Ölümden daha kötü bir şeyin olmadığını sanırdım. | Open Subtitles | لقد كنت أعتقد أنّ لا يوجد شيء أسوأ من الموت |
Onu sinirlendirirsek, bizi sürgüne gönderecek Ölümden daha kötü bir kadere gönderecek. | Open Subtitles | إذا قمنا بإغضابه مرة أخرى هو لن يكتفي بإبعادنا وإنه سيرسلنا إلى مصير أسوأ من الموت |
Demek buraya onu ölümden daha beter olan şeyden kurtarmaya geldin ha? | Open Subtitles | إذن أنت أتيت لتنقذها من ما هو أسوأ من الموت |
Bir bakireyi Ölümden beter bir yazgıdan kurtaran bir su perisiyle ilgili. | Open Subtitles | انها قصة شبح المياه الذى حفظ عذراء من مصير أسوأ من الموت |
Güçlü sözler. Ölmekten daha kötü şeyler var ve hepsini hak ediyorum. | Open Subtitles | كلمات قوية، هناك أشياء أسوأ من الموت وأستحق كل واحدة منهم |
Ya da insan olmanın benim için Ölümden daha kötü bir ceza olduğunu düşünmüşsündür. | Open Subtitles | أو لعلّك ظننتِ أنّ عودتي إنسانة عقابًا أسوأ من الموت إليّ. |
Birinizin sonu ölümden çok daha beter olacak. | Open Subtitles | وواحد سيعاني مصير أسوأ من الموت |
Ama her şeyi yapamaz çünkü yürüyemiyor, ki bu Ölümden daha kötü bir şey, değil mi? | Open Subtitles | هذا ، عندما لا يسقط على نفسه لأنه لا يستطيع أن يمشي و هذا مصير أسوأ من الموت ، صحيح ؟ |
Her şeye rağmen, Ölümden daha kötü şeyler var. | Open Subtitles | علىكلٍ... يوجد في الدنيا أمورٌ أسوأ من الموت. |
Sana söylememe izin ver. Ölümden daha kötü şeyler var. | Open Subtitles | دعني أقول لك هناك أشياء أسوأ من الموت |
Şimdi anlıyorum, ölümden daha beter şeyler de varmış. | Open Subtitles | الآن أدرك هناك بعض الأشياء أسوأ من الموت |
Onun için , ölümden daha beter bir şey varsa Çürüyen etinin bu kutunun içinde sonsuza kadar kapalı kalmasıydı ve sikik bir golf sahasının altına gömülmekti. | Open Subtitles | وكان هذا هو أسوأ من الموت بالنسبة لها و بناءاً على اعتقادها، فإن جسدها سيتعفَّنُ إلى الأبد في هذا الصندوق |
Şimdi hapishanede. Bazıları Ölümden beter olduğunu söyler. | Open Subtitles | الآن هو في السجن , بعض الناس يقولون بأن ذلك أسوأ من الموت |
Ölümden beter yaşamın nasıl olduğunu henüz bilmiyorsun. | Open Subtitles | أنت لم تعرف بعد معنى أن تكون الحياة أسوأ من الموت |
Ölmekten daha kötü şeyler olabilir. | Open Subtitles | قد يكون هناك أشياء أسوأ من الموت |
Ölmekten daha kötü şeyler var. | Open Subtitles | هناك أشياء أسوأ من الموت |
Beni öpmenin Ölümden beter bir şey olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | ظننت أن تقبيلك إيّاي مصيرًا أسوأ من الموت. |
Tabii şimdi burada durup sana bakınca, onun için Ölümden daha kötü bir şey olduğunu düşünmeye başladım. | Open Subtitles | ...و الآن أنا واقف هنا أنظر فيك، أعتقد أن هناك شيىء أسوأ من الموت للإنتقام |
"Birinizin sonu ölümden çok daha beter olacak." | Open Subtitles | "واحدًا سيعاني مصيرًا أسوأ من الموت" |
Eğer onları kontrolsüz bir tepkime ortasında buraya alırsak ölmekten beter oluruz. | Open Subtitles | و إذا أعدناهم في منتصف عملية إعادة تجمع جزيئى لا يمكن السيطرة عليها فسنكون فى وضع أسوأ من الموت |
Çünkü Tanrı'nın senin için ölümden daha büyük bir cezası var. | Open Subtitles | لأنّك ستحصل على عقاب أسوأ من الموت لأجلك. |
Cassandra'ya yaptığın şey ölümden beterdi. | Open Subtitles | ماذا فعلته لكاساندرا كان أسوأ من الموت |