"أشعر أنّ" - Translation from Arabic to Turkish

    • gibi hissediyorum
        
    • olduğunu hissediyorum
        
    Ve fena halde ihtiyacım var, bebeğim, derimde, bir böcek geziniyormuş gibi hissediyorum. Open Subtitles وأحتاج إليها بشكل سيّء، لأنني أشعر أنّ الحشرات تعبّئ جسدي
    Onun yanında kendimi yeniden 10 yaşındaymışım gibi hissediyorum. Open Subtitles أنا أشعر أنّ عمري 10 سنوات مجدداً عندما أكون قربها
    Ben...ben...ben duygusal ya da fiziksel olarak yorgun olmalıyım fakat ben...ben tüm gün çalışabilirmişim gibi hissediyorum. Open Subtitles ينبغي أن أكون منهكاً، جسدياً وعاطفياً لكنني أشعر أنّ بوسعي العمل طوال اليوم
    Şu an, umutsuzca beklediğin bu güzel ulaşılamaz aşkın gerçek olmadığı gibi düşündüğünden daha yakın olduğunu hissediyorum. Open Subtitles والآن، أشعر أنّ هذا الحبّ الجميل بعيد المنال التي تحتاجينه بقوّة، ليس فقط حقيقي جدًا لكن أقرب إليكِ مما تظنين
    Size içecek bir şey ikram etmek isterdim ama bunun resmi bir görüşme olduğunu hissediyorum. Open Subtitles لكنتُ سأعرض عليكما إحتساء مشروبٍ، لكنّي أشعر أنّ هذه زيارة رسميّة.
    Tanrım, her yeni bir şey öğrendiğimizde hala bir adım gerideyiz gibi hissediyorum. Open Subtitles أشعر أنّ كلّ مرّة نعلم عنهم شيئاً، نجد أنفسنا متأخرين دائماً
    Bana çok gülünç yalanlar söylediniz ama yine de size güvenebilirmişim gibi hissediyorum. Open Subtitles أنتَ تخبرني بكذبات سخيفة، وما زلتُ أشعر أنّ بوسعي الوثوق فيك.
    Hayatının en güzel zamanını geçirtmek zorundaymışım gibi hissediyorum. Open Subtitles أشعر أنّ عليّ أن أجعل هذا أفضل وقت حظيَ به على الإطلاق
    Sanki bütün geleceğim bu maça bağlıymış gibi hissediyorum. Open Subtitles أشعر أنّ مستقبلي كلّه في هذه المباراة
    Sanki kötü bir şey olacakmış gibi hissediyorum. Open Subtitles فقط أشعر أنّ شيئاً سيئاً سوف يحدث.
    Kendimi tecavüz edilmiş gibi hissediyorum. Open Subtitles أشعر أنّ حُرمتي قد إنتهكت تماماً.
    Tüm hayatım kuşatılıyormuş gibi hissediyorum. Open Subtitles أشعر أنّ حياتي بأكملها قد أجتيحت.
    Sanki bir şekilde bizi daha da yakınlaştırdı gibi hissediyorum. Open Subtitles أشعر أنّ ذلك قرّبنا من بعض بطريقة ما.
    Sanki hala seni öldürmem gerekiyormuş gibi hissediyorum. Bak ne diyeceğim...sana on saniye avantaj veriyorum. Open Subtitles ما زلت أشعر أنّ عليّ قتلك ...سأقول لك أمراً
    Bacaklarımın arasında dürüm varmış gibi hissediyorum. Open Subtitles أشعر أنّ لدي شطيرة لحم بين ساقيّ
    Sonunda babanla yüzleşebilecek gibi hissediyorum. Open Subtitles أشعر أنّ الوقت حان أخيراً لمواجهة أبيك
    Lassie, parkımızdaki kamyonlardan birisinin bir şekilde son zamanlarda meydana gelen banka soygunlarından sorumlu olduğunu ve bu soygunların iki cinayetle bağlantılı olduğunu hissediyorum. Open Subtitles (لاسي)، أشعر أنّ إحدى الشاحنات في أسطولنا مسؤولة بشكل ما عن السرقات الأخيرة ومرتبطة بجريمتي القتل.
    Ekibimde bir polis olduğunu hissediyorum. Open Subtitles أشعر أنّ... في أوساطنا شرطي
    Juliet'in bana gerçekten de ihtiyacı olduğunu hissediyorum. Open Subtitles أشعر أنّ (جولييت) تحتاج إليّ حقاً.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more