"أسلافهم" - Translation from Arabic to Turkish

    • ataları
        
    • atalarına
        
    • atalarıyla
        
    • atalarının
        
    • atalarını
        
    • seleflerinin
        
    Ama çok eski ataları Galapagos sahilinden atlamadan önce kara hayvanıydılar. Open Subtitles لكن عندما أسلافهم غسلوا بعيداً على اليابسة في فالاباغوس هم كانوا حيوانات أرض
    Sürüngen ataları gibi, kuşların yumurtaları da su geçirmez. Open Subtitles مثل أسلافهم من الزواحف، تضع الطيور بيضاً مانعاً للماء.
    ataları gündüz avcılarıydı, ...ancak alaca karanlıkta yiyecek aradıklarında daha az rekabet olduğunu keşfettiler. Open Subtitles كان أسلافهم صيادون نهاريون، لكنهم وجدوا بأن هنالك منافسة أقل إن سعوا وراء الطعام غسقاً.
    Suudi Kraliyet Ailesi hiç şüphesiz atalarına ait bir mücevherli hançerle çok ilgileniyor. Open Subtitles لا شك أن العائلة المالكة السعودية ستكون مهتمة بخنجر مرصع بالجواهر يعود إلى أسلافهم
    Naaşlar bu platformun altına gömüldüğünde insanlar resmen atalarıyla birlikte uyuabiliyormuş. Open Subtitles دُفِنَ الناس تحت الأرضيات لذا عاشَ أولئك الناسُ حرفياً مع أسلافهم.
    Bazı kültürlerde atalarının ruhlarını taşıdığına inanılıyordu onların topluluğu için gardiyan gibi davrandıklarına. Open Subtitles في بعض الثقافات, يعتقد أنهم يحملون أرواح أسلافهم, يتصرفون كالحرس بالنسبة الى مجتمعهم.
    Yeni Gine'deki Pigmeler atalarını öğütür, bu tozu birayla içerlenmiş. Open Subtitles في نيو جيني -في مكان ما بـ أستراليا- يطحنون الأقزام تراب أسلافهم ويمزجونه بالجعة ويشربونه
    Hiçbiri seleflerinin ölümü hakkında bir şey bilmiyor. Open Subtitles لا أحد منهم يعرف شيئاً حول وفاة أسلافهم.
    Onların ataları da Afrika'dan sürüldüler. Open Subtitles أسلافهم أيضاً سُحبوا من إفريقيا، وكـ الليمور
    Onlar ve ataları, bizim hayat veren atmosferimizi oluşturdular. Open Subtitles أنهم و أسلافهم خلقوا غلافنا الجوي الواهب للحياة.
    ataları, ilk küçük memelilerle aynı zaman zarfında ortaya çıkmıştı ve muhtemelen evrim geçirdikleri için -ve büyüyerek- memeli yırtıcıları gibi, aynı zamanda hayatta kalmayı başardılar. TED أسلافهم ظهروا في نفس الوقت تقريبًا الذي ظهرت به أولى الثدييات الصغيرة، ولربما استطاعوا النجاة لأنهم كانوا يتكاثرون وينمون في نفس الوقت الذي نمت فيه مفترساتهم من الحيوانات الثديية.
    O bilinçli ırk belli bir akli olgunluk seviyesine eriştiğinde yok olmuş ataları tarafından kendileri için bırakılmış bilgiden yararlanabilecekler. Open Subtitles عندما يصل ذلك الجنس الحسّاس لمستوى معين من النضج عند ذلك يمكنهم أن يَستفيدوا من المعلومات الموروثة إليهم مِن قِبل أسلافهم المنقرضين
    13. yüzyıl'ın sonlarında günümüz Türkiye'sinde kurulduklarında ataları Müslüman olmuş atlı paralı askerlerdi, Open Subtitles ظهروا أواخر القرن الـ13 في "تركيا" حاليًا كفرسان مرتزقة اعتنق أسلافهم الإسلام
    ataları, Goa'uld tarafından gemilerle kaçırılmışlar. Open Subtitles - - الجواؤلد اختطفوا أسلافهم بالسفن
    Onları Kara Kıta'dan koparıp bu kıyılara getirdikleri zaman atalarına hazırlanmak için şans verilmiş miydi? Open Subtitles هل حظى أسلافهم بفرصة ليتهيّئوا عندما تمّ سلبهم بالقوة من قارتهم السوداء و أدى ذلك إلى مجيئهم إلى هذه الشواطئ ؟
    Yaşlı kabile savaşçıları atalarına saygılarını sunuyor. Open Subtitles إنهم محاربين القبائل القديمة الذين .يظهرون ألاحترام إلى أسلافهم
    Doone'lar atalarına ait topraklara dönecekler. Open Subtitles (سيعود (الدوونز إلى أراضي أسلافهم
    İnsanlar resmen atalarıyla birlikte uyuyabiliyormuş. Open Subtitles الناسُ يعيشون حرفياً مع أسلافهم.
    14. yy. 'da romancı Boccaccio veba kurbanlarının öğle yemeğini arkadaşlarıyla, akşam yemeğini de atalarıyla cennette yediğini yazmış. Open Subtitles في القرن الـ 14, الروائي (بوكاتشو) كتب أن ضحايا الطاعون تناولوا الغداء مع أصدقائهم و العشاء مع أسلافهم في الجنه
    İtiraz ediyorum. 2036 yılında, Yeni Birleşmiş Milletler... hiçbir Dünya vatandaşının, atalarının ya da kendi ırkından birinin daha önce işlediği... suçlardan ötürü suçlanamayacağı yasasını çıkartmıştır. Open Subtitles أعترض فى سنة 2030 أعلن نظام الامم المتحدة الجديد أن مواطنى الأرض لا يلامو على جرائم أسلافهم
    Bu atalarını onurlandırmanın bir yolu. Open Subtitles إنّها طريقة لتكريم أسلافهم.
    Hepsi seleflerinin yerine atandılar. Open Subtitles تم تعيينهم ليحلّوا محلّا أسلافهم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more