"أشعر بخيبة" - Translation from Arabic to Turkish

    • hayal kırıklığına uğradım
        
    • kırıklığına uğrattı
        
    • Beni hayal
        
    • hayal kırıklığına uğrattın
        
    hayal kırıklığına uğradım Senatör. Hem de çok. Open Subtitles أشعر بخيبة أمل يا سيناتور ، بخيبة أمل كبيرة
    Ölü sayısı az olduğunda gerçekten hayal kırıklığına uğradım. Open Subtitles و أشعر بخيبة أمل اذا كان عدد الموتى قليل
    Bizi anlayamadığın için hayal kırıklığına uğradım. Open Subtitles أشعر بخيبة آمل لا تستطيع رؤية الصوره الأكبر
    Sadece böyle biri çıkman beni biraz hayal kırıklığına uğrattı. Open Subtitles لكنني أشعر بخيبة أمل لأنني اكتشفت ما أنت عليه
    İtiraf etmeliyim ki bu sayı Beni hayal kırıklığına uğrattı. Open Subtitles أعني, علي آعترف لك بهذا أشعر بخيبة أمل قليلة بشأن العدد.
    Açıkçası Beni hayal kırıklığına uğrattın. Bana güvenirsin sanmıştım. Open Subtitles في الحقيقة أشعر بخيبة أمل قليلة بأنك لا تثق بي
    Bizi anlayamadığın için hayal kırıklığına uğradım. Open Subtitles أشعر بخيبة آمل لا تستطيع رؤية الصوره الأكبر
    Her şeyden öncesi Bayan Walker olacak ve ikinci olarak hayal kırıklığına uğradım. Open Subtitles حسناً أولا إنه سيدة وثانيا أنا أشعر بخيبة الأمل
    - Leon.hayal kırıklığına uğradım. - Kurye yakında burada olur. Open Subtitles يا ليون ، أشعر بخيبة أمل الشحنة سنكون هنا قريبا بما فيه الكفاية
    Evet, telafisi oldu gibi fakat hayal kırıklığına uğradım. Open Subtitles نعم, هذا بحد ذاته تعويض. لكن أشعر بخيبة أمل.
    Hayır, aslında acayip hayal kırıklığına uğradım. Open Subtitles آمل أن تكون سعيداً لا ، في الواقع ، أنا أشعر بخيبة أمل
    Seni izliyordum, Vibe, ...ve söylemem gerek ki, son derece büyük hayal kırıklığına uğradım. Open Subtitles لقد كنت أشاهد لك، فيبي، ويجب أن أقول أشعر بخيبة أمل شديدة.
    hayal kırıklığına uğradım çünkü bana çok eğlenceli gelmişti. Daha tehlikeli yaşama kararım zorlu başladı. Open Subtitles أشعر بخيبة أمل، لأنه بالنسبة لي، بدت ممتعة. قراري لعيش حياة أكثر خطورة
    Biraz tombul. hayal kırıklığına uğradım. Open Subtitles إنه من النوع البدين أشعر بخيبة أمل
    hayal kırıklığına uğradım, ama iyiyim. Open Subtitles أشعر بخيبة أمل، ولكن هذا ما يرام.
    İlerlemedeki eksiklik beni iki katı hayal kırıklığına uğrattı. Open Subtitles إنّني أشعر بخيبة أمل مُضاعفة من عدم وجود تحسّن.
    Delilah Beni hayal kırıklığına uğrattı, berbat bir karşı cins zevki var. Open Subtitles أنا أشعر بخيبة الأمل حقاً بشأن دليلة ، هذا مذاقفظيع حقاً فى الجنس العكسى
    Açıkçası bana güvenmemen Beni hayal kırıklığına uğrattı. Open Subtitles في الحقيقة أشعر بخيبة أمل قليلة بأنك لا تثق بي
    Üstünüz olarak ikiniz de Beni hayal kırıklığına uğrattınız. Open Subtitles والضابط الخاص بك، أشعر بخيبة أمل كبيرة في كل واحد منكما.
    Beni büyük bir hayal kırıklığına uğrattın küçük hanım. Open Subtitles أشعر بخيبة أمل كبيرة أتجاءهك ِ، سيدة شابة
    - Beni hayal kırıklığına uğrattın. Open Subtitles يجب أن أقول، أنني أشعر بخيبة أمل.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more