Benim tek söylemek istediğim, bir daha geldiğinde, Kapıyı çal. | Open Subtitles | كلّ ما أطلبه، في المرة القادمة عندما تأتي، أطرق الباب. |
Teyzenden yemek istiyorsan git Kapıyı çal. | Open Subtitles | هل تريد طعاماً من عمتك إذهب و أطرق الباب |
Hayır, değildi, Bridget, içimden kendi evimin kapısını biraz çalmak geldi. | Open Subtitles | لا ، لا بريدجيت أنا فقط أحب أن أطرق باب منزلي |
Kapıya vur, tamam. Debriyaja bas, birinci vitese tak. | Open Subtitles | أطرق الباب وضع قدمكِ بالأسفل على الدواسه,ولكن أولاً المبدل |
Sanırım Kapıyı çalmam gerekirdi her ne kadar benim odam olsa bile. | Open Subtitles | أعتقد يجب أنْ أطرق الباب... على الرغم من أنّها غرفتي. |
Haydi. Kapıyı çal, Burt'e 67. cadde üzerinde, tüyler ürpertici bir adam gördüğünü söyle. | Open Subtitles | أطرق الباب وأخبر برت أنك وجدت شخص مريب في الطابق 67 |
Kapıyı çal ve Orville orada mı bak bakalım! | Open Subtitles | أووه, فقط أطرق الباب و و أنظر إذا كان أورفل هناك |
Kapıyı çal, seni tanısın ve gönüllü olarak Kapıyı açsın. | Open Subtitles | أطرق الباب ، و قل أنكَ الطارق، و سيفتح الباب إراديّاً. |
Kapıyı çal. | Open Subtitles | تعال إلى الحمام وأطلبني, أطرق الباب |
Kapıyı çal, Kapıyı çal hemen. | Open Subtitles | أطرق على الباب أطرق على الباب، الآن |
Oraya girmeme yardım edecek misin yoksa Kapıyı mı çalayım? | Open Subtitles | أستساعدني في الدخول الى هناك أو علي أن أطرق الباب؟ |
Bu durumda gidip biraz kapı çalmak gerekecek. | Open Subtitles | ..نعم، يجب أن أذهب وكما تعلم، أطرق بعض الأبواب |
Uh, ön kapınız kilitliydi, aramak ya da Kapıyı çalmak yerine, ben de bacadan aşağı ineyim dedim. | Open Subtitles | بابكم الأمامي كان مغلقًا لذا، بدلا من أن أتصل أو أطرق فضلت أن آتي عبر مدخنتكم |
Git Kapıyı vur. | Open Subtitles | لن تدعه يذهب إذهب و أطرق الباب |
Birisi gelirse, 3 kez vur. | Open Subtitles | ،إذا جاء أحدهم .أطرق الباب 3 مرات |
tık tık. | Open Subtitles | "أطرق على الباب ، أطرق على الباب،" |
Sadece Kapıyı çaldım. | Open Subtitles | أطرق على الباب لا غير |
Sen kendi tarzında tıklat Groucho, ben de kendi tarzımda. | Open Subtitles | ،استمع، أطرق بطريقتك أنت وأنا سأطرق بطريقتي |
Profesyonel bir bongocu ve çalgı sanatçısı olduğumdan beri aynı marakasları, bongoları, perküsyonları ve daha birçok şeyi çalıyorum. | TED | كنتُ أطرق على نفس الأطباق والرجاجات والطبول والصحون وأشياء كثيرة أخرى منذ ذاك الحين لأصبح عازفة طبول محترفة وعازفة أدوات نقر |
Onu bulana kadar her Kapıyı çalmalıydım. | Open Subtitles | كان يجب أن أطرق كل الأبواب حتى أعثر عليه |
- İşte, gidip kapısını çalacağım ve neler olduğunu öğreneceğim... | Open Subtitles | -لا شيء سأذهب و أطرق الباب وأرى ماذا سيحدث... |
Ya sen? Kapıyı çalacaktım ama çok meşgul görünüyordun. | Open Subtitles | لقد أردتُ أن أطرق الباب ولكن بدى لي إني مُركزة جداً. |