Diz çök oğlum ruhun için dua edeceğim. | Open Subtitles | أجلس على ركبتيك ولدى0000 بينما أصلى من أجل روحك0000 |
Evet. Arkadaşımın kocası ölmek üzere, benden onun için dua etmemi istemişti. | Open Subtitles | لا ، زوج صديقتى يموت من المرض وهى طلبت منى أن أصلى من أجله |
Hayatım boyunca yardım edip yol göstereceğim büyük bir aktris için dua ettim. | Open Subtitles | طوال حياتى وانا أصلى من أجل الحصول على ممثله رائعه أساعدها وأوجهها |
Evet, onunla birlikte babasına dua etmek için gelmiştim. | Open Subtitles | أجل ، أتيت معه إلى هُنا لكى أصلى من أجل والدك |
Nefesinin tükenmesi için dua edeceğim. | Open Subtitles | سوف أصلى من أجل اليوم الذتى سيتوقف تنفسك فيه. |
Nefesinin tükenmesi için dua edeceğim. | Open Subtitles | سوف أصلى من أجل اليوم الذتى سيتوقف تنفسك فيه. |
Saçma geldiğini biliyorum ama onun için dua etmek zorundayım. | Open Subtitles | أعلم أن الأمر يبدو غير منطقى لكن يجب أن أصلى من أجله |
Tek bildiğim şu, Tanrı senin için dua etmemi istedi. | Open Subtitles | أعلم فحسب أن الرب أخبرنى أن أصلى من أجلك |
Onun için dua edeceğim. Oğlun için dua edeceğim. | Open Subtitles | سوف أصلى من أجله سوف أصلى من أجل أبنك |
Onun için dua edeceğim. Karın için dua edeceğim. | Open Subtitles | سوف أصلى من أجلها سأصلى من أجل زوجتك |
Dün senin için dua etmiştim. | Open Subtitles | كنت أصلى من أجلك الليله الماضيه |
O aile için dua ediyorum. | Open Subtitles | لقد كنت أصلى من أجل هذه العائلة |
Sizin için dua edeceğim. | Open Subtitles | سوف أصلى من أجلكم |
Sizin için dua edeceğim. | Open Subtitles | سوف أصلى من أجلكم |
- Hasta onun ama dua edeceğim. | Open Subtitles | بالرغم من أن هؤلاء مرضاه يجب أن أصلى من أجلهم. |