| Hayal ettiğim en kolay şey o. | Open Subtitles | هذا أسهل شيء بالنسبة لي لأتخيله |
| Beni öldürmek dünyadaki en kolay şey olur. | Open Subtitles | اقتلني، سيكون أسهل شيء في العالم |
| O yapmak için dünyadaki en kolay şey oldu. | Open Subtitles | كان أسهل شيء في العالم القيام به. |
| Büyük Güneş için çalışmak en kolay şeydi. | Open Subtitles | . الدراسة كانت أسهل شيء للـ الشمس الكبيرة |
| Hayatımda yaptığım en kolay şeydi. | Open Subtitles | كان أسهل شيء إستحوذت عليه في حياتي |
| Geleceğe seyahat, dünyadaki en kolay şeylerden biri. | Open Subtitles | السفر عبر الزمن إلى المستقبل هو أسهل شيء في العالم |
| Conrad ile birlikte olmak dünyadaki en kolay şeylerden biri değildir. | Open Subtitles | مواعدة (كونراد) ليست أسهل شيء في العالم. |
| İlk başta zor gibi görünüyor ama sonra dünyanın en kolay şeyi oluveriyor. | Open Subtitles | إنها أصعب مما تبدو في البداية و لكنها أسهل شيء بالعالم |
| Dünyadaki en kolay şey, herkes yapabilir. | Open Subtitles | أسهل شيء في العالم أي أحد يمكنه فعل ذلك |
| Dünyadaki en kolay şey bu oldu artık. | Open Subtitles | هذا أسهل شيء في العالم الآن. |
| Bu dünyadaki en kolay şey. | Open Subtitles | إنها أسهل شيء في العالم |
| Bu yapılacak en kolay şeydi. | Open Subtitles | كان أسهل شيء للقيام به |
| Bak, bunu yapmak benim için dünyanın en kolay şeyi değil, tamam mı? | Open Subtitles | انظر، هذا ليس أسهل شيء في العالم بالنسبة لي، اتفقنا؟ |
| Ve dünyanın en kolay şeyi; içeceklerin altına altlık koy. | Open Subtitles | و أسهل شيء ضع الكأس على الواقيّات |