"أستحقها" - Translation from Arabic to Turkish

    • hak
        
    • haketmiyorum
        
    • hakettim
        
    • haketmedim
        
    • Hakettiğim
        
    • buna değerim
        
    • haketmediğimi
        
    • haketmediğim
        
    Ama pudra şekeri olmasın, hak etmiyorum. Belki çok az olabilir. Open Subtitles لكن بدون بودرة سكر ، لست أستحقها ، ربما القليل منها
    hak ettiğimi düşündüğün bütün cezaları yemin ederim, hepsini fazlasıyla çektim. Open Subtitles مهما كانت العقوبة التي تعتقد اني أستحقها أقسم لك أني أخذتها
    - Bir yıl önce hak ettim. Ve ondan önceki yıl. Open Subtitles حسناً ، أنا أستحقها منذ عام مضى ، والعام الذي قبله
    Benim için tek bir gözyaşı bile dökme çünkü bunu haketmiyorum. Open Subtitles لا تبكِ أى دموع أخرى علىّ لأننى لا أستحقها.
    Çok güzel olmuş. Bunu hak etmiyorum. İnanamıyorum. Open Subtitles . إنها رائعة للغاية ، أنا لا أستحقها لا أصدق ذلك
    Dikkat çekmiyorum. hak ettiğim saygınlığa sahibim. Open Subtitles .أنا لا أحول جذب إهتمام أي أحد .لدي السمعة التي أستحقها
    hak ettiğim cezadan kurtulmak istemiyorum. Open Subtitles أنا لا أسأل أن أكون بمنأي عن العقوية التي أستحقها
    Yada dedikodu yaymak istediğimi, yada onu gerçekten istemediğimi, yada onu hak etmediğimi. Open Subtitles أو أني أردت أن أبث الشائعات أو أني لم أقصد الزواج أو أني لا أستحقها
    Kadrolu iş varsa, Bay Jameson, bence hak eden benim. Open Subtitles إذا كان هناك وظيفة شاغرة فأظن إنّني أستحقها
    - Sen olmalıydın. Bunu hak etmiştin. - Hayır, hak etmemiştim. Open Subtitles ــ أنت تستحق تلك الترقية ــ لا، أنا لا أستحقها
    Çünkü son 20 senedir, yalnızca bir adam bu ödülü hak etti. Open Subtitles على مدى الخمسة وعشرون سنة السابقة أستحقها رجل واحد
    Molly ile olan bütün bu şeyler bir parçam hak ettiğimi düşünüyordu. Open Subtitles أتعلم مع كل هذه الأحداث مع مولي هناك جزء مني يشعر بأني ربما أستحقها
    Daha önce senden bunu istememiştim, ama sanırım hak ettim. Open Subtitles لم أطلب منك خدمة كهذه من قبل لكننى أستحقها.
    Ben bunu hak edebildiğimi sanmıyorum. Open Subtitles لقد رجعتى لى السعاده .. التى ربما لا أستحقها ..
    Kadrolu iş varsa, Bay Jameson, bence hak eden benim. Open Subtitles إذا كان هناك وظيفة شاغرة فأظن إنّني أستحقها
    Bugün yaptıklarımdan sonra, hak ettim. Open Subtitles انظري، بعد الذي قمت به اليوم أظن بأني أستحقها
    Bu yüzden turnuvayı kazandığım zaman bu turnuvayı kazanırsam, bunu hak ettiğim için başarmış olacağım. Open Subtitles إذاً، عندما أفوز بهذه البطولة لو أني فزت بهذه البطولة سيكون بسبب، أني أستحقها
    Belki bunu haketmiyorum. Open Subtitles ربما لا أستحقها لذلك سأبدأ الآن
    hakettim galiba. Open Subtitles . أظن انه من المفترض أنني أستحقها
    ya yarıştan elenmek istiyorsam... çünkü kazanmayı haketmedim gerçekten devrim yaratacak bir şeyler bul bahçe işini kökten değiştirsin Open Subtitles وماذا لو خربت المنحة على نفسي لانني لا أستحقها بالحقيقة سوف تكون ثورة عندما تتخرج
    Bu işi Hakettiğim için mi aldım, yoksa sen beni burada tutmaya çalıştığın için mi? Open Subtitles هل حصلت على الوظيفه لأني أستحقها أم لأنك تحاول إبقائي هنا؟
    "Biliyorum," dedi gülerek, "ama ben buna değerim." TED اعترفت مع ابتسامة وقالت، " أعلمُ ذلك، ولكني أستحقها."
    Yani bunu haketmediğimi biliyorum-- Open Subtitles أنا أعلم أنني لا أستحقها
    Ve şimdi haketmediğim halde buradayım. Open Subtitles والآن أحصل على هذه الجولة المجانية وأنا لا أستحقها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more