"أصغى" - Translation from Arabic to Turkish

• dinleyin
• dinliyorum
• dinledi
• dinleyen
• dinliyordum

Ama söyleyeceklerimi dinleyin, mozoleyi bulsanız bile elinizde harita olsa bile ve Dünya'yı bulsanız bile...
لكن أصغى لهذا .. حتى لو وجدتى المقبرة .. حتى لو وجدتى الخريطة أو حتى الأرض

- Beni dinleyin. - Seni dinliyorum.
إصغى لى أنا أصغى إليك

Onun fotoğraflarını getiriyorum, erkek arkadaş problemlerini dinliyorum.
جِئتُ بِـ الصور لها، و أصغى الولد إلى مشاكل الفتاة, كما تعلم.

- Evet, devam edin. dinliyorum. - Uçuşunuz zevkli geçiyor mu Bay Gant?
أجل , تكلم أنا أصغى إليك - هل تستمع برحلتك, سيد جانت؟

Beni dinledi ve sonra tekrar,
:أصغى اليّ ثم قال "ما الذي يمكنني فعله لك"

Aslında Watson, dün gece dinleyen kişi bendim ve daha iyi bir amaç için zor bir insanın, zor bir sürecini düzenlemek için istekli olan bir insanın sesini duydum.
كنت أنا ألذي أصغى ليلة الأمس وسمعت شخصاً أراد إسكاني العملية الصعبة للشخص الصعب

Asla duyamayacağımdan korktuğum bir sesi dinliyordum.
كنت أصغى إلى صوت كنت أخشى ألاّ أسمعه للأبد

Şunu bir dinleyin.
, الآن أصغى لهذا

Ama bunu dinleyin...
لكن أصغى لهذا ..

Bekleyin. Beni dinleyin.
مهلاً أصغى إلي!

Şimdi, beni dinleyin.
أصغى لى

dinleyin onu.
أصغى له

dinleyin.
أصغى

- Bir ricam olacak. - dinliyorum.
أريد منك معروفا أنا أصغى

- Seni dinliyorum. Benim hatam da bu.
إصغى لى أنا أصغى إليك

Ben genelde dinliyorum.
أنا أصغى في الأغلب

- dinliyorum. Hiçbir şey duymuyorum.
- إننى أصغى , لكننى لا أسمع شيئاً .

-Elbette dinliyorum.
أنا أصغى إليك -

Ona "Şerif, paraya ihtiyacınız var" dedim, o da dinledi.
"قائلاً،"أيّها العمدة أنت تحتاج للمال و لقد أصغى لكلامي

- Evet. Biraz zorluk çıkardı ama sonunda sözümü dinledi.
نازعني، ولكنّه أصغى في النهاية...

Savaşa son verin diye, başka bir yol arayın diye defalarca yalvardım ama beni dinleyen oldu mu?
‫تضرعت لك مرارا كي توقف القتال ‫كي تجد حلا آخر، لكن هل أصغى إلي أي منكم؟

Dinlemiyorsun sanmıştım. dinliyordum.
لم أعتقد أنك كنت مصغى إلىّ - دائماً ما أصغى -