak. | Open Subtitles | سيدى, إستمع من فضلك كل ما أريد فعله هو أن ألعب لصالحك |
O, böyle şeyleri çok ciddiye alır ve benim hayatta yapmak istediğim en son şey onu incitmektir. | Open Subtitles | إنه يأخذ هذا النوع من الأمور بجدية تامة، وآخر شيئ أريد فعله هو أن أجرحه. |
İlk yapmak istediğim şey sizi babaannenize götürmek. | Open Subtitles | أول شيء أريد فعله هو أن آخذكم لزيارة جدتكم في وقت ما |
Dediğim gibi. yapmak istediğim tek şey bu anlaşmayı bitirmek ve sorunsuz bir şekilde gözden kaybolmak. | Open Subtitles | كما قلت, كل ما أريد فعله هو أن أنهى الصفقة وأختفى للأبد |
yapmak istediğim tek şey, bu anlaşmayı bitirmek ve sorunsuz bir şekilde gözden kaybolmak. | Open Subtitles | كل ما أريد فعله هو أن أنهى الصفقة وأختفى للأبد |
yapmak istediğim en son şey seni tehlikeye atmak. | Open Subtitles | الشيء الأخير أنا أبداً لا أريد فعله هو وْضَعُك في أيّ خطر |
Ama şu anda, tüm yapmak istediğim kardeşimi görmek. | Open Subtitles | ولكن الآن كل ما أريد فعله هو رؤية شقيقتي |
Yasa dışı işler yapan motosikletçilerin peşinden koşmak bu hayatta yapmak istediğim en son şey. | Open Subtitles | آخر ما أريد فعله هو الجري خلف دراجين خارجي قانون متكبرون |
Şu an tek yapmak istediğim burnumu kaşımak. | Open Subtitles | الأن , الشئ الوحيد الذي أريد فعله هو حك أنفي |
İnan bana, yapmak istediğim son şey, canını yakmaktır ama yakarım da! | Open Subtitles | صدقيني، آخر شئ أريد فعله هو إيذاؤكِ لكنني سأفعل |
yapmak istediğim tek şey, elini elimin içine alıp her şeyin güzel olacağını söylemek. | Open Subtitles | وكل ما أريد فعله هو أخذُ يدها داخل يدي وإخبارها بأنها ستكون بخير |
Şu anda Tek istediğim Daphne'nin kafasının içinde neler olduğunu bilmek. | Open Subtitles | الآن، كل ما أريد فعله هو أن أعرف ما يدور برأسها |
Tek istediğim gitmek zaten. Tek istediğim bu berbat, kaçık kasabadan gitmek! | Open Subtitles | جلّ ما أريد فعله هو الرحيل، الرحيل من هذه البلدة العفنة، المجنونة. |
Tek istediğim, savaşta bir ordunun başında olabilmek. | Open Subtitles | كل ما أريد فعله هو قيادة الجيش فى المعركة |
En son isteyeceğim şey birini üzmektir. | Open Subtitles | فآخر ما أريد فعله هو التسبب بأسى الآخرين. |
Efendim, lütfen dinleyin. Tek istediğim sizin için oynamak. | Open Subtitles | سيدى, إستمع من فضلك كل ما أريد فعله هو أن ألعب لصالحك |