"أستطعت" - Translation from Arabic to Turkish

    • Elimden
        
    • yapabildin
        
    • başardın
        
    • başardım
        
    • yaparsın
        
    • edebilsem
        
    • edebildim
        
    • yapabilsem
        
    • yapabiliyorsan
        
    Senin için mutlu olacağım, Elimden gelirse. Open Subtitles حسناً، سأكون سعيدة من أجلك إذا أنا أستطعت
    Sana Elimden geldiğince yardımcı olacağımı söyledim. İlgileniyor musun? Open Subtitles أخبرتك أنني سأساعدك إن أستطعت, هل أنت مهتم؟
    Nasıl yapabildin tuhaf, tanınmayan sessiz adam? Open Subtitles كيف أستطعت يا أيها الفتى الغريب الهادئ ؟
    Hey. Weir'den gitmemize izin almayı nasıl başardın? Open Subtitles إذن , كيف أستطعت اقناع وير , حول تركنا نذهب
    Şaşırtıcı bir şekilde, iki yıl sonra, 50.000 Amerikan doları toplamayı başardım. TED بشكل عجيب جداً, بعد سنتين أستطعت أن أجمع 50.000 دولار أمريكي
    Bunu bana nasıl yaparsın seni adi herif? Open Subtitles كيف أستطعت أن تفعل هذا بي أيها الأحمق؟
    Karen biliyorsun, ona başka türlü yardım edebilsem, burada kalmasına izin vermezdim. Open Subtitles كارين.. أنت تعلمين أني لو أستطعت أن أدعمها بأي طريقة أخرى ما كنت دعوتها إلى هنا
    - farenin peyniri. - Bunu takip edebildim. Open Subtitles و الفأر لديه الجبنة لقد أستطعت متابعة هذا
    Ama yapabilsem bile, nasıl çalışacağım ya da ödev yapacağım? Open Subtitles حتى إن أستطعت, كيف سأدرس أو أحل الواجبات؟
    Ve eğer sen yapabiliyorsan, diğer bükülen adamlar da yapabilir. Open Subtitles وإذا أستطعت فعل ذلك .. فكذلك سيتمكن كافة المتدفقين الاخرين
    Sana Elimden geldigince yardimci olacagimi söyledim. Ilgileniyor musun? Open Subtitles أخبرتك أنني سأساعدك إن أستطعت, هل أنت مهتم؟
    Tartışma Grubu yüzüğüm ama Elimden daha iyisi gelmedi. Open Subtitles ,أعلم أنه خاتم رخيص لكنه أفضل ما أستطعت فعله
    Tommy .burada Şerif benim ve hep Elimden geleni yaptım ve çiğnenip geçildim. Open Subtitles تومي أنا مدير الشرطة هنا وقد فعلت دائما أفضل ما أستطعت وتدحرجت مثل بريد سياج
    Elimden ikinci el mobilyadan başka bir şey gelmedi. Open Subtitles أستطعت الحصول فقط على بعض الأثاث المستخدم لحد الأن
    Sen yapabildin. Neden biliyor musun? Open Subtitles لكنك أستطعت فعل هذا، هل تعرف لماذا؟
    Tara ile ilgili konuşmayı nasıl yapabildin? Open Subtitles كيف أستطعت التحدث معه بشأن تارا ؟
    Bunu nasıl yapabildin? Open Subtitles كيف أستطعت ذلك ؟
    Bizim önümüze geçmeyi nasıl başardın? Önümüze geçmek de ne demek? Open Subtitles .مدهش كيف أستطعت أن تتجاوزنا إلى هنا؟
    Şanlıyım ki, senin titiz kayıtlarını ele geçirmeyi başardım. Open Subtitles لحسن حظي, أني أستطعت أن أستولي على سجلاتك الدقيقة.
    - Artık bitti, her şey bitti. - Nasıl yaparsın? Open Subtitles ـ لقد أنتهى الأمر ـ كيف أستطعت فعل ذلك؟
    Ona yardım edebilsem ne harika olurdu. Open Subtitles . سيكون رائع إذا أستطعت مساعدته بشيء
    Mor elementin etkilediği DNA işaretçisini teşhis edebildim. Open Subtitles متعبة، لكن مستقرة لقد أستطعت تحديد الدلالة في الحمض النووي الذي يؤثر فيه المادة البنفسجية
    Böyle bir ayarlama yapabilsem bile neden bir Tragın serbest kalmasına yardım edeyim? Open Subtitles حتى ولو أستطعت ترتيب شيئ كهذا لم قد أساعد على تحرير واحدٍ من التراكز ؟
    O tatlı, solgun kızdan bir oğul yap yapabiliyorsan, belki yaşar. Open Subtitles أحظى بطفل من تلك الفتاة الشاحبة أن أستطعت ذلك وتمنى بان يظل على قيد الحياة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more