"أظافره" - Translation from Arabic to Turkish

    • tırnaklarının
        
    • tırnaklarını
        
    • tırnakları
        
    • Tırnak
        
    • tırnaklarına
        
    • tırnaklarında
        
    • Tırnaklarından
        
    • parmağının tırnağı
        
    • tırnaklı
        
    • tırnaklarındaki
        
    tırnaklarının altındaki iz saldırganı tırmalamasıyla olabilir, ama başka... Open Subtitles الأثر على أظافره ربما من خدش المهاجم لكن عدى عن ذلك
    tırnaklarının arasında tutunmaya çalıştığına dair bir iz de yok. Open Subtitles لا شيء تحت أظافره أن يقول انه يكافح للتمسك.
    tırnaklarını yiyormuş ve dişlerin üstündeki mine ikinci seviyeye kadar inmiş. Open Subtitles يقضم أظافره , ومادة العاج في أسنانه مستهلكة حتى الطبقة الثانية
    Arkadaştık.Onu seviyordum ve şimdi öldü-- saç ve ve tırnakları hariç öldü diyebiliriz tabii. Open Subtitles ولقد كنا أصدقاء وأحببته والآن هو ميت ماعدا شعره و أظافره
    Tırnak uçlarını laboratuara analiz için gönderdim. Open Subtitles أخذت قطعة من أظافره وأرسلتها إلى المختبر للتحليل.
    Ben gelene kadar yıkama, ve tırnaklarına dokunma. Open Subtitles لا تقوم بالغسل حتى أصل هناك و لا تلمس أظافره
    tırnaklarının altında göz sıvısı buldum. Open Subtitles لقد وجدت آثار للخليط الزجاجي للعين تحت أظافره
    Saçında çok fazla pislik var kulaklarında ve tırnaklarının içlerinde de çok pislik var. Open Subtitles لقد كانت هناك كمية كبيرة من التراب تغطي شعره و كمية كبيرة من التراب بداخل أذنيه و على نحو عميق بداخل أظافره
    Çünkü onun tırnaklarının altında senin DNA'nın olduğunu biliyoruz. Open Subtitles لإنني أعرف إننا لدينا بعض من حمضكِ النووي من تحت أظافره.
    Üsteğmen Torres'in tırnaklarının altında bulduğumuz esrarengiz maddeyi biliyorsun. Open Subtitles هل تذكر تلك الجسيمات الغامضة التي وجدناها تحت أظافره ؟
    Eğer Üsteğmen Torres'in tırnaklarının altına işleyecek kadar olduysa mutlaka yüzbaşıya kuvvetli bir şekilde tutunmuş olmalı. Open Subtitles لو كان لديه هذا القدر تحت أظافره فلابد أنه كان يجذب القائد بقوة
    Onun tırnaklarını sadece o kesebilirdi. Open Subtitles لقد كانت الشخص الوحيد المسموح له بقص أظافره
    tırnaklarını güzel ve düzgün tutmak için her gece gelen manikürcüsü bile var. Open Subtitles لديه أيضاً منظّف أظافر يأتي كل ليلة . كي يبقي أظافره مقلّمة و نظيفة
    Araçlara erişim var, son teknoloji hakkında her şeyi biliyor ve tırnaklarını yiyor. Open Subtitles له وصول للسيارات ويعرف كل شيء عن أحدث التقنيات ويقضم أظافره
    Adamın tırnakları, kızın DNA'sı, kulübeden bulaşan bir şeyler. Open Subtitles أظافره وحمضها النووي .. والآثار في الحجرة وغير ذلك
    Odası dağınık durumda, tırnakları kirli ,saçları berbat. Open Subtitles غرفة نومه فوضى، أظافره القذره، شَعره المروّعُ.
    Kanımca şerefli dostum bir şeyler bulmak için bu şekilde tencerenin dibini kazımaya devam ederse Tırnak aralarına bir şeyler batabilir. Open Subtitles أشعر لو أن صديقي الشريف أستمر في قشط قاع برميل الإعتراضات لربما يتعرض لخطر نيل شظايا تحت أظافره
    Ellerinde şişlik ya da kırılma yok. Tırnak içlerinde kalıntılar var. Open Subtitles ليس هناك أي علامات أو بثور على يديه وهناك الكثير من التراب تحت أظافره
    Öyle görünüyor, fakat yine de tırnaklarına baktığımda uzman eli değmiş gibi görünmüyorlar. Open Subtitles يبدو كذلك، لكن أظافره لا تبدو وكأنها تعرف مبردة الأظافر على الإطلاق
    tırnaklarında kurumuş kan var. Open Subtitles الدمّ المُجَفَّف تحت أظافره. أنا سَأُكيّسُ أيديه،
    Buradaki adamın Tırnaklarından aldığımız cilt hücrelerine göre, beyaz bir erkek, ve bulduğumuz saç kökleri bize en azından siyah saçlı olduğunu gösteriyor. Open Subtitles طوله حوالى 6 أقدام هنا,خلايا جلديه من تحت أظافره تشير الى ذكر أبيض
    İşaret parmağının tırnağı, üç kat daha uzun. Open Subtitles علامة أظافره أطول بالثلث
    Yeni elbise diktirmiş, kısa tozluklu, temiz tırnaklı ve tıraşlı biri. Open Subtitles أنيق جداً يرتدي غطاء للكاحل أظافره مقلمة شعره مصفف
    İbne cenaze levazımatçısı bile tırnaklarındaki boyayı çıkaramadı. Open Subtitles حتى الحانوتي لم يستطع تنظيف أظافره

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more