"أستحقّ" - Translation from Arabic to Turkish

    • hak
        
    • hakediyorum
        
    • haketmiyorum
        
    • hakketmiyorum
        
    Ama sonra diyorum ki:siktir et. Dünyadaki bütün sigaraları hak ediyorum. Open Subtitles لكن بعد ذلك أفكر، وألفها أنا أستحقّ كلّ السجائر في العالم
    Ama bu karar ona düsmez. Gerçegi hak ediyorum. Herkes bunu hak eder. Open Subtitles حسنٌ، هذا ليس قراره، أقصد أنّي أستحقّ معرفة الحقيقة، الجميع يستحق معرفة الحقيقة
    O yüzden ben de bana verdiğin bu şansı hak ettiğimi ispatlamak istiyorum. Open Subtitles لذا أريد أن أثبت لك أنّي أستحقّ تلك الفرصة الثانية التي منحتني إيّاها.
    Artık seninle olmayı hak edip etmediğimden bile emin değilim. Open Subtitles لا أعرف إنْ كنت أستحقّ حتّى التواجد معك بعد الآن
    Bunu hak etmek için ne yaptım, söyle lütfen. Open Subtitles أرجوك، أخبرني مالذي فعلته حتى أستحقّ ذلك ؟
    Yanlışsam beni düzeltin, ama sanırım... işe yatırdığım paralar bir oyu hak ediyor. Open Subtitles صحّحني إن كنتُ مخطئاً، لكنّي أظن مقابل المال الذي أشارك به، فأنا أستحقّ حق الإقتراع
    Olay şu ki, ben yetişkin bir adamım, ve bir göbek adını hak ediyorum. Open Subtitles المعضلة هنا، أنني رجل بالغ، و أستحقّ أن يكون لدي اسم أوسّط.
    Neyse, ben ilgi odağı olmayı hak etmiyorum. Open Subtitles على أية حال، أنا لا أستحقّ أن أكون مركز الإنتباه
    Neyse, ben ilgi odağı olmayı hak etmiyorum. Open Subtitles على أية حال، أنا لا أستحقّ أن أكون مركز الإنتباه
    Bana iyi davranmayı kes. Bunu hak etmiyorum. Open Subtitles مات، توقّف عن كونك لطيف جداً معي أنا لا أستحقّ هذا
    Annem hakkındakileri bilmeyi hak etmediğimi mi düşündün? Open Subtitles ماذا ، ألا تعتقد أنني أستحقّ أن أعرف حول والدتي؟
    Bak, ben de bir şeyler hak ediyorum, onca yaptıklarım... Open Subtitles اسمع، أستحقّ شيئاً من نوع ما، مقابل كلّ العمل الذي أقدّمه
    O pislik ölmeyi hak etti,tamam mı? Kocaman, kıllı, etobur piç. Open Subtitles ,ذلك الوغد أستحقّ الموت المشعر, المتوحش أبن العاهرة
    Daha sonra spor salonuna gidecektim bu yüzden bir ödülü hak ediyorum. Open Subtitles كنت ذاهبة إلى نادي الجمباز لاحقاً لذا أنا أستحقّ المتعة
    Tüm saygımla söylüyorum senin ilgini hak etmiyorum. Open Subtitles مع كامل الاحترام، لست واثقاً أنني أستحقّ اهتمامك.
    Yalnızca kocamın geri dönmesini istemiştim. Şimdi onu hak etmediğimi düşünüyorum. Open Subtitles أردت عودة زوجي للمنزل فحسب، و أعتقد الآن أنّي لا أستحقّ عودته.
    Sanki bebeği hak etmiyormuşum gibi biz izlenim alıyorum senden. Open Subtitles أستاء من شعورك بأنـّني لا أستحقّ هذا الطفل.
    Olası tehlike karşısında gösterdiğim özverili cesaretim için övgü dolu sözler hak ettiğimi sanıyordum. Open Subtitles أظنّ أنني أستحقّ بعض المجد لشجاعتي الإيثاريّة، في مواجهة الخطر المتصوّر
    Bilmeyi hakediyorum. Open Subtitles ولكنّي أستحقّ أن أعرف
    Çoktan ölmüş çocukların Önceden kaydedilmiş alkışlarını haketmiyorum ben. Open Subtitles لا أستحقّ تصفيق مسبق لأطفال رحلوا منذ مدة
    Ve senin baban olmak için ikinci bir şansı hakketmiyorum, ama yine de bana bir şans vereceğini umuyorum. Open Subtitles وأنا لا أستحقّ فرصة ثانية لكي يكون أبّاك لكني أتمنّى أن تعطيني فرصة اخرى على أية حال.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more