| İşin hakkında birkaç soru sorabilir miyim? | Open Subtitles | مهلا، يمكن أن أطلب منكم بضعة الأسئلة حول عملك؟ |
| Ve harika olmuş. Aslında sana sormak istediğim bir şey var. | Open Subtitles | تعلمون ، في الواقع ، هناك ما أريد أن أطلب منكم. |
| Şimdi Size tekrar soracağım duygusal kısmınızı açmanızı. | TED | والآن سوف أطلب منكم مرة أخرى أن تديروا ومضات المشاعر |
| Sana birkaç soru sormam gerek. | Open Subtitles | الاستماع، ولست بحاجة أن أطلب منكم بعض الأسئلة. |
| Örnek vermek için Size bir soru sorayım | TED | لذا اسمحوا لي أن أطلب منكم شيئا تعتبرونه مسلما. |
| Ben sizden çevrenizdeki insanlara bilinçli ve maksatlı olarak bakmanızı istiyorum. | TED | أطلب منكم أن تنظروا إلى الناس المحيطين بكم، بشكل مقصود وهادف. |
| Tarikatındakilerden birini soracaktım. | Open Subtitles | أنا أريد أن أطلب منكم عن واحدة من إخوتكم. |
| Bir sorun yok. Birkaç soru sorabilir miyim? | Open Subtitles | انها ستعمل على ما يرام هل تمانع إذا كنت أطلب منكم بعض الأسئلة؟ |
| Size bir şey sorabilir miyim Dr. Clement? | Open Subtitles | يمكن أن أطلب منكم شيئا ، والدكتور كليمان؟ |
| Peki, tam da kayıttayken, Size ne olduğunu sorabilir miyim? | Open Subtitles | حسنا، يمكن I. .. يمكن أن أطلب منكم على السجل. |
| Nasıl olsa izin vermeyeceğiniz için sormak bile istemiyorum. | Open Subtitles | لن أطلب منكم هذا لأنكم لن تدعونى أفعلها علي أي حال |
| Sana sorular sormak istemem, kötü adam olduğum anlamına geliyorsa, evet. | Open Subtitles | إذا كان يريد أن أطلب منكم بعض أسئلة يجعلني شخصا شريرا , ثم نعم. |
| Belki sen iyi duymadın onun için bir daha soracağım. | Open Subtitles | ربما أنك لم تسمع ذلك الحق. لذلك أنا ستعمل أطلب منكم مرة أخرى. |
| Adrian, sana bir şey soracağım. | Open Subtitles | مهلا، أدريان، اسمحوا لي أن أطلب منكم شيئا. |
| Dinle, ben... Sana kısa bir soru sormam gerekiyor. | Open Subtitles | أنا فقط بحاجة أن أطلب منكم سؤال سريع واحد. |
| Bir şey sorayım. Şu anki hâlinden memnun musun? | Open Subtitles | اسمحوا لي أن أطلب منكم شيئا هل أنت سعيد بالطريقة التي هي الآن |
| Bu süreç çift yönlü olduğu için sizden, kalbinizi açmanızı isteyeceğim. | Open Subtitles | أطلب منكم أن تفتحوا قلوبكم كما لو كان شارعاً ذا مسارين |
| Daha önce soracaktım fakat hep vazgeçtim. | Open Subtitles | أنا كان يقصد إلى... أطلب منكم أسفل قبل ولكنه تراجع ذهني. |
| Şu andan itibaren eğlenmeye başlamanızı emrediyorum. | Open Subtitles | الآن، أطلب منكم الاستمتاع بوقتكم بدءاً من هذه اللحظة |
| Affedersiniz. Şüpheliyi sorgulamanızı bitirmenizi istemek zorundayım. | Open Subtitles | عزراّ يجب أن أطلب منكم التوقف عن التحقيق مع الشاهد |
| Bununla ilgili hiç bir şey bilmiyorsun, ve sana bir şey sormadım. | Open Subtitles | أنت تعرف شيئا عن ذلك، وأنا لم أطلب منكم. |
| Sana bir şey sormalıyım. | Open Subtitles | لدي أن أطلب منكم شيئا. |
| Size her zaman sormayı istediğim bir şey vardı, beyler. | Open Subtitles | هناك شيء يعني أنا دائما أن أطلب منكم الرجال أيضا. |
| Bir şey sormama izin verin, beyler. | Open Subtitles | اسمحوا لي أن أطلب منكم شيئا ، أيها السادة. |
| Yo, bu sefer rica etmiyorum, Size emrediyorum beyler! | Open Subtitles | أنا لا أطلب منكم هذه المرة بل آمركم |