Benim tek söylemek istediğim, bir daha geldiğinde, Kapıyı çal. | Open Subtitles | كلّ ما أطلبه، في المرة القادمة عندما تأتي، أطرق الباب. |
Teyzenden yemek istiyorsan git Kapıyı çal. | Open Subtitles | هل تريد طعاماً من عمتك إذهب و أطرق الباب |
Haydi. Kapıyı çal, Burt'e 67. cadde üzerinde, tüyler ürpertici bir adam gördüğünü söyle. | Open Subtitles | أطرق الباب وأخبر برت أنك وجدت شخص مريب في الطابق 67 |
Sanırım kapıyı çalmam gerekirdi her ne kadar benim odam olsa bile. | Open Subtitles | أعتقد يجب أنْ أطرق الباب... على الرغم من أنّها غرفتي. |
nerde olduğumu biliyorsun. sadece kapıyı tıklat uyandır beni. | Open Subtitles | -تعرف أين أنا فقط أطرق الباب لإيقاظي |
Kapıyı çal ve Orville orada mı bak bakalım! | Open Subtitles | أووه, فقط أطرق الباب و و أنظر إذا كان أورفل هناك |
Kapıyı çal, seni tanısın ve gönüllü olarak kapıyı açsın. | Open Subtitles | أطرق الباب ، و قل أنكَ الطارق، و سيفتح الباب إراديّاً. |
Kapıyı çal. | Open Subtitles | تعال إلى الحمام وأطلبني, أطرق الباب |
Beş dakika bekle, sonra Kapıyı çal. | Open Subtitles | انتظر خمس دقائق ثم أطرق الباب. |
Önce Kapıyı çal istersen. | Open Subtitles | أنت، أطرق الباب أولاً. |
Bir dahaki sefere Kapıyı çal. | Open Subtitles | في المرة القادمة أطرق الباب |
Döndüğünde Kapıyı çal. | Open Subtitles | . أطرق الباب عندما تعود +18. |
Kusura bakma. Galiba, kapıyı çalmam gerekiyordu. | Open Subtitles | أسف, كان علي أن أطرق الباب. |
Ben kapının dışında nöbette olacağım. İşin bittiğinde kapıyı tıklat. | Open Subtitles | عندما تنتهي أطرق الباب |