en kötüsü de bu değil. Gel, sana söylemem gereken şeyler var. | Open Subtitles | هذا ليس أسوأ ما في الأمر هيا، يجب أن أخبركِ بشيء |
en kötüsü de çaresizce senin yerine başkasını seçmesini istiyordun içinden. | Open Subtitles | كان أسوأ ما في الأمر أن كل واحدة منا تتمنى و باستماتة أن يختار فتاة أخرى |
Yaptığımız işin en kötü yanı, cesetleri alıyoruz... korkunç olanlarını... gerçekten çok çirkin olanları... ve onlarla dalga geçiyoruz, bilirsiniz, zararsız şakalar. | Open Subtitles | أسوأ ما في الأمر أننا نأخذ الجثث المشوّهة... الشديدةالقبح... ونسخرمنها،تعرفان.. |
Yaptığımız işin en kötü yanı, cesetleri alıyoruz... korkunç olanlarını... gerçekten çok çirkin olanları... ve onlarla dalga geçiyoruz, bilirsiniz, zararsız şakalar. | Open Subtitles | أسوأ ما في الأمر أننا نأخذ الجثث المشوّهة... الشديدةالقبح... ونسخرمنها،تعرفان.. |
Bunun en kötü kısmı da hasta olduğunu söylediğinde insanların sana o bakışı. | Open Subtitles | أتعلموا، أسوأ ما في الأمر هي نظرة الناس لكم حين تخبروهم بأنكم مرضى. |
- en kötüsü de onu kurtaramıyor oluşumuz. | Open Subtitles | أسوأ ما في الأمر هو أنّنا لا نستطيع إنقاذها |
Ve yine de bu ahmaklık göstergesi. Bunu ifade etmek değil en kötüsü. | Open Subtitles | كان وبعد أن مغفل المعرض و اقول ليس أسوأ ما في الأمر. |
Ama en kötüsü bu değil. | Open Subtitles | ولكن هذا ليس أسوأ ما في الأمر أسوأ ما في الأمر هو... |
- en kötüsü insanları yüzüstü bıraktım. | Open Subtitles | أسوأ ما في الأمر أنني قد خذلت الناس |
en kötüsü de göz kulak olmakla görevlendirildiğim o nankörlerle ilgilenirken elimde olmadan belki de ben onlardan daha zavallıyımdır diye düşünüyorum. | Open Subtitles | و أسوأ ما في الأمر بينما أنظر إلى ناكري الجميل أولئك المسئولِ عن مراقبتهم لا أنفكّ عن التفكير... |
- Bence en kötüsü kırbaçlama olacak. | Open Subtitles | الضرب بالسيط سيكون . أسوأ ما في الأمر |
En kötü kısmı, kıyafet büyük gelmişti. | Open Subtitles | أسوأ ما في الأمر أن الزي كان كبيراً جداً |
En kötü kısmı, kırılan boynunun sesiydi. | Open Subtitles | و أسوأ ما في الأمر صوت الفقعة الذي أصدرته رقبته |