İnternet ve oluşturduğu yeni medya işlerin daha hızlı ve ucuz olması hususunda çok etkili olduğu doğru. | TED | صحيح أن الإنترنت و الإعلام الجديد مفيد للغاية لجعل الأمور أسرع و أرخص. |
Bunun için daha farklı bir tekneye ihtiyacım vardı: Daha büyük, daha geniş, daha hızlı ve daha güçlü. | TED | إحتجت إلى مركب مختلف لتنفيذ هذه المهمة: مركب أكبر و أعرض و أسرع و أكثر قوةٍ. |
Fil daha büyük, at daha hızlı ve daha güçlü, kelebek çok daha güzel, sivri sinek çok daha doğurgan. | Open Subtitles | إن الفيل أكبر منا إن الحصان أسرع و أقوى منا إن الفراشة أجمل منا |
Acele et ve itibarını daha da artır ki işimiz daha kolay olsun. | Open Subtitles | أسرع و كن شخصا مهما في الجيش حتى تقدم لنا المزيد من الدعم |
Şimdi Acele et ve hastaneye git, çünkü Breena'nın doğum sancısı başlamış. | Open Subtitles | جيد.الآن أسرع و توجه إلى المستشفى لأن برينا في المخاض |
Çabuk ol ve vur şu toplara | Open Subtitles | أسرع و أركل الكرات |
Acele edin ve götürün onu buradan ! | Open Subtitles | أسرع و أخرجه من هنا |
Tüm savaşçılar arasında en hızlı ve en güçlü saldırıyı yapabilen kişi olduğuna göre, senin için mükemmel bir iş. | Open Subtitles | لأن لديك أسرع و اقوى ضربات بين أعضاء المنظمة كلها |
Ben sadece daha önce hiç kimsenin gitmediği kadar hızlı ve uzağa gitmek istiyorum | Open Subtitles | أنا فقط أريد أن أسافر بشكل أسرع و أبعد من آي إنسان من قبل |
Bedenleriniz hali hazırda diğer çocuklara göre daha hızlı ve güçlü, | Open Subtitles | أجسامكم بالفعل أسرع و أقوى من باقي الأطفال |
O seni biliyordu... ve senin koşu zamanlarını, sınav sonuçlarını kaydetti, bunlar kendininkinden hızlı ve yüksekti. | Open Subtitles | هي عرفتك، و سجلتك وقتك في سباق الميل الواحد، و سجلات امتحاناتك، جميع ما كان أسرع و أعلى من سجلاتها |
7 sene önce, çok daha hızlı ve ucuz bir Amerikan imalat teknolojisi bu küçük karbon fiber test parçasının yapımı için kullanılmış, bir karbon fiber şapka. | TED | منذ سبع سنوات,تم استخدام تقنية تصنيع أمريكية تميزت بأنها أسرع و أقل تكلفة لصناعة عينة الاختبار الصغيرة هذه المصنوعة من ألياف الكربون التي تنثي لتصبح قبعة مصنوعة من الكربون. |
Bazıları ise kendilerini acıdan uzaklaştırmak için işlerini kullanırlar. Ve işlerini acı çekerken, acı çekmedikleri zamana göre daha hızlı ve daha iyi yaparlar. | TED | والبعض اللآخر يستغلون المهام لتلهيهم عن الألم وهؤلاء الأشخاص بالفعل يؤدون المهمة بشكل أسرع و أفضل عندما يكونون تحت تأثير الألم أكثر من عدم وجوده |
Bildiğiniz gibi bu, ekinleri daha hızlı ve daha çok büyütüyor. | Open Subtitles | الآن و كما تعرفون لتجعلوا المحصول ينمو أسرع و أكبر... |
Şimdiye kadar olduğumdan daha güçlü, daha hızlı ve daha iyiyim. | Open Subtitles | أنا أقوى و أسرع و أفضل من الاول بكثير |
Evet. "Daha hızlı" ve "salak"ın nasıl söylendiğini biliyorum. | Open Subtitles | نعم، أنا متأكد أنني أعرف كيف أقول "أسرع" و "أحمق". |
Acele et ve çık şu et yığınından! | Open Subtitles | ! أسرع و أخرج من هذا العملاق و لا تكن أنانياً |
Acele et ve şifreyi bul. | Open Subtitles | أسرع و خذه لتفتحها |
$50,000. Acele et ve gir. | Open Subtitles | إنها خمسون ألف أسرع و اذهب |
Çabuk ol ve bizimle gel. | Open Subtitles | أسرع و رافقنا. |
Çabuk ol ve sıç! | Open Subtitles | أسرع و أخرجه! |
– Acele edin ve onu kurtarın! | Open Subtitles | أسرع و أنقذ هذا الشخص أولاً |