| Bak ahbap, kimi gerçek stüdyolardan kimi gerçek teklifler alıyorum. | Open Subtitles | أصغِ يا عزيزي تلقيت الكثير من العروض من أستوديوهات حقيقية |
| Bana Bak serseri! Canımı kurtarmak için kaçtığımdan o 12 gemiyi korumayı başardım! | Open Subtitles | أصغِ أيُّها الشاب، بسبب هروبي ذاك استطعتُ الحفاظ على تلك السفن الاثنتا عشر |
| Ama Bak, gemiyi ikiye ayırdık sancak benim, diğer taraf da onun. | Open Subtitles | لكن أصغِ ، اقتسمنـا السفينة أخذتُ الميمنة و أخذ هو الجـانب الآخر |
| Anlatacağım masalı Dinle sadece ve her şey yoluna girsin. | Open Subtitles | أصغِ لحكاية ما قبل النوم فقط و سيتّضح كلّ شيء |
| Tamam, az Dinle bakalım, eğer hatırlarsan geçen sene bilerek, kasten anne babanın lafına karşı gelip partiye kaçtın, tamam mı? | Open Subtitles | حسناً، أصغِ إلي، إن كنت تذكرين، في العام الماضي قمت عن قصد بالخروج عن طاعة والديك والتسلل خارجاً لارتياد حفل، حسناً؟ |
| Neyin var senin? Dinle. Bizim payımızı ödemek kaçınılmazdır. | Open Subtitles | أصغِ إليّ، حصّتنا هي تبِعة متوقعة لطبيعة عملنا |
| Sormazlarsa sessiz kalın. dinleyin, öğrenin, herhangi bir şeye karışmayın. Üç gün içinde yolcu listesini istiyorum. | Open Subtitles | أصغِ واعرف ولا تتورّط، أريد قوائم بعد 3 أيام، انطلق |
| Bak, üzüldüğünü anlıyorum ama üzgünüm, ben gelmiyorum. | Open Subtitles | أصغِ, أتفهم كم أنتِ مستاءة لكنني آسف, لن أقوم بذلك |
| Tamam Bak şimdi. Benim için iyi bir dostsun. | Open Subtitles | حسناً, والآن أصغِ إليّ، لقد كنتَ صديقاً طيّباً |
| Pekala, Bak. İkimiz hiç birzaman bir yalan olayında beraber olmadık. | Open Subtitles | حسناً, أصغِ, لم نعمل معاً أبداً على كذبة |
| Hey, Bak, bu şehirde yürürsen, ayağına bazı şeyler yapışacaktır. | Open Subtitles | مهلاً, أصغِ, عندما تسير في هذه المدينة فعليك أن تتوقع إلتصاق أشياء بك |
| Bak, nasıl icat ediliyor onu bilmek istiyorum. Söylesene. | Open Subtitles | أصغِ, أنا أريد معرفة كيفية اختراع الأشياء فحسب أخبرني |
| Bak bir önemi kalmadığını biliyorum fakat burada olnlar için gerçekten üzgünüm. | Open Subtitles | أصغِ لي، أقولها لك وبكل صدق آسف لما حدث هنا |
| Dinle, yarın akşama bir işin yok, değil mi? | Open Subtitles | إذاً.. أصغِ, أنت متفرّغ في يوم غدٍ, أليس كذلك؟ |
| Dinle, yılbaşından hemen sonra evleneceğiz. Gerçekten, benim için bir şey değişmez. Sorun yok. | Open Subtitles | أصغِ, سنتزوج خلال عيد الميلاد, حقاً، هذا لا يُحدث أي فرق بالنسبة إلي, لا بأس, حقاً |
| Hey Dinle, eğer bir gün birisiyle görüşürsen arada sırada dördümüz beraber dışarı çıkarız. | Open Subtitles | أصغِ, إن حظيتِ بموعد يوماً, ربما جميعنا الأربعة بمقدورنا أن نخرج معاً في وقتٍ ما |
| Şaka yapıyorsun. Dinle, belki senle ben bir ara buluşmalıyız. | Open Subtitles | أنت تمزح, أصغِ, لربما يجدر بنا أن نجتمع معاً |
| Dinle, kız 17 yaşında, ve ben onu evine götürüyorum. | Open Subtitles | والآن أصغِ إلي . إنها بالسابعة عشرة من عمرها ، سآخذها إلى منزلها |
| Dinle evlat. Gereğinden fazla susmak, korkaklıktır. | Open Subtitles | أصغِ يا بني، السكوت بعد حدّ معيّن، هو جبن |
| Bu bir kurtarma görevi değil. Beni dinleyin. Bu bir saldırı. | Open Subtitles | إنها ليست مهمة إنقاذ أصغِ إليّ ، إنه هجوم |
| dinleyin çocuklar iş dünyası hep böyle zekiler kalır, aptallar gider. | Open Subtitles | أصغِ سوقَ كُلّ شخصِ قاسيةُ، الذكي يبقى والغبي يغادر |
| Bakın, yolculuk için geç olmaya başladı. Bu durumda neden hepimiz biraz bal yemiyoruz? | Open Subtitles | أصغِ الوقت متأخر للرحيل، لذا لمَ لا نتناول بعض العسل؟ |
| Uyarılarımıza kulak ver, yoksa sen de bedelini ödersin. | Open Subtitles | أصغِ لتحذيرنا وإلا فستدفع الثمن أيضاً |
| Gidiyor Bak. Sadece seninle konuşmak istiyordu. Çıkıp dinlesene onu! | Open Subtitles | سيغادر ويريد التحدث معك فقط أصغِ إليه |