"أسود و" - Translation from Arabic to Turkish

• Siyah ve
• ve siyah
• bir kara
• zenci ve

Karganın kanadının ne kadar Siyah ve parlak olduğunu bilirmisin?
، هل رأيتِ من قبل جناح الغراب كم هو أسود و بَرّاق ؟

Ahırda atlar vardı biri doru, ikisi Siyah ve biri de bozdu.
كان هناك بعض الخيول فى الأسطبلات كستنائى , أسود و رمادى

Siyah ve dövmeli olduğundan çete üyesi olduğunu ve uyuşturucu kullandığını mı düşünüyorsunuz?
اذن تظنين انه بسبب انه أسود و لديه وشوم انه كان في عصابة و يتعاطى المخدرات؟

- Ama gördüğünüz gibi katil, kırmızı ipeği sarı ve siyah ile değiştirmiş.
و لكن نرى أن القاتل قام بتبديل القطعة الحريرية الحمراء بتلك التي لونها أسود و أصفر

bir kara delik öngörüsünde bulunursunuz, derken teleskopla bakarsınız ve oradadır, tam olacağını söylediğiniz yerde.
فأنت تتنبأ بثقب أسود, و تنظر عبر التلسكوب لتجده, مثلما قلت.

Küba'nın yarı beyaz, yarı zenci ve yarı da Çinli olduğunu biliyor muydun?
أتعلمين أن "كوبا" نصفها أبيض نصفها أسود و نصفها صينيين؟

Babası Siyah ve oğlumun adı Hermann olacak.
الوالد أسود و ولدي سأسميه هيرمان

Size siyah dememden utanmayın. Öylesiniz. Siyah ve güzelsiniz.
أنت أسود و جميل لآن الأسود جميل

Siyah ve güzelsiniz. Siyah güzeldir.
أنت أسود و جميل لآن الأسود جميل

Çünkü Siyah ve yetenekli olmak çok zor
وهذا بسبب أنه أسود و موهوب بشدة

Hedefi vur, yaşam ve ölüm, Siyah ve beyaz.
إستهداف هدف، حياة أو موت أسود و أبيض.

Yüzü tamamen Siyah ve maviydi.
كل وجهه كان أسود و أزرق

Turuncu, Siyah ve beyaz birleşir
برتقال، أسود و ابيض متحد

Ya da sarı, Siyah ve beyaz aşk.
أو أصفر ، أسود و حب أبيض

- Siyah ve Gururlu'ya abone misin?
إذاً أنتي مشتركة بنظام (أسود و فخور)

"Kıyafetinde Siyah ve Pembe tüyler Var"
ترتدي برأسها ريش أسود و وردي"

Hayır, o siyahlar içinde Siyah ve beyaz.
-لا، إنّه أسود و أبيض في أسود .

Siyah ve mor.
أسود و أزرق

Kahverengi ve siyah bir Himalayan tamamen siyah kuyruklu.
أسود و بنّى ،من فصيلة الهيمالايا و له ذيل أسود بالكامل

Beni bağışlayın beyler ama son kontrol ettiğimde departmanın siyah bir müdürü ve siyah IID yöneticisi vardı.
معذرة أيها السادة لكن في آخر مرّة تحققت دائرة الشرطة لديها مفوًّض أسود و قسم التحقيق الداخلي يُديره رجل أسود

Benim asıl istediğim şey çift kanatlı bir kara kuzu derisi ile yapılmış, üstünde altın süslemeleri olanıydı.
ما أردته حقاً هي ثنائية الجيوب و جلد أسود و زينة ذهبية

Adam zenci ve İrlandalı.
أجل, فهو أسود و إيرلندي