| Kadının tülü vardı, Bu nedenle yüzünü göremedim. | Open Subtitles | الإمرأة كانت تلبس حجاب لذا لم أستطع رؤية وجهها |
| Yüzlerini göremedim, siyah giyiyorlardı. | Open Subtitles | لم أستطع رؤية وجوههم لكنهم كانوا يرتدون أسود |
| Aynanın içindeyken hiçbir şey göremedim. | Open Subtitles | لم أستطع رؤية أيّ شيء بينما كُنتُ في المرآة. |
| O kadar çok duman vardı ki hiçbir şeyi göremiyordum. | Open Subtitles | كان هناك الكثير من الدخان، لم أستطع رؤية أي شيء |
| Bu kostüm içinde hiçbir şey göremiyorum. | TED | فهمت الآن، لم أكن أستطع رؤية شيء من داخل هذا الزي. |
| Zalim birisiydi ama o zaman görememiştim. | Open Subtitles | لقد كان رجلاً قاسياً مع أنني لم أستطع رؤية هذا وقتها |
| Polise de söyledim, gözümdeki kandan dolayı adamı göremedim. | Open Subtitles | قلت للشرطة،لم أستطع رؤية الرجل على اعتبار أن الدم كان في عيناي |
| Uzun boylu, koyu saçlı, aşağıda pek göremedim. | Open Subtitles | طويل اسود الشعر لم أستطع رؤية الكثير هناك بالأسفل |
| İçindekini göremedim ama arabanın modeli plakası filan eşleşiyor. | Open Subtitles | لم أستطع رؤية من بداخلها لكن الموديل ورقم اللوحة متطابقتين |
| O tam önüne bakıyordu bu'yüzden gözlerini göremedim. Lakin gençti. | Open Subtitles | ... كانت تنظر إلى الأمام, لذا لم أستطع رؤية عينيها |
| ağaçlığa koşan birini gördüm.Yüzünü göremedim, bir kapüşonlu sweatshirt giyiyordu. | Open Subtitles | رأيت شخص يجري في الظلام لم أستطع رؤية وجهه ، كان يرتدي قلنسوة |
| - Moriarty olduğundan öyle emindim ki gözümün önündekini göremedim. | Open Subtitles | كنت مقتنعا جدا أنه موريارتي لم أستطع رؤية ما كان هناك تحت أنفي |
| Hiçbir şey göremedim. Lanet olası ışık sönüktü. | Open Subtitles | لم أستطع رؤية أى شىء لقد كان النور مطفأ |
| Evet, beyaz kamyondaki kadın. Plakasını göremedim. Kaçıncı kavşaktı? | Open Subtitles | لا لم أستطع رؤية اللوحة في أي تقاطع؟ |
| Güneşi göremiyordum, ama güneşin bulunduğu yönde sis kırmızı biçimde parlıyordu. | Open Subtitles | لم أستطع رؤية الشمس ولكن الضباب كان يتوهج باللون الأحمر فى اتجاهها |
| Hiçbir şeyi göremiyordum. Üzerime bir şeyler çarpıyordu. Kontrolüm yoktu. | Open Subtitles | لم أستطع رؤية أي شيء كانت الأشياء ترتد عني وفقدت السيطرة |
| Pardon, gözlerini göremiyordum çünkü sımsıkı kapatmıştın. | Open Subtitles | لم أستطع رؤية عينيك لأنّهما كانتا مغلقتين بشدة. |
| Şehrin diğer tarafını göremiyorum bile. | TED | حتى لم أستطع رؤية الجانب الآخر من المدينة. |
| Uyandım ve hiçbir şey göremiyorum! | Open Subtitles | فنمت قليلا ولكن عندما أستيقظت لم أستطع رؤية شيء ماذا أنا اعمى يا أل ماذا |
| Niteliklerini kalın bir gelenek örtüsünün altında sakladı, ...bu yüzden başta kim olduğunu görememiştim. | Open Subtitles | فقد أخفى مميزاته تحت بطانية سميكة من التقاليد لذا لم أستطع رؤية حقيقته في البداية |
| Arabanın içindeki hiçbir şeyi görememiştim. | Open Subtitles | حقًا لم أستطع رؤية ما بالداخل |