"أستطع أن أصدق" - Translation from Arabic to Turkish

    • inanamadım
        
    • inanamıyordum
        
    İnanılmaz bir şey; çünkü ona rastgeldiğimde gözlerime inanamadım. TED انه أمر مذهل ، لأنني لم أستطع أن أصدق عيني. حيث صادفته مرة.
    Gözüme inanamadım. Gördüğüm en güzel kızdı. Open Subtitles لم أستطع أن أصدق عينى كانت أجمل فتاة رأيتها فى حياتى
    Seni partide gördüğümde gözlerime inanamadım. Open Subtitles عندما رأيتك في الصندوق الخيري ، لم أستطع أن أصدق ذلك
    Muhteşem. Dünyanın öbür tarafında olduğuma inanamıyordum. TED مدهشة. لم أستطع أن أصدق أنني كنت على الجانب الآخر من العالم.
    Onu ne kadar çok sevdiğime ve onunla olduğum için ne kadar şanslı olduğuma inanamıyordum. Open Subtitles و لم أستطع أن أصدق القدر الذي أحبه بـه و كم أنـا محظوظة لكونـي معـه
    Akıl hocamın bir aptal gibi davrandığına inanamadım. Open Subtitles لم أستطع أن أصدق بأن مُعلّمي سيتصرف بهذه الحماقة
    Adamın bu kadar düşüncesiz olduğuna inanamadım. Open Subtitles لم أستطع أن أصدق لأي مدى كان ذلك الرجل عديم الاحساس
    Bu derece başarılı ve eğlenceli bir senaryo olmasına inanamadım. Open Subtitles أعني، لم أستطع أن أصدق ما ل قطعة بارعة ومتعة الكتابة كان عليه.
    Ayağa kalktığımda, atışımla onu indirdiğime inanamadım. Open Subtitles عندما افقت، لم أستطع أن أصدق لقد تم أطلاق النار عليها.
    Ayağa kalktığımda, atışımla onu indirdiğime inanamadım. Open Subtitles عندما افقت، لم أستطع أن أصدق لقد تم أطلاق النار عليها.
    Az önce gazetede gördüm. - Buna inanamadım. Open Subtitles لقد رأيت الصحف ولم أستطع أن أصدق هذا
    İsmimi bildiğine inanamadım. Open Subtitles لم أستطع أن أصدق أنه تعرف اسمي.
    Benimle konuştuğuna bile inanamadım. Open Subtitles لم أستطع أن أصدق حتى أنه تحدّث إليّ
    Benimle konuştuğuna bile inanamadım. Open Subtitles لم أستطع أن أصدق حتى أنه تحدّث إليّ
    İlk önce kendim inanamadım buna. Open Subtitles في البداية لم أستطع أن أصدق ذلك
    Onun kızıymış. Buna inanamadım. Open Subtitles لقد كانت ابنته لم أستطع أن أصدق
    İçeri girdiğimde gözlerime inanamadım. Open Subtitles لم أستطع أن أصدق عندما كنت أمشي في.
    Buna inanamıyordum. Open Subtitles لم أستطع أن أصدق ذلك.
    Gideceğine inanamıyordum. Open Subtitles لم أستطع أن أصدق أنه راحل
    Gördüklerime inanamıyordum. Open Subtitles لم أستطع أن أصدق ما رأيت

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more