"أسوأ من الموت" - Traduction Arabe en Turc

• Ölümden daha kötü
• ölümden daha beter
• Ölümden beter
• Ölmekten daha kötü
• ölümden beter bir
• ölümden daha kötü bir
• için ölümden daha kötü
• ölümden çok daha beter
• ölmekten beter
• ölümden daha büyük
• şey ölümden beterdi

Ölümden daha kötü bir şeyin olmadığını sanırdım.
لقد كنت أعتقد أنّ لا يوجد شيء أسوأ من الموت

Onu sinirlendirirsek, bizi sürgüne gönderecek Ölümden daha kötü bir kadere gönderecek.
إذا قمنا بإغضابه مرة أخرى هو لن يكتفي بإبعادنا وإنه سيرسلنا إلى مصير أسوأ من الموت

Demek buraya onu ölümden daha beter olan şeyden kurtarmaya geldin ha?
إذن أنت أتيت لتنقذها من ما هو أسوأ من الموت

Bir bakireyi Ölümden beter bir yazgıdan kurtaran bir su perisiyle ilgili.
انها قصة شبح المياه الذى حفظ عذراء من مصير أسوأ من الموت

Güçlü sözler. Ölmekten daha kötü şeyler var ve hepsini hak ediyorum.
كلمات قوية، هناك أشياء أسوأ من الموت وأستحق كل واحدة منهم

Ya da insan olmanın benim için Ölümden daha kötü bir ceza olduğunu düşünmüşsündür.
أو لعلّك ظننتِ أنّ عودتي إنسانة عقابًا أسوأ من الموت إليّ.

Birinizin sonu ölümden çok daha beter olacak.
وواحد سيعاني مصير أسوأ من الموت

Ama her şeyi yapamaz çünkü yürüyemiyor, ki bu Ölümden daha kötü bir şey, değil mi?
هذا ، عندما لا يسقط على نفسه لأنه لا يستطيع أن يمشي و هذا مصير أسوأ من الموت ، صحيح ؟

Her şeye rağmen, Ölümden daha kötü şeyler var.
علىكلٍ... يوجد في الدنيا أمورٌ أسوأ من الموت.

Sana söylememe izin ver. Ölümden daha kötü şeyler var.
دعني أقول لك هناك أشياء أسوأ من الموت

Şimdi anlıyorum, ölümden daha beter şeyler de varmış.
الآن أدرك هناك بعض الأشياء أسوأ من الموت

Onun için , ölümden daha beter bir şey varsa Çürüyen etinin bu kutunun içinde sonsuza kadar kapalı kalmasıydı ve sikik bir golf sahasının altına gömülmekti.
وكان هذا هو أسوأ من الموت بالنسبة لها و بناءاً على اعتقادها، فإن جسدها سيتعفَّنُ إلى الأبد في هذا الصندوق

Şimdi hapishanede. Bazıları Ölümden beter olduğunu söyler.
الآن هو في السجن , بعض الناس يقولون بأن ذلك أسوأ من الموت

Ölümden beter yaşamın nasıl olduğunu henüz bilmiyorsun.
أنت لم تعرف بعد معنى أن تكون الحياة أسوأ من الموت

Ölmekten daha kötü şeyler olabilir.
قد يكون هناك أشياء أسوأ من الموت

Ölmekten daha kötü şeyler var.
هناك أشياء أسوأ من الموت

Beni öpmenin Ölümden beter bir şey olduğunu sanıyordum.
ظننت أن تقبيلك إيّاي مصيرًا أسوأ من الموت.

Tabii şimdi burada durup sana bakınca, onun için Ölümden daha kötü bir şey olduğunu düşünmeye başladım.
...و الآن أنا واقف هنا أنظر فيك، أعتقد أن هناك شيىء أسوأ من الموت للإنتقام

"Birinizin sonu ölümden çok daha beter olacak."
"واحدًا سيعاني مصيرًا أسوأ من الموت"

Eğer onları kontrolsüz bir tepkime ortasında buraya alırsak ölmekten beter oluruz.
و إذا أعدناهم في منتصف عملية إعادة تجمع جزيئى لا يمكن السيطرة عليها فسنكون فى وضع أسوأ من الموت

Çünkü Tanrı'nın senin için ölümden daha büyük bir cezası var.
لأنّك ستحصل على عقاب أسوأ من الموت لأجلك.

Cassandra'ya yaptığın şey ölümden beterdi.
ماذا فعلته لكاساندرا كان أسوأ من الموت