Gerçek aksanı, gerçek kökeni hakkında doğruyu söylemedi?" diyordu. | Open Subtitles | لكونه لم يخبرك الحقيقة حول لهجته او أصله |
Ama kökeni hakkında soru sormamalıymışız. | Open Subtitles | ولكن يجب علينا ألّا نسأل أسئلة عن أصله |
Ama gerçekte İrlanda kökeni yok öyle değil mi? | Open Subtitles | ولكنه أصله ليس إيرلنديًا، صحيح؟ |
İki tür deve vardır. İkisi de Avustralya kökenli değildir. | Open Subtitles | هناك نوعان من الجمال، ولا واحد منهم أصله في أسترالي |
Küçük bir Arnavut mültecisi... Yunan kökenli, belli ki. | Open Subtitles | لاجىء صغير من ألبانيا أصله يوناني على ما يبدو |
Ne olduğunu anlamadığımız bu şeyin kökeninde ve hedefinde kimin olduğunu anlamamızda biraz daha yardımcı olabilir misin. | Open Subtitles | فإذا أمكنك أن تساعدنا علي الفهم أكثر ماهو هذا الشئ تحديداً؟ الذي لا نفهم أصله وهدفه |
Bu kez, kökeninde tam manasıyla insan. | Open Subtitles | هذه المرة هو كائن أصله بشري |
Karanlık olan tüm hayatınızı önlemek için çalışıyorum ... senin köklerine. ... köklerine dönmen gerektiğini söylüyor. | Open Subtitles | الظلام الذى حاول أن يتجنبه طوال حياته قال له أنه يجب أن يعود إلى أصله وجذوره |
- Pekala, kıştan bahsediyordum- "Christmas," Christ'in ayini-- kökeni bu-- | Open Subtitles | حسناً، أنا أتحدث عن الشتاء... -قداس المسيح، ذلك أصله ... |
kökeni Avrupa'ya dayanıyor evet. | Open Subtitles | أصله من أوربا، أجــل. |
Dural Conway, tanındığı gibi Jimmy 1,75 boyunda... yerli kökenli, koyu ciltli, orta boy kahverengi saçlı. | Open Subtitles | "ديورال كونواي" "و المعروف أيضاً ب"جيمي طوله حوالي 1,75متر أصله يعود للسكان الأصليين |
Muhtemelen güneş sistemi dışı kökenli. | Open Subtitles | ربما أصله من خارج المجموعة الشمسية |
kökenli Genellikle Mantari . | Open Subtitles | في العادة أصله مانتاري |
Kıyamet gününde tüm maddeler kendi köklerine döndüklerinde sen ve ben sadece hafızalarda olacağız. | Open Subtitles | في نهاية العالم حينما يعود كل شيء إلى أصله أنا وأنت لن نكون سوى الذكريات |
Partinin eski güzel köklerine dönmesine yardımcı olmalısın. | Open Subtitles | ساعد الحزب لاستعادة أصله العريق |