"أشياء مختلفة" - Translation from Arabic to Turkish

    • farklı şeyler
        
    • farklı şeyleri
        
    • farklı şeylerden
        
    • farklı sorun var
        
    • çeşitli şeyler
        
    Çünkü bir şeye farklı dalga boylarında ışıkta baktığınızda farklı şeyler görürsünüz. TED لأنّك إن نظرت إلى شيء ما عبر أطياف ضوئية مختلفة، فسترى أشياء مختلفة.
    Hücreler, farklı ortamlarda farklı şeyler yaparlar. TED في سياق مختلف، الخلايا تفعل أشياء مختلفة.
    Fakat gerçek şu ki bizim kullanıcılarımız, alıcılarımız onlardan farklı şeyler yapıyorlar. Daha fazla bacak bacak üstüne atıyorlar. TED لكن في الحقيقة أن مستخدمينا، وزبائننا يعملون أشياء مختلفة. يضعون أرجلهم فوق بعضها
    Bilgiyi farklı işledikleri için iki yarıküre farklı biçimlerde düşünür farklı şeyleri önemserler ve hatta diyebilirim ki çok farklı kişilik yapılarına sahiplerdir. TED إذ أنهما يتعاملان مع المعلومات بشكل مختلف كل نصف كروي لدينا يفكر في أشياء مختلفة ويهتم بأشياء مختلفة، وأجرؤ أن أقول أن لديهما شخصيات مختلفة
    Anlıyorum. Ama biz farklı şeylerden konuşuyoruz. Open Subtitles أفهم هذا ولكننا نتكلم عن أشياء مختلفة
    Kadının bedeninde en azından on farklı sorun var buna tüm bedeni saran ağrılar da dahil. Open Subtitles المرأة بها 10 أشياء مختلفة متضمنة ألم بجسدها كله
    Bu sırada çeşitli şeyler yapmışsın, fakat Rinditch'i senin öldürdüğüne inanmıyorum. Open Subtitles والتى قمت خلالها بعمل أشياء مختلفة ولكنى لا اؤمن انك قتلت رينديتش
    Uzmanlara güvenilmemesinin ikinci nedeni uzmanların farklı şeyler söylemeleri. TED ثاني سبب لعدم الثقة بالخبراء هو أن الخبراء المختلفين يقولون أشياء مختلفة
    Şimdi, Paris veya Roma'da bir haftasonu geçirmek farklı şeyler. TED الآن، عطلة نهاية الأسبوع في باريس، وفي روما، هذه أشياء مختلفة.
    Öyleyse, her iki benliğinizin de mutluluğunu en üst seviyeye çıkarmak için çok farklı şeyler yapıyor olmalısınız. TED إذاً إن كنت تريد زيادة سعادة النفسييتين، فأنك ستصل في نهاية المطاف لفعل أشياء مختلفة كلياً.
    Radha'ya ne istediğini sor. ikinizde farklı şeyler istiyor olabilirsiniz? Open Subtitles إسأل رادها عما تريد هى أفترض كلاكما تريدا أشياء مختلفة ؟
    farklı şeyler istiyorsun. Open Subtitles تعرفى , أنتِ تشبهيننى تريدين أشياء مختلفة
    Farklı yerlere gidip, farklı şeyler yaparlar. Open Subtitles يذهبون لأماكن مختلفة يفعلون أشياء مختلفة
    Belki Oliver bir erkekten her şeyi almayı beklemektense farklı insanlardan farklı şeyler almak konusunda haklıydı. Open Subtitles ربما لا يفترض أن نتوقع الحصول على كل شئ من رجل واحد لكن نشعر بالراحة للحصول على أشياء مختلفة من عدة أشخاص
    İkimiz de bir ilişkiden farklı farklı şeyler anlıyoruz. Open Subtitles ونحن نريد أن نحظى على أشياء مختلفة من علاقتنا ببعض
    Beyniniz her bir görüş alanının en keskin parçalarını bir araya getirme işini akıllıca yapar fakat iki göz nispeten farklı şeyleri görür ve mesafeleri binoküler olarak yargılamayı zorlaştırır. TED يجمع دماغك بذكاء الأجزاء الواضحة من كل عين، لكن العينين ترى أشياء مختلفة قليلاً، وهذا ما يجعل الأمر أصعب للحكم على الأشياء بدقة.
    farklı şeyleri istedi. Open Subtitles أردنا أشياء مختلفة
    Fakat farklı şeylerden bahsediyoruz. Open Subtitles أفهم هذا ولكننا نتكلم عن أشياء مختلفة
    PVC'lerin hepsi farklı farklı şeylerden oluşuyor. Evet. Open Subtitles PVC تقريبا كل شيء يتم بـ إنها أشياء مختلفة
    Kadının bedeninde en azından on farklı sorun var buna tüm bedeni saran ağrılar da dahil. Open Subtitles المرأة بها 10 أشياء مختلفة متضمنة ألم بجسدها كله
    Peki, çeşitli şeyler, ama temelde bir aşk hikayesi iki erkek arasında seçim yapmak zorunda bir kadın hakkında. Open Subtitles حسنا، أشياء مختلفة لكن أساسا هو قصّة حبّ حول إمرأة التي يجب أن تختار بين رجلين

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more