"أسئلة كثيرة" - Translation from Arabic to Turkish

• çok soru
• sürü soru
• Çok fazla soru
• sürü sorum
• Çok sorum
• bir sürü sorun

İnsanların kafasında onun neye benzediğine dair bir çok soru var.
تعرف، ثّمة أسئلة كثيرة في عقول الناس اليوم، كيف سيكون شكله

Hayır, eğer cevaplara dikkat ediyorsan çok soru soruyorsun denmez.
من المحال أن تسألي أسئلة كثيرة لطالما تجذبي الإنتباه للأجوبة.

Ama gelmeseydim, arayacak ve bir sürü soru sormaya başlayacaktır.
ولكن إن لم أظهر، سيبدأ في الاتصال وطرح أسئلة كثيرة

O köprüde neden bulunduğum hakkında bir sürü soru sordular.
لقد كانوا يسألونني أسئلة كثيرة حول سبب تواجدي على الجسر

Çok fazla cevap, Çok fazla soru kimse kimseyi yatağa atmaz.
أجوبة كثيرة و أسئلة كثيرة و لا أحد يتأخر

Çok fazla kişiye Çok fazla soru soruyor.
لقد كانت تسأل العديد من الناس أسئلة كثيرة جداً

Bir sürü sorum var ama önce...
لديّ أسئلة كثيرة لك ولكن أولاً

Hala romantik aşk hakkında cevaplanacak ve sorulacak pek çok soru var.
ما زالت هناك أسئلة كثيرة بحاجة إلى إجابات وردا على سؤال حول الحب الرومانسي.

Eminim kafanda pek çok soru vardır.
أراهن أن لديك أسئلة كثيرة تتجمع في رأسك.

Hayatım, doğum günün bu kadar yaklaşmışken bu kadar çok soru sorman gerekiyor mu?
يا حلوتي أتعتقدين أنه عليك أن تسألي أسئلة كثيرة و قد اقترب موعد عيد ميلادك ؟

Kimse bir yetime çok soru sormaz çünkü umursamaz.
لا أحد يسأل اليتيم أسئلة كثيرة لأنه لا أحد يهتم

Kafamda bir sürü soru var ve artık mahzende saklayamam onları.
لدي أسئلة كثيرة ولم يعد يمكنني حفظها بالملجأ

Hâlâ cevaplanmamış bir sürü soru var ve böyle durumlarda, zaman önemli bir faktör olabiliyor.
ما زال لدينا أسئلة كثيرة تحتاج لإجابة والوقت قد يكون عاملاً مهماً في هذه الأمور

Oraya gittiğimizde bir sürü soru soracaklar. Çenenizi kapatın ve bırakın ben konuşayım.
ستكون هنالك أسئلة كثيرة حين نصل إلى هناك فاصمتا واتركاني أتكلّم

Bir striptizciye göre Çok fazla soru soruyorsun.
أنتِ تسألين أسئلة كثيرة بالنسبة لمتعرّية

Çevirdiğim her sayfada aklımda yeni bir soru oluşuyor ve kitabı da kapatamıyorum çünkü Çok fazla soru birikti.
قلّبت كلّ الصفحات بحثاً عن سؤال راودني والآن لا أستطيع إغلاق الكتاب فهناك أسئلة كثيرة

Ve ikincisi de; eğer Çok fazla soru sorarsam hayatımı şıp iye sona erdirebilir.
والرقم الثاني : أعرف ذلك إن طرح أسئلة كثيرة يستطيع أن ينهي حياتي هكذا

Sana soracak bir sürü sorum var ama eğer sorarsam arkadaşlarımı öldürmenden korkuyorum.
لدي أسئلة كثيرة أريد أن أسألك إياها لكن أخشى أنك ستقتل أصدقائي إن سألت لذا...

Bir sürü sorum var. Yani...
عندي أسئلة كثيرة

Soracak o kadar Çok sorum var ki ama onlara soracak vaktimiz yok.
لديّ أسئلة كثيرة أطرحها لكن لا يوجد وقت كي أطرحها إنه هو ، ذلك الرجل ..

Bana soracak bir sürü sorun var değil mi?
أعتقد أن لديك أسئلة كثيرة لتطرحيهـا علي ؟