İlk defa duyguları sözlere dökebildiğim ve bunun ne kadar değerli bir araç olduğunu fark ettiğim için daha az agresif bir hâle geldiğimi hissettim. Askeriyedeki zamanlarımı yansıtırken, | TED | وشعرت انني أصبحت أقل عدوانية واصبحت قادراً على ترجمة الكلمات لأحاسيس وللمرة الأولى وايقنت حينها كم انها أداة قيمة. |
Artık daha az yolculuk yapıyoruz. | Open Subtitles | لم تعد رحلاتنا منتظمة ومكافأت السفر أصبحت أقل |
Aynı zamanda büyükannen büyük babanın çılgınca fikirlerine karşı daha az tolerans göstermeye başlamıştı. | Open Subtitles | وفي نفس تلك اللحظة والدتك، أصبحت أقل قدرة على تحمل أفكار جدك المجنونة |
Farkında olsalar da olmasalar da görevimiz çok daha az eğlenceli hale geldi. | Open Subtitles | سواء عرفوا أو لا، مهمتنا هذه أصبحت أقل تسلية |
Daha bağımlı oldukça daha da sorumluluk hissettikçe daha az senin huzuruna gidebildim. | TED | وكلما أصبحت أكثر ارتباطا ، و شعرت بمسؤولية أكثر، كلما أصبحت أقل مقدرة على تركه في وجودك . |
Artık daha az çekici çünkü çürüyüp şişmeye başlamış. | Open Subtitles | بطريقة ما أصبحت أقل جاذبية وجمالها أقل |
Demek istediğim, Fabula eskisinden çok daha az sahiplenici artık. | Open Subtitles | فايلا أصبحت أقل ايجابية من الأول |
Artık senin gözünde daha az çekici olduğumu biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أني أصبحت أقل إنجذاباً لكِ |
Belki de şu anki durumda daha az cazip geliyorum. | Open Subtitles | هل أصبحت أقل جاذبية في هذه الظروف؟ |
Belki de şu anki durumda daha az cazip geliyorum. | Open Subtitles | هل أصبحت أقل جاذبية في هذه الظروف؟ |
-Bettsy'e gelen saldırılar daha az vahşi hale geldi. | Open Subtitles | الهجمات على بيتسي أصبحت أقل عنفاً ..... |
Belki daha az rahatsız edici biri olmuştur. | Open Subtitles | ربما أصبحت أقل إزعاجا من قبل |
Böcek, küstahlığın giderek daha az... müsamaha gösterilebilir olmaya başladı. | Open Subtitles | "بيتل" , وقاحتك تدريجياً أصبحت أقل... |
Birden daha az çekici oldun. | Open Subtitles | -لقد أصبحت أقل إثارة |