size soygunlar hakkında bir kaç soru sorabilir miyim? | Open Subtitles | هل بأمكاني ان أسئلك بضعة أسئلة عن أحداث السرقات الأخيرة؟ |
Bir kaç soru sorabilir miyim memur bey? | Open Subtitles | سافانا خلفك أيها الضابط هل يمكنني أن أسئلك بعض الأسئلة؟ |
- Kullanıp kullanmadığını soruyorum. - Aman Tanrım! İşte orada. | Open Subtitles | أنا أسئلك إذا ما منت تتعاطى يالهى , ها هى |
Şimdi sana soruyorum, eğer gerçekten beni ve çocukları düşünüyorsan lütfen ama lütfen şu silahtan kurtul. | Open Subtitles | لذا أسئلك , إذا كان حقاً تهتم بي وبالأطفال, أرجوك , أرجوك تخلص من المسدس |
Sana bir soru sorayım. Bizi öldürmeyi başarsaydın ne olacaktı? | Open Subtitles | دعني أسئلك سؤال، مالذي كان قد يحدث، إن نجحتَ بقتلنا؟ |
Sana az sonra soracağım sorunun ne olduğunun farkındasındır herhalde. | Open Subtitles | يجب عليك معرفة ما أنا على وشك أن أسئلك عنة |
- Wayne, bir şey sorabilir miyim? | Open Subtitles | واين هل من الممكن أن أسئلك على شىء؟ أسئل |
Son bir soru daha sorabilir miyim? . | Open Subtitles | في الحقيقة قبل أن نذهب هل لي أن أسئلك شيء أخر بعد؟ |
Hangi durumda, işinizin burada olduğunu sorabilir miyim? | Open Subtitles | على أيةِ حال , هل لي أن أسئلك ماشأنكَ هنا؟ |
Ona ait olduğuna inandığımız bir tutam saç bulduğum için soruyorum. | Open Subtitles | أنا أسئلك ذلك لأنني وجدت خصلة شعر وأعتقد أنها لها |
Bir erkekle yaşayan bir kız nasıl bekar olur diye soruyorum sadece. | Open Subtitles | أنا أسئلك كيف بإمكانكِ العيش مع رجل ومع ذلك البقاء عزباء. |
Bütün bu gerçekleri saydıktan sonra sana soruyorum şu noktada bu dünyadaki tek dostun kim? | Open Subtitles | أن أسئلك , نظراً للحقائق من في مراعي الله الخضراء بقي صديقك الآن ؟ |
Hayatının ikinci bölümü de iyi gittiğine göre sana bir soru sormamın sakıncası var mı? | Open Subtitles | و لان انتهى الفصل الثاني من حياتك .. هل أستطيع أن أسئلك شيئاً؟ |
Telefonda sana bir soru sormuştum. | Open Subtitles | أريد أن أسئلك سؤال عندما تحدثنا فى التليفون نعم |
size birkaç soru soracağım. | Open Subtitles | أريد أن أسئلك أسئلة وأعرف أنك لا تستطيعين التحدث لكن |
Sana bir şey soracağım, direksiyon başındayken aklından neler geçiyor? | Open Subtitles | ...دعنى أسئلك, مالذى يدور برأسك عندما تجلس خلف عجلة القيادة |
Tamam, pekala, sana tamamen farklı bir soru soracağım. Özür dilerim. | Open Subtitles | حسناً ، حسناً ، اريد أن أسئلك أسئلة اخرى ، انا اسف |
Bizi öldürmeden önce, sana birşey sormama izin ver. | Open Subtitles | ,قبل أن تقوم بقتلنا دعني أسئلك سؤال واحداً |
Kromozom düzensizlikleri arıyorlar. Gerçek babam hapiste, bu nedenle sana sormaya karar verdim. | Open Subtitles | انهم يبحثون عن شذوذ بالكروموسومات ، أبي بالسجن ، لذا ارتأيتُ أن أسئلك |
Nasıl göründüğümü sormadım. -Gitmeye hazır mıyız diye sordum. | Open Subtitles | لم أكن أسئلك عن مظهري سألتك إن كنت مستعد للذهاب ؟ |
Ama yarınki münazarada hangi papyonu takmalıyım diye sana soracaktım. | Open Subtitles | لكن أردت أن أسئلك أي ربطة عنق يجدر بي إرتدائها غدا في الجلسة النقاشية. |
İkinci defa sormayacağım o yüzden hemen cevap ver. | Open Subtitles | لن أسئلك مرتين لذا أجبني على الفور |
Güpegündüz neden bu kadar sarhoş olduğunu sormamın sakıncası var mı? | Open Subtitles | هلتسمحينلي أن أسئلك.. لماذا أنت ثمله جداً في هذا الوقت المبكر؟ |
Neden sürekli burnunu sildiğini sormuyorum. | Open Subtitles | لم أسئلك لماذا تخرط أنفكَ دوماً |
Sana sormalıyım. Dün gece, bir kızla tanıştım. | Open Subtitles | حسناً، يجب أن أسئلك ليلةأمس،قابلتفتاه.. |
size bir şey sormak istiyordum, ...ve soramadım, çünkü bunu beceremeyeceğim konusunda çok tedirgin olduğunuzu biliyordum. | Open Subtitles | أريد أن أسئلك شيء ما ولكنى لم افعل لانى كنت اعلم انك ستكون قلق جدا ولم اتركك لترتاح |