"أشاركه" - Translation from Arabic to Turkish

• paylaşmak
• paylaşıyorum
• paylaşacak
• paylaşabileceğim
• paylaşmam
• paylaşırım
• paylaştığım
• paylaşmayacağımı
• paylaşmaya geldim
• paylaşmamıştım
• paylaşmayacağım

Sizinle paylaşmak istediğim ilk proje aslında laboratuvarımızdaki ilk projelerden biridir.
أول مشروع أود أن أشاركه معكم هو من المشاريع الأولى المنجزة في مختبرنا.

O iyi bir dinleyici, ve ben onunla hayallerimi ve umutlarımı paylaşıyorum,
إنه مستمع جيد جداً و أشاركه أحلامي و آمالي

Bazen bu hayatı paylaşacak birisinin olması iyi olur diye düşünüyorum
,أحياناً .. أفكر بأنه من الجيد لو كان عندي شخص شخص أشاركه حياتي

Bunu paylaşabileceğim birini bulacağımı sanmazdım ve kaybetmek istemiyorum.
لم أتخيل أن أجد شخصاً أشاركه هذا ولا أريد أن أفقد هذا

Cleaver insanlığın hilekar, seksist, iğrenç bir örneğidir, kendisiyle değil iş, asansör paylaşmam söz konusu olamaz.
"دانييل كليفر" مخادع، شهواني، فصيلة قذرة من البشر. الذي لن أشاركه في أي عمل.

Elime yeni bilgiler geçer geçmez bunu sizinle paylaşırım.
بمجرد أن أعرف أى شىء يخصك... فسوف أشاركه معك.

Onunla sigaralarımı paylaştığım için bu konuda kendimi suçladım.
وألوم نفسي على ذلك لأني كنت أشاركه سجائري

Gelirse, ona kız arkadaşımı paylaşabileceğimi ama sandviçimi paylaşmayacağımı söyle.
إن ظهر فأخبريه أنّني سأشاركه فتاتي لكن لن أشاركه شطيرتي

Biraz Kore sığır eti aldım o yüzden seninle paylaşmaya geldim.
إشتريت بعض لحم البقر الكوري .. وأردت ان أشاركه معك

Geri dönüp Kiribati hükümetiyle bunu paylaşmak istiyorum,... ...Tarawa'da kim var ise... ...uzakbatı grubu.
أود أن أعود هناك و أشاركه مع حكومة كيريباتي، المتمركزة في تاراوا، في مجموعة الجزر الغربية.

Beni onun tatil planlarını paylaşmak için mi uyandırdın?
هل أيقظتني لكي أشاركه خططه لقضاء أجازته؟

Ama şimdi ise seninle çok daha büyük bir şey paylaşmak istiyorum.
لكن الأن، أعلم أن عليّ المشاركة بعناق، وأن أشاركه معكِ.

Ve evet, evet, onunla fikirlerimi paylaşıyorum çünkü sizin eşinizin aksine, ...gerçekten fikirlerimin olmasına izin var.
, و اجل، انا أشاركه بأرائي , لانه على عكس زوجتك أنا مسموح لي أن يكون لي أرائي

Eğer oğlu için yaptığı çaresiz aramalar onu umutsuzluğa ittiyse şimdi onun çaresizliğini paylaşıyorum bu dolapların arasındaki bir işaret, bir ümit ışığı beni buraya getiren yolculuk için küçük bir teyit nafile olmayacaktı.
إذا كان بحثه اليائس عن علاجٍِ لإبنه قد أوهمه, فأنا أشاركه الآن هذا اليأس.. أنه من بين هذه الجوارير هناك علامة, بصيص ضوء,

Ölüm Silahı! {Sizinle demiyor ama kimle paylaşacak ki.}
الاسم الذي أشاركه أنا مع هذا المسدس، مسدس الموت

Riskleri ve ödülleri de paylaşacak birisi, ve ben o birisinin sen olduğunu düşünüyorum ... .
شخص أشاركه المخاطر والأرباح، وأظن أن ذلك الشخص هو...

Keşke tüm bunları paylaşabileceğim biri olsaydı.
أتمنى أن يكون هناك شخص أشاركه كل هذا

Tüm istediğim hayatımı paylaşabileceğim bir insan.
لطالما أردت من أشاركه حياتي.

Seninle paylaşmam gereken bir şey daha var.
ثمّة أمر آخر يجب أن أشاركه معك

Umarım bir gün, ben de aynı fikri paylaşırım.
آمل يوماً ما أن أشاركه نفس الرأي.

Sen onu odamı paylaştığım adama söyle.
قولي ذلك للرجل الذي أشاركه المكتب

Tatlım, Katie Myers'i paylaşmamıştım ve bu dergiyi de paylaşmayacağım.
وأنت لن تفعلي؟ عزيزي,أنا لم أشاركه في كايتي مايرس