| Hepimiz silahlarımızı alıp, onu vuracağız. | Open Subtitles | نحن الثلاثة نشهر أسلحتنا ونطلق عليه النار |
| Şimdi silahlarımızı indirelim ve onun yerine konuşarak çözmeye çalışalım. | Open Subtitles | لندع أسلحتنا جانبا ولننهي هذا الموضوع بالمناقشة والحوار |
| Şimdi silahlarımızı indirelim ve... ve onun yerine... konuşarak çözmeye çalışalım. | Open Subtitles | لندع أسلحتنا جانبا ولننهي هذا الموضوع بالمناقشة والحوار |
| Artık tek silahlarımız sosyal medya ve eğitim broşürleri, silahlar ve bombalar değil. | Open Subtitles | كل أسلحتنا الآن هي فقط وسائل الإعلام والكتيبات التعليمية، و ليست المسدسات والقنابل. |
| Bilebildiğimiz kadarıyla silah sistemi en gelişmişlerden biri. | Open Subtitles | إن أنظمة أسلحتنا, على حد علمنا هو الأكثر تطوراً |
| O silahları saklayacağımız yasal olan herhangi bir yer bizi riske atar. | Open Subtitles | أي من هذه الأماكن الشرعية التي نخبيئ فيها أسلحتنا ستقودهم مباشرةً نحونا |
| Fırlatılacağı noktayı bilmediğimizden ancak 8 ile 15 saniye arasında silahlarımızı hedefe kilitleyebiliriz. | Open Subtitles | ومع ذلك، بما أنه ليس لدينا نقطة مَنْشأ دقيقة، سيستغرق منا الأمر ما بين 8 و15 ثانية لالتقاط أسلحتنا نحوها. |
| silahlarımızı iade etmelerini isteyelim. | Open Subtitles | حسناً نحن يجب ان نطلب منهم أن يعطونا أسلحتنا |
| - Efendim, silahlarımızı bırakırsak, öldük demektir. - Eğer bırakmazsanız, öleceksiniz. | Open Subtitles | سيدى ، لو وضعنا أسلحتنا ، فسنقتل أنت محاصر و ستقتل لو لم تفعل |
| silahlarımızı teslim edersek bize karşı kuvvet kullanılmayacağına dair elimizde bir teyit var mı? | Open Subtitles | لو سلّمنا أسلحتنا هل تأكدت بأنّهم لن يستعملوا القوة ضدّنا؟ |
| Bizi silah zoruyla sıraya sokup silahlarımızı alıyorsunuz. | Open Subtitles | كابتن إجبارنا علي الإصطفاف تحت تهديد السلاح وتسلّيم أسلحتنا |
| Neler oldu? Gestapo silahlarımızı buldu | Open Subtitles | الجستابو عثر على أسلحتنا ألقوا القبض على جانيا و أندريا |
| Ruslar geldiğinde, silahlarımızı üstlerine boşaltacağız. | Open Subtitles | عندما يحضر الروس سنفرغ أسلحتنا فى رؤوسهم |
| Hayalet sürücüler bizi soyup arabamızı aldılar ağır silahlarımız ve malzemelerimizi de. | Open Subtitles | فرسان الأرواح سرقونا و أخذوا سيارتنا و أسلحتنا الثقيلة و كل مؤننا. |
| Üzülerek söylüyorum ki silahlarımız ve ekipmanımız henüz gelmedi. | Open Subtitles | يؤسفني القول أن أسلحتنا و جزء كبير من معداتنا لم يصل لحد الأن |
| Hayatı Tanrı verir, Tanrı alır. silahlarımız inanç ve sevgidir. | Open Subtitles | الله يهب الحياة ويأخذها أسلحتنا هي الأيمان والحب |
| Elimizde silahları sallaya sallaya buradan içeri girmememiz gerektiğini hissediyorum. | Open Subtitles | شئ ما فى هذا المكان ينبئنى أن لا نتجول شاهرين أسلحتنا هنا |
| Bu kasabadaki asayişi, rozetlerimizin ve silahlarımızın yapamayacağı şekilde koruyor. | Open Subtitles | يحفظ البلدة سالمة بطرق لا ميزانيتنا ولا أسلحتنا يمكنها توفيرها |
| Artie Hornbacher, Thorngate'i eline geçirdiyse teröre karşı savaştaki en büyük silahımızı şu anda en çok parayı veren kişiye satıyor olabilir. | Open Subtitles | ما يعني أن آرتي هورنباكر قد أصبح يملك ثورنغايت، أهم أسلحتنا في محاربة الإرهاب |
| Ağır silahlarımızla makinalı tüfeklerimizin geri çekilme tarihi konusunda Albay Barge ile anlaştık:.. | Open Subtitles | أنا و العقيد بارجي إتفقنا علي تاريخ الإستسلام أسلحتنا الثقيلة ورشاشاتنا : |
| Sanırım silahlara ulaşmanın yolunu bulduk... | Open Subtitles | نعتقد أننا وجدنا طريقة للحصول على أسلحتنا |
| Bir kahraman ve şimdi ülkemizin en gizli silahlarından biri. | Open Subtitles | إنه بطل، والأن هو أكثر أسلحتنا سرية |
| Ve bu savaşta, bu küçük örümcek bizim en güçlü gizli Silahlarımızdan biri olabilir. | TED | وفي هذه الحرب، من الممكن لهذا العنكبوت الصغير أن يكون أعظم أسلحتنا البيولوجية. |
| Başka bir adım atmadan önce silahlarını bırakmalısın. | Open Subtitles | قبل أن تأخذ خطوة أخرى، سوف نضع أسلحتنا جانبًا |
| silahımız olacak. Havadan ateş ederiz. | Open Subtitles | لدينا أسلحتنا ونحن سنطلق النار في الواء |