"أستطيع أن أخبرك" - Translation from Arabic to Turkish

    • anlatamam
        
    • söyleyebilirim
        
    • anlatabilirim
        
    • sana söyleyemem
        
    • söyleyebileceğim
        
    • olduğunu söyleyemem
        
    Arabayla bana vurduğun için sana ne kadar müteşekkirim anlatamam. Open Subtitles لا أستطيع أن أخبرك كم أنا سعيد لأنك صدمتنى بالسياره
    Sana beni anladığın için ne kadar minnettar olduğumu anlatamam. Open Subtitles لا أستطيع أن أخبرك عن مدى سعادتي بأنك فهمت رسالتي
    "Belki şirketimiz yatırımcılara kağıt üzerinde daha değersiz görünüyor. ama eskisinden daha bile değerli olduğunu ben size söyleyebilirim. TED "ربما على الورق شركتنا لا تساوي شيئًا في سوق الأوراق المالية ، لكنني أستطيع أن أخبرك أنها تساوي الكثير.
    Onun seni geri aramayacağını söyleyebilirim. TED أستطيع أن أخبرك أنه لن يعاود الإتصال بك , إنها ذبذبات تصلني و أشاركها
    Daha nasıl anlatabilirim senin aşkına değer vermiyorum. Open Subtitles كيف أستطيع أن أخبرك بهذا أنني لا أهتم لأمرك
    sana söyleyemem ama senin orada olduğunu düşünüyoruz. Open Subtitles لا أستطيع أن أخبرك لكن لدينا سبب للإعتقاد بأنك كنت هناك
    Uzayda tuvalete girmekle ilgili tek söyleyebileceğim şey vakumdur. Open Subtitles كل ما أستطيع أن أخبرك عن الذهاب الى الحمام في الفضاء هو الإمتصاص
    Haberi aldığımda ne kadar yıkıldığımı anlatamam bir de hastanede yaşanan trajediyi düşünürsek. Open Subtitles لا أستطيع أن أخبرك كم حزنت عندما جاءتني الأخبار بالإضافة إلى كارثة المستشفى
    Sana onun hayatını anlatamam, ama o iyi bir adam. Open Subtitles لا أستطيع أن أخبرك بقصة حياة ولكنه الرجل اللطيف هنا.
    "Bunun ne kadar zor olduğunu anlatamam. Bu ne kadar zor..." Open Subtitles لا أستطيع أن أخبرك كم هو صعب كم هو صعب هذا
    Bunu benim için ne kadar önemli olduğunu sana anlatamam. Open Subtitles لا أستطيع أن أخبرك كم يعنى هذا بالنسبة لي
    Evet efendim. Size bunun çok farklı bir gemi olduğunu söyleyebilirim. Open Subtitles حسنا, سيدي, أستطيع أن أخبرك أن هذه مختلفة تماما
    Bu kadarını söyleyebilirim. Open Subtitles لكنّه لم يكن من قلة المحاوله أستطيع أن أخبرك بذلك.
    Ama çabalamadığımdan değildi, bunu söyleyebilirim. Open Subtitles لكنّه لم يكن من قلة المحاوله أستطيع أن أخبرك بذلك.
    Yalnızca Morganlar ile konuşmanız gerektiğini söyleyebilirim. Open Subtitles كل الذي أستطيع أن أخبرك به عليك التحدث الى مورغن
    Deniz fenerleri hakkında bilmek istediğin herşeyi anlatabilirim. Open Subtitles تناولي بعض الطعام أستطيع أن أخبرك بكل شيء تودين معرفته عن المنارات
    Deniz fenerleri hakkında bilmek istediğin herşeyi anlatabilirim. Open Subtitles تناولي بعض الطعام أستطيع أن أخبرك بكل شيء تودين معرفته عن المنارات
    Yalnız ve sefil bir biçimde beni aradığına göre, 10 yılda o noktaya nasıl geldiğini sana anlatabilirim. Open Subtitles إذا لهذا اتصلت بي وحيد و بائس منذ عشر سنين أستطيع أن أخبرك كيف وصلت إلى ذلك
    Bizden biri olmadığın sürece sana söyleyemem, üzgünüm. Open Subtitles لا أستطيع أن أخبرك إذا كنت لست مشتركاً, أنا آسف
    Bulsam bile yetkim olmadan sana söyleyemem. Open Subtitles حتى لو علمت، لا أستطيع أن أخبرك بدون تفويض.
    Ailen konusunda ne yapacağını sana söyleyemem. Open Subtitles لا أستطيع أن أخبرك مالذ يتعين عليك أن تفعله إتجاه عائلتك
    Yani, onun hakkında söyleyebileceğim çok fazla şey var. Open Subtitles أعني , هناك الكثير من الأشياء الذي أستطيع أن أخبرك بها عنها
    Kim olduğunu söyleyemem ama ne olduğunu söyleyebilirim. Open Subtitles لا أستطيع أن أخبرك من بل أستطيع أن أخبرك ماذا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more