Gerçeği kabul etmeliydik, o haklıydı. yöntemleri çok daha kesindi. | Open Subtitles | وكان علينا أن نعترف أنه كان محقاً، وكانت أساليبه أكثر فعالية |
yöntemleri zaman içinde değişse de niyeti genelde açık. | Open Subtitles | كانت أساليبه غير متقنة , ونواياه غير واضحة |
Galileo bilimin kendi yöntemlerini kullanarak doğa hakkındaki gerçeklere ulaşabileceğini söylüyordu. | Open Subtitles | قال جاليليو أن العلم يمكنه كشف حقائق الطبيعة باستخدام أساليبه الخاصة في التحقق |
Ve Amit onun himayesinde çalıştı, iyi ve kötü yöntemlerini öğrendi. | Open Subtitles | "و "أميت" أصبح ملازما لـ"راي يدرس كل أساليبه الجيد منها والسيء |
Şaibeli yöntemler kullandıysa, özür dilerim ama o sırada benim için çalışmıyordu. | Open Subtitles | آسفة إن كانت أساليبه مشبوهة لكنه لم يكن يعمل لدي وقتها |
Onun Teknikleri oldukça iyiydi. | Open Subtitles | أساليبه كانت جيدة تماماً |
Şimdi yine gerçeğe ulaşmak için onun alışılmış ve sistematik yöntemlerine güveniyorum. | Open Subtitles | الآن أنا أعتمد مجدداً على أساليبه المألوفة والنظامية.. لوصول الحقيقة.. |
Birilerinin babamıza, tekniklerinin zayıf olduğunu söylemesi gerekiyordu. | Open Subtitles | على أحدهم أن يخبر أبانا أن أساليبه ضعيفة |
# Whoo # # I'm asking him To change his ways # | Open Subtitles | أسأله أن يغير أساليبه |
Psikolojik yönlendirme işe yaramıyor; çünkü yöntemleri çok açık. | Open Subtitles | التوجيه النفسيّ يفشل لأن أساليبه في غاية الوضوح |
- Çok titiz yöntemleri var ve güvenimi... - Yöntemleriniz nedir Komiser? | Open Subtitles | أساليبه دقيقة وانا على تمام الثقة به - ما هي أساليبك أيها الرئيس؟ |
Duyduğuma göre yöntemleri biraz sıra dışıymış. | Open Subtitles | سمعت أن أساليبه غير مألوفة قليلاً. |
Komiser Caine'in kendi yöntemleri vardır. | Open Subtitles | الملازم " كين " لديه أساليبه الخاصة |
yöntemleri çok sıra dışıydı fakat Washington Kanyare'nin sağladığı hizmetin kendileri için operasyonlarda hayati önemi olduğuna ısrar etti. | Open Subtitles | أساليبه كانت متطرفة، لكن واشنطن أصرت على أن خدمات (كانيار) مهمة لحملات القتل. |
Onun yöntemlerini kabul etmemiş olabilirim ama sorgulama işi henüz bitmedi. | Open Subtitles | قد لا أتفق مع أساليبه لكن الإستجواب هذا لا زال بعيداً من النهاية |
Emlakçıdan sonra yöntemlerini değiştirmiş. | Open Subtitles | بعد الوكيلة العقارية غير من أساليبه |
Kullandığı yöntemler çağımıza uygun değil. | Open Subtitles | أساليبه أصبحت قديمة. |
Teknikleri zayıf değil. | Open Subtitles | أساليبه ليست ضعيفة |
O sadece Lord Hazretlerinin eski yöntemlerine geri dönüp Matthew'un getirdiği bütün yenilikleri terk etmesinden endişeleniyor. | Open Subtitles | يساوره القلق فقط أن سيادته سيستخدم أساليبه القديمة. ويتخلي عن كل إصلاحات السيد، (ماثيو). |
Birinin babaya, tekniklerinin yetersiz olduğunu söylemesi gerekiyordu. | Open Subtitles | على أحدهم أن يخبر أبانا أن أساليبه ضعيفة |