"أسعار" - Translation from Arabic to Turkish

    • fiyatları
        
    • fiyatı
        
    • fiyatını
        
    • değerleri
        
    • fiyatlarından
        
    • fiyatlarının
        
    • ücretler
        
    • bedelleri
        
    • fiyatlarına
        
    • faiz
        
    • fiyatlarla
        
    • fiyatlarımız
        
    • fiyatlarını
        
    • fiyatlara
        
    • fiyatının
        
    Yüksek emtia fiyatları ile ihracat yapan ülkeler ile emtia ihracatı yapan ülkelerin büyüme oranları arasındaki ilişkiyi inceledim. TED لقد نظرت لأعرف ما هي العلاقة بين ارتفاع أسعار السلع الأساسية من الصادرات، والنمو في البلدان المصدرة للسلع الأساسية.
    Bir ceza yüzünden arabanın sigorta fiyatı nasıl bu kadar yükselebilir? Open Subtitles كيف أرتفعت أسعار تأمين السيارات بعد مخالفه واحده فقط ؟ ؟
    O zaman biz de taze kanın fiyatını birazcık arttırırız. Open Subtitles حسنا , سينبغي علينا أن نرفع أسعار الدم الصحيّ قليلا
    -Eğer Hazine'nin başında olsaydım, değerleri yükseltirdim. Open Subtitles لو كنت مكان نائب رئيس بنك الإحتياط الفدرالي سأقوم برفع أسعار الفائدة
    Bu batakhanenin onarım parasını içki fiyatlarından çıkarıyorlar. Open Subtitles ازدياد في أسعار البار لدفع تصليح هذه البالوعة
    Enflasyondan sonra, a sıl petrol fiyatlarının ikiye ya da üçe katlandığını görebiliriz. Open Subtitles نستطيع أن نرى أسعار النفط الحقيقية تضاعفت إلى مرتين أو ثلاثة بعد التضخم
    İlk, insanların farklı ücretler ödeyeceği, ama çok sayıda insan ağ başına bir dolar verecek, ve onu almak için bir karara varacak. TED أولاً، أن الناس سوف تدفع أسعار مختلفة، لكن أعداد مأهولة من الناس ستأتي للشراء بدولار واحد للناموسية وسوف يتخذون قراراً بشرائها.
    Bunlar için kartım var ve bedelleri ayarlanıyor. Open Subtitles يا سيدتى ، أنا لدي بطاقة أسعار لكل تلك الأشياء وأسعارى ثابتة تماما
    Her gün aldığımız ürünlerin fiyatlarına nasıl bir etki yapacağını düşünün. TED وهيا نفكر الآن حول ما قد يكون له تأثير على بعض المنتجات، أو أسعار المنتجات التي نشتريها كل يوم.
    Çünkü hükümet faiz oranlarını uzun vadede çok düşük tutuyor! Open Subtitles لأن الحكومة أبقت أسعار الفائدة منخفضة جداً لوقت طويل جداً.
    Benzin fiyatları bugünkü kadar kötüydü. Depomuzu doldurabilmek için saatlerce beklememiz gerekiyordu. Open Subtitles ،عندما كانت أسعار الوقود بسوء اليوم وكان علينا الانتظار لساعات لملئ خزاناتنا
    Benzin fiyatları bugünkü kadar kötüydü. Depomuzu doldurabilmek için saatlerce beklememiz gerekiyordu. Open Subtitles ،عندما كانت أسعار الوقود بسوء اليوم وكان علينا الانتظار لساعات لملئ خزاناتنا
    fakat ilginçtir ki, araç fiyatları aynı zamanda şehirdeki suç oranları ya da posta kodlarından oy verme alanları ile de bağlantılı. TED لكن المفاجأة كانت أن أسعار السيارات ترتبط أيضًا بعلاقة وثيقة مع معدلات الجريمة في المدن أو مع أنماط التصويت حسب الأحياء والضواحي
    Çünkü eğer tasarı düşerse, Pep'in hisse senedi fiyatı yükselicekti. Open Subtitles لأنّه لو فشل القانون، فإنّ أسعار أسهم الشركة سيرتفع بشدّة.
    Arazi spekülasyonunu çıkarın, arazinin fiyatı düşer. TED بترك المضاربة في الأرض تنقص أسعار الأراضي
    Bir de, Renault'nun fiyatını veremeyenleri düşün. Open Subtitles لكن فكر بالذين لا يستطيعون دفع أسعار رينو.
    Bir de, Renault'nun fiyatını veremeyenleri düşün. Open Subtitles لكن فكر بالذين لا يستطيعون دفع أسعار رينو.
    Fakat asla Tech Value Electronic Superstore'daki gibi evrensel-çağ değerleri görmedik! Open Subtitles ولكننا لم نرى أسعار عصر الفضاء كما رأيناها هنا فى متاجر تِِك فاليو للألكترونيات
    İnsanlarımı benzin fiyatlarından daha fazla önemserim. Open Subtitles الناس يهتمون بأكثر من أسعار النفط
    Ülke çapında ev fiyatlarının düşmesi diye bir şey olmadı. Open Subtitles لم يحدث أبدا أن انهارت أسعار المنازل على نطاق واسع
    Bu lokantada ücretler makulmü? Open Subtitles هل أسعار هذا المطعم معقوله؟
    Bu yüzden de şirketin hisse bedelleri son birkaç aydır düşüyor. Open Subtitles ولهذا فقد انخفضت أسعار أسهم الشركة في الأشهر المنصرمة.
    Ve düşen petrol fiyatlarına rağmen, bu ülkeyi buraya getirdi. TED وبالرغم من هبوط أسعار النفط، فقد صعد بهذه البلد إلى الأعلى هنا
    Tefeciler de bir seçenek tabii ki, ama %300'den fazla faiz oranlarıyla finansal olarak çok riskliler. TED حيتان القروض خيار متاح دائماً، لكن مع أسعار فائدة تتخطى ٣٠٠ في المئة، فانهم يعتبروا في مخاطرة مالية.
    Kahnweiler hala savaş öncesi fiyatlarla iş yapıyor. Open Subtitles كانوايلر ؟ كانوايلر لا يزال على أسعار ما قبل الحرب
    Enerji fiyatlarımız yükseldiği müddetçe koz onların elinde. Open Subtitles طالما أسعار الطاقة لدينا ترتفع، لديهم النفوذ
    İşgal Et protestolarını, sarpa saran borç krizlerini, artan eşitsizliği, paranın politika üzerindeki etkisini, kaynak sıkıntılarını, gıda ve petrol fiyatlarını görüyoruz. TED نرى احتجاجات الاحتلال، نرى أزمات الديون المتصاعدة، نرى التباين المتزايد نرى تأثير المال على السياسة، نرى القيود على الموارد، أسعار النفط والغذاء.
    Evet, belki piyasadaki en düşük toptan fiyatlara sahip değiliz, Open Subtitles أدرك أنه لم يكن لدينا دائماً أقل أسعار التجزئة
    Domuz etinin fiyatının neden düşeceğini düşündüğünü anlat bana. Open Subtitles أخبرني لم تعتقد أن أسعار لحوم بطون الخنازير ستستمر في الإنخفاض

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more