| Bırakın beni, aptallar! | Open Subtitles | أطلقوا سراحي أيها الحمقى |
| Öyleyse serbest Bırakın beni. | Open Subtitles | لذا أطلقوا سراحي |
| Ama bir milyar insan öldürdüğümü söylediğimde beni serbest bıraktılar. | Open Subtitles | ولكنهم أطلقوا سراحي حين أخبرتهم أنني قتلت ألوفاً مؤلفة من البشر. |
| Bir keresinde polis beni sorgu için alıp götürmüştü ancak daha sonra kimse için bir tehdit unsuru oluşturmadığım için serbest bıraktılar özellikle de kendime karşı tehdit içermediğim için. | Open Subtitles | أخذتني الشرطة ذات مرة للإستجواب ولكن أطلقوا سراحي عندما قرروا أني لا أشكّل تهديداً إلى أي أحد غير نفسي |
| Evet. Beni bir kaç gün önce saldılar. Geldiğimden beri telefonda seni bulmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | أطلقوا سراحي قبل يومين، وكنت أبحث عنك من حينها |
| Diğerlerini belki ele veririm diye Beni bıraktılar. Akadaşlarıma nasıl ihanet ederim. | Open Subtitles | أتتصوّرين، لقد أطلقوا سراحي لكي يجعلوا النّاس يعتقدون بأنّني قد خنت أصحابي |
| Bırakın beni. | Open Subtitles | أطلقوا سراحي |
| Bırakın beni! | Open Subtitles | أطلقوا سراحي. |
| Bırakın beni. | Open Subtitles | أطلقوا سراحي |
| Bırakın beni. | Open Subtitles | أطلقوا سراحي |
| Senetleri senin çalmanla bir alakam olmadığını görünce beni serbest bıraktılar. | Open Subtitles | أطلقوا سراحي بعد أن تأكدوا من أنه لا علاقة لي بسرقتك لسنداتهم. |
| Beni ertesi gün serbest bıraktılar. | Open Subtitles | لقد أطلقوا سراحي في اليوم التالي |
| Bu sabah serbest bıraktılar. | Open Subtitles | أطلقوا سراحي هذا الصباحِ. |
| Beni Pazartesi öğleden sonra sonunda saldılar. | Open Subtitles | ...أخيراً أطلقوا سراحي ظُهر يوم الاثنين |
| Evet, saldılar. | Open Subtitles | نعم لقد أطلقوا سراحي |
| Benden daha güçsüz olduğu için ona işkence yaptılar ölümünü seyretmek zorunda kaldım. Ve sonra Beni bıraktılar. | Open Subtitles | وجعلوني أشاهده وهو يموت ثم أطلقوا سراحي |
| O defasında Beni bıraktılar, | Open Subtitles | أطلقوا سراحي لهذا |
| Çıkarın beni. | Open Subtitles | أطلقوا سراحي |
| Kontrol ettiler, sonra da salıverdiler. Önemli bir şey değildi. | Open Subtitles | لقد تحققوا من هويّتي و أطلقوا سراحي لم يكن أمراً مهماً |
| ve gitmeme izin verdiler. Bu bir mucizeydi. | TED | ثم أطلقوا سراحي. كانت معجزة. |
| Beni serbest bırakın! | Open Subtitles | أطلقوا سراحي |